Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

03/01/21

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 60- Abdest Alırken Niyetin Gerekliliği

75- Ömer b. Hattab (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Ameller niyetlere göre değerlendirilir. Herkesin niyet ettiği şey ne ise; eline geçecek olan da odur. Kimin hicreti Allah’a ve Rasûlüne ise artık onun hicreti Allah ve Rasûlüne olmuş olur. Kimin de hicreti dünya için ise, onu elde eder veya bir kadın için hicret etmişse onu nikahlar. Yani herkesin hicreti, hicret ettiği şeyedir.) (Buhârî, İman: 47; Müslim, İmara: 45)

٦٠ - باب النِّيَّةِ فِي الْوُضُوءِ

٧٥ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِيٍّ، عَنْ حَمَّادٍ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، حَدَّثَنِي مَالِكٌ، ح وَأَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ، - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَقَّاصٍ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، - رضى اللّه عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِنَّمَا الأَعْمَالُ بِالنِّيَّةِ وَإِنَّمَا لاِمْرِئٍ مَا نَوَى فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى دُنْيَا يُصِيبُهَا أَوِ امْرَأَةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 59- Abdest İçin Gerekli Suyun Miktarı

73- Abdullah b. Cebr (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den işittim şöyle diyordu:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bir mekûk su ile abdest alır beş mekûk su ile guslederdi.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 44; Buhârî, Vudu’’: 50)

74- Ümmü Umara binti Ka’b (radıyallahü anha)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) abdest almak istedi. Kendisine bir müdd’ün üçte ikisi miktarında bir kapla su getirildi. Şu’be diyor ki:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in her iki kolunu dirseklerine kadar yıkayıp ovuşturduğunu, kulaklarının içini meshettiğini iyi hatırlıyorum fakat kulaklarının dışını meshettiğini pek bilemiyorum.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 48; Buhârî, Vudu’’: 50)

٥٩ - باب الْقَدْرِ الَّذِي يَكْتَفِي بِهِ الرَّجُلُ مِنَ الْمَاءِ لِلْوُضُوءِ

٧٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَبْرٍ، قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ، يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَتَوَضَّأُ بِمَكُّوكٍ وَيَغْتَسِلُ بِخَمْسَةِ مَكَاكِيَّ ‏.‏

٧٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، ثُمَّ ذَكَرَ كَلِمَةً مَعْنَاهَا حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ حَبِيبٍ، قَالَ سَمِعْتُ عَبَّادَ بْنَ تَمِيمٍ، يُحَدِّثُ عَنْ جَدَّتِي، وَهِيَ أُمُّ عُمَارَةَ بِنْتُ كَعْبٍ أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم تَوَضَّأَ فَأُتِيَ بِمَاءٍ فِي إِنَاءٍ قَدْرَ ثُلُثَىِ الْمُدِّ ‏.‏ قَالَ شُعْبَةُ فَأَحْفَظُ أَنَّهُ غَسَلَ ذِرَاعَيْهِ وَجَعَلَ يَدْلُكُهُمَا وَيَمْسَحُ أُذُنَيْهِ بَاطِنَهُمَا وَلاَ أَحْفَظُ أَنَّهُ مَسَحَ ظَاهِرَهُمَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 58- Cünüp Olan Kimsenin Su Artığı

72- Urve (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Âişe (radıyallahü anha)Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte aynı kaptan yıkandığını haber verdi. (İbn Mâce, Tahara: 35; Ebû Dâvûd, Tahara: 48)

٥٨ - باب فَضْلِ الْجُنُبِ

٧٢ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا أَخْبَرَتْهُ أَنَّهَا، كَانَتْ تَغْتَسِلُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي الإِنَاءِ الْوَاحِدِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 57- Erkek ve Kadınların Bir Kaptan Abdest Almaları

71- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında erkekler ve kadınlar bir kaptan abdest alıyorlardı veya hicab ayeti nazil olmadan beraberce abdest alıyorlardı.) (Buhârî, Vudu’’: 46; İbn Mâce, Tahara: 35)

٥٧ - باب وُضُوءِ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ جَمِيعًا

٧١ - أَخْبَرَنِي هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ، قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ، ح وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ الرِّجَالُ وَالنِّسَاءُ يَتَوَضَّئُونَ فِي زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم جَمِيعًا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 56- Hayızlı Kadının Artığı

70- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Ben etli bir kemikten yiyordum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de benim ısırdığım yerden yiyordu. Halbuki ben o anda hayızlıydım. ve yine ben hayızlı iken bir kaptan su içiyordum da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de o kaptan benim içtiğim yerden su içiyordu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 102; İbn Mâce, Tahara: 125)

٥٦ - باب سُؤْرِ الْحَائِضِ

٧٠ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنِ الْمِقْدَامِ بْنِ شُرَيْحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ كُنْتُ أَتَعَرَّقُ الْعَرْقَ فَيَضَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَاهُ حَيْثُ وَضَعْتُ وَأَنَا حَائِضٌ وَكُنْتُ أَشْرَبُ مِنَ الإِنَاءِ فَيَضَعُ فَاهُ حَيْثُ وَضَعْتُ وَأَنَا حَائِضٌ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 55- Eşeğin Artığı Pis Olur Mu?

69- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in münâdisi bize gelerek şöyle dedi:

(Allah ve Rasûlü sizleri eşek eti yemekten yasaklıyor çünkü o necis olup pistir.) (Müslim, Sayd: 5; Müsned: 11643)

٥٥ - باب سُؤْرِ الْحِمَارِ

٦٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ أَتَانَا مُنَادِي رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يَنْهَاكُمْ عَنْ لُحُومِ الْحُمُرِ فَإِنَّهَا رِجْسٌ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 54- Kedi Artığı Pis Olur Mu ?

68- Kebşe binti Ka’b. b. Mâlik (radıyallahü anh)’den aktarıldığına göre, Ebû Katade, Kebşe’ nin yanına geldi ve şuna yakın bir şeyler söylediğini anlattı:

(Ebû Katade için abdest suyu hazırlamıştım, bir kedi geldi ve o kaptan su içmek istedi. Ebû Katade kabı eğerek kedinin rahat su içmesini sağladı. Kebşe dedi ki: Ebû Katade benim o kaba baktığımı görünce; Ey kardeşimin kızı şaşırdın mı? Diye sordu. Evet dedim, o zaman Ebû Katade şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Kedi pis değildir, o sizin evlerinizde ve çevrenizde çok dolaşan temiz hayvanlardandır.) (Tirmizî, Tahara: 69; İbn Mâce, Tahara: 32)

٥٤ - باب سُؤْرِ الْهِرَّةِ

٦٨ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي طَلْحَةَ، عَنْ حُمَيْدَةَ بِنْتِ عُبَيْدِ بْنِ رِفَاعَةَ، عَنْ كَبْشَةَ بِنْتِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ، دَخَلَ عَلَيْهَا ثُمَّ ذَكَرَتْ كَلِمَةً مَعْنَاهَا فَسَكَبْتُ لَهُ وَضُوءًا فَجَاءَتْ هِرَّةٌ فَشَرِبَتْ مِنْهُ فَأَصْغَى لَهَا الإِنَاءَ حَتَّى شَرِبَتْ - قَالَتْ كَبْشَةُ - فَرَآنِي أَنْظُرُ إِلَيْهِ فَقَالَ أَتَعْجَبِينَ يَا ابْنَةَ أَخِي فَقُلْتُ نَعَمْ ‏.‏ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِنَّهَا لَيْسَتْ بِنَجَسٍ إِنَّمَا هِيَ مِنَ الطَّوَّافِينَ عَلَيْكُمْ وَالطَّوَّافَاتِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 53- Köpeğin İçtiği Kabı Toprakla Ovmak

67- Abdullah b. Muğaffel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Köpekleri öldürmeyi emretti. Av ve koyun köpeğine izin verdi ve şöyle buyurdu:

(Köpek bir kaba ağzını sokarsa, onu yedi defa yıkayın sekizinci de ise toprakla ovun.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 37; Müslim, Tahara: 27)

٥٣ - باب تَعْفِيرِ الإِنَاءِ الَّذِي وَلَغَ فِيهِ الْكَلْبُ بِالتُّرَابِ

٦٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ، قَالَ سَمِعْتُ مُطَرِّفًا، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُغَفَّلِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَمَرَ بِقَتْلِ الْكِلاَبِ وَرَخَّصَ فِي كَلْبِ الصَّيْدِ وَالْغَنَمِ وَقَالَ ‏(‏ إِذَا وَلَغَ الْكَلْبُ فِي الإِنَاءِ فَاغْسِلُوهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ وَعَفِّرُوهُ الثَّامِنَةَ بِالتُّرَابِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 52- Köpeğin İçtiği Kaptaki Suyu Dökmek

66- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Birinizin kabına köpek ağzını sokarsa o kaptaki suyu döksün ve o kabı yedi sefer yıkasın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 37; Müslim, Tahara: 27)

٥٢ - باب الأَمْرِ بِإِرَاقَةِ مَا فِي الإِنَاءِ إِذَا وَلَغَ فِيهِ الْكَلْبُ

٦٦ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي رَزِينٍ، وَأَبِي، صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا وَلَغَ الْكَلْبُ فِي إِنَاءِ أَحَدِكُمْ فَلْيُرِقْهُ ثُمَّ لْيَغْسِلْهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ لاَ أَعْلَمُ أَحَدًا تَابَعَ عَلِيَّ بْنَ مُسْهِرٍ عَلَى قَوْلِهِ فَلْيُرِقْهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 51- Köpeğin Yaladığı Kap Nasıl Temizlenir?

63- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Birinizin kabından köpek su içerse o kabı yedi sefer yıkasın.) (Tirmizî, Tahara: 68; Müslim, Tahara: 27)

64- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Birinizin kabına köpek ağzını sokarsa onu yedi sefer yıkasın.) (Tirmizî, Tahara: 68; Müslim, Tahara: 27)

65-

٥١ - باب سُؤْرِ الْكَلْبِ

٦٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا شَرِبَ الْكَلْبُ فِي إِنَاءِ أَحَدِكُمْ فَلْيَغْسِلْهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ ‏)‏ ‏.‏

٦٤ - أَخْبَرَنِي إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي زِيَادُ بْنُ سَعْدٍ، أَنَّ ثَابِتًا، مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زَيْدٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ، سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ، يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا وَلَغَ الْكَلْبُ فِي إِنَاءِ أَحَدِكُمْ فَلْيَغْسِلْهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ ‏)‏ ‏.‏

٦٥ - أَخْبَرَنِي إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي زِيَادُ بْنُ سَعْدٍ، أَنَّهُ أَخْبَرَهُ هِلاَلُ بْنُ أُسَامَةَ، أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَلَمَةَ، يُخْبِرُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِثْلَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 50- Dolu Suyu İle Abdest Alınır Mı?

62- Cübeyr b. Nufer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Avf İbn Mâlik’in şöyle dediğine şahit olmuştum:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)‘i bir cenaze namazını kılarken dinledim ve duasında şöyle dediğini duydum:

(Allah’ım onu bağışla, ona acı, onun halini düzelt, ona ikramda bulun, onun yerini geniş tut, onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arınması gibi, onu hata ve günahlarından temizle.) (Müslim, Cenaiz: 14; Tirmizî, Cenaiz: 27)

٥٠ - باب الْوُضُوءِ بِمَاءِ الْبَرَدِ

٦٢ - أَخْبَرَنِي هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ، قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ عُبَيْدٍ، عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ، قَالَ شَهِدْتُ عَوْفَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي عَلَى مَيِّتٍ فَسَمِعْتُ مِنْ دُعَائِهِ وَهُوَ يَقُولُ ‏(‏ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ وَارْحَمْهُ وَعَافِهِ وَاعْفُ عَنْهُ وَأَكْرِمْ نُزُلَهُ وَأَوْسِعْ مُدْخَلَهُ وَاغْسِلْهُ بِالْمَاءِ وَالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَنَقِّهِ مِنَ الْخَطَايَا كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 49- Kar Suyu İle Abdest Alınır Mı?

61- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi:

(Allah’ım benim hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan arındır.) (Ebû Dâvûd, Salat: 121; Buhârî, Ezan: 14)

٤٩ - باب الْوُضُوءِ بِمَاءِ الثَّلْجِ

٦١ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ ‏(‏ اللَّهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَاىَ بِمَاءِ الثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَنَقِّ قَلْبِي مِنَ الْخَطَايَا كَمَا نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 48- Kar Temizleyici Midir?

60- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), namaza başlayacağında iftitah tekbirinden sonra biraz sukut ediyor ve hemen okumaya başlamıyordu. Ben:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Anam babam senin yoluna feda olsun, bu tekbirle kıraat arasındaki sûkûtunuzda ne diyorsunuz?) diye sordum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu:

(Allah’ım! Doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi beni de hatalardan uzaklaştır. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlenmesi gibi beni de hatalardan temizle. Allah’ım! Beni, hatalarımdan kar, su ve dolu ile temizle.) (Ebû Dâvûd, Salat: 121; Buhârî, Ezan: 14)

٤٨ - باب الْوُضُوءِ بِالثَّلْجِ

٦٠ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا اسْتَفْتَحَ الصَّلاَةَ سَكَتَ هُنَيْهَةً فَقُلْتُ بِأَبِي أَنْتَ وَأُمِّي يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا تَقُولُ فِي سُكُوتِكَ بَيْنَ التَّكْبِيرِ وَالْقِرَاءَةِ قَالَ ‏(‏ أَقُولُ اللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَاىَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ اللَّهُمَّ نَقِّنِي مِنْ خَطَايَاىَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ اللَّهُمَّ اغْسِلْنِي مِنْ خَطَايَاىَ بِالثَّلْجِ وَالْمَاءِ وَالْبَرَدِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 47- Deniz Suyu Temiz Midir?

59- Ebû Hûreyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Biz deniz yolculuğuna çıkıyoruz ve yanımızda da az su bulunuyor, eğer o su ile abdest alırsak susuz kalırız, bu sebeple deniz suyu ile abdest alabilir miyiz? diye sordu, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Denizin suyu temizdir, deniz hayvanları da hepsi helaldir) buyurdular. (Tirmizî, Tahara: 52; İbn Mâce, Sayd: 18)

٤٧ - باب مَاءِ الْبَحْرِ

٥٩ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ سَلَمَةَ، أَنَّ الْمُغِيرَةَ بْنَ أَبِي بُرْدَةَ، مِنْ بَنِي عَبْدِ الدَّارِ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ، سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ، يَقُولُ سَأَلَ رَجُلٌ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا نَرْكَبُ الْبَحْرَ وَنَحْمِلُ مَعَنَا الْقَلِيلَ مِنَ الْمَاءِ فَإِنْ تَوَضَّأْنَا بِهِ عَطِشْنَا أَفَنَتَوَضَّأُ مِنْ مَاءِ الْبَحْرِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ هُوَ الطَّهُورُ مَاؤُهُ الْحِلُّ مَيْتَتُهُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 46- Durgun Su Pisletilmemeli

57- Ebû Hûreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Hiçbiriniz durgun suya idrar yapıp sonra oradan abdest almasın.) (Buhârî, Vudu’’: 73; Ebû Dâvûd, Tahara: 36)

58- Ebû Hûreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Hiçbiriniz durgun suya idrar yapmasın sonra o suyla yıkanmak durumunda kalabilir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 36; Buhârî, Vudu’’: 73)

٤٦ - باب الْمَاءِ الدَّائِمِ

٥٧ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَوْفٌ، عَنْ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ لاَ يَبُولَنَّ أَحَدُكُمْ فِي الْمَاءِ الدَّائِمِ ثُمَّ يَتَوَضَّأُ مِنْهُ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ عَوْفٌ وَقَالَ خِلاَسٌ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِثْلَهُ ‏.‏

٥٨ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، عَنْ يَحْيَى بْنِ عَتِيقٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ يَبُولَنَّ أَحَدُكُمْ فِي الْمَاءِ الدَّائِمِ ثُمَّ يَغْتَسِلُ مِنْهُ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَانَ يَعْقُوبُ لاَ يُحَدِّثُ بِهَذَا الْحَدِيثِ إِلاَّ بِدِينَارٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 45- Su İle İdrarın Temizlenmesi

53- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Bir bedevi mescide küçük abdestini yaptı. Orada bulunanlardan bir kısmı ona engel olmaya kalkışmışlardı. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bırakın, ona engel olmayın) buyurdu. Bedevi işini bitirince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kova su getirtti ve idrarın üzerine döktü.) (Buhârî, Vudu’’: 61; İbn Mâce, Tahara: 78)

54- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Bir bedevi mescide küçük abdestini yapmıştı da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kova su getirilmesini emretti ve o su, oraya döküldü.) (Buhârî, Vudu’’: 61; İbn Mâce, Tahara: 78)

55- Yahya b. Said (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Enes’in şöyle dediğini duydum: Bir bedevi mescide geldi ve küçük abdestini yaptı. Bunun üzerine oradakiler bedeviye bağrıştılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de:

(Bırakın onu) buyurdu onlar da idrarını bitirinceye kadar ona bir şey yapmadılar. Sonra bir kova su getirilmesini emretti ve o su, oraya döküldü. (Buhârî, Vudu’’: 61; İbn Mâce, Tahara: 78)

56- Ebû Hûreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Bir bedevi mescidin bir tarafına idrar yapmıştı da orada bulunanlar harekete geçmişlerdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara:

(Bırakın onu ve idrarının üzerine bir kova su dökünüz. Çünkü sizler kolaylık göstermek için gönderildiniz, zorluk çıkarmak için değil) buyurdular. (Tirmizî, Tahara: 112; Buhârî, Vudu’’: 61)

٤٥ - باب تَرْكِ التَّوْقِيتِ فِي الْمَاءِ

٥٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، أَنَّ أَعْرَابِيًّا، بَالَ فِي الْمَسْجِدِ فَقَامَ إِلَيْهِ بَعْضُ الْقَوْمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ دَعُوهُ لاَ تُزْرِمُوهُ ‏)‏ ‏.‏ فَلَمَّا فَرَغَ دَعَا بِدَلْوٍ فَصَبَّهُ عَلَيْهِ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ يَعْنِي لاَ تَقْطَعُوا عَلَيْهِ ‏.‏

٥٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبِيدَةُ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ بَالَ أَعْرَابِيٌّ فِي الْمَسْجِدِ فَأَمَرَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِدَلْوٍ مِنْ مَاءٍ فَصُبَّ عَلَيْهِ ‏.‏

٥٥ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا، يَقُولُ جَاءَ أَعْرَابِيٌّ إِلَى الْمَسْجِدِ فَبَالَ فَصَاحَ بِهِ النَّاسُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ اتْرُكُوهُ ‏)‏ ‏.‏ فَتَرَكُوهُ حَتَّى بَالَ ثُمَّ أَمَرَ بِدَلْوٍ فَصُبَّ عَلَيْهِ ‏.‏

٥٦ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْوَاحِدِ، عَنِ الأَوْزَاعِيِّ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْوَلِيدِ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَامَ أَعْرَابِيٌّ فَبَالَ فِي الْمَسْجِدِ فَتَنَاوَلَهُ النَّاسُ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ دَعُوهُ وَأَهْرِيقُوا عَلَى بَوْلِهِ دَلْوًا مِنْ مَاءٍ فَإِنَّمَا بُعِثْتُمْ مُيَسِّرِينَ وَلَمْ تُبْعَثُوا مُعَسِّرِينَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 44- Ne Kadar Suya Pislik Karışırsa Su Pis Sayılır

52- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’e yırtıcı hayvan ve diğer hayvanların uğradıkları su birikintilerinin pislenip pislenmediği konusunda soruldu da şöyle cevap verdi:

(Su iki kulle miktarına ulaşırsa pis olmaz.) (Kulle: Bir pislik bulaştığında rengi, kokusu ve tadı değişmeyecek kadar büyüklükteki bir kaptır.) (Tirmizî, Tahara: 50; İbn Mâce, Tahara: 76)

٤٤ - باب التَّوْقِيتِ فِي الْمَاءِ

٥٢ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، وَالْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ، عَنْ أَبِي أُسَامَةَ، عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ كَثِيرٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الْمَاءِ وَمَا يَنُوبُهُ مِنَ الدَّوَابِّ وَالسِّبَاعِ ‏.‏ فَقَالَ ‏(‏ إِذَا كَانَ الْمَاءُ قُلَّتَيْنِ لَمْ يَحْمِلِ الْخَبَثَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 43- Taharetlenmeden Sonra Elleri Toprak Sabun ve Benzeri Şeylerle Yıkamak

50- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest alacaktı da taharetlenmeden sonra elini toprakla ovuşturdu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 24; İbn Mâce, Tahara: 29)

51- İbrahim b. Cerir (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdim, tuvalete girip ihtiyacını giderdi ve:

(Ey Cerir! su getir) dedi. Bende ona su götürdüm. O su ile taharetini yaptı ve toprakla da elini ovuşturdu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 24; İbn Mâce, Tahara: 29)

٤٣ - باب دَلْكِ الْيَدِ بِالأَرْضِ بَعْدَ الاِسْتِنْجَاءِ

٥٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ الْمُخَرِّمِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شَرِيكٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ جَرِيرٍ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم تَوَضَّأَ فَلَمَّا اسْتَنْجَى دَلَكَ يَدَهُ بِالأَرْضِ ‏.‏

٥١ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ، - يَعْنِي ابْنَ حَرْبٍ - قَالَ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَجَلِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ جَرِيرٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَتَى الْخَلاَءَ فَقَضَى الْحَاجَةَ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ يَا جَرِيرُ هَاتِ طَهُورًا ‏)‏ ‏.‏ فَأَتَيْتُهُ بِالْمَاءِ فَاسْتَنْجَى بِالْمَاءِ وَقَالَ بِيَدِهِ فَدَلَكَ بِهَا الأَرْضَ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ هَذَا أَشْبَهُ بِالصَّوَابِ مِنْ حَدِيثِ شَرِيكٍ وَاللَّهُ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى أَعْلَمُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 42- Sağ El İle Taharetlenmenin Yasaklığı

47- Ebû Katade (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Sizden biriniz su ve meşrubat içtiğinde kabın içersine üflemesin. Tuvalete girdiğinde; tenasül organına sağ eliyle dokunmasın ve sağ eliyle de taharetlenmesin.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 18; Müslim, Tahara: 18)

48- İbn Katade, babası Ebû Katade (radıyallahü anhüma)’dan naklederek şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bir kimsenin su içtiği kaba üflemesini, tenasül organına sağ el ile dokunmasını ve sağ eliyle taharetlenmesini yasakladı.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 18; Müslim, Tahara: 18)

49- Selman (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Müşrikler Selman’a: Görüyoruz ki arkadaşınız Peygamber size abdest bozmayı bile öğretiyor dediler. Selman ise:

(Evet, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi sağ elimizle taharetlenmekten, abdest bozarken kıbleye dönmekten bizi yasakladı ve üçten daha az taşla taharetlenmeyin buyurdu) dedi. (Müslim, Tahara: 18; Ebû Dâvûd, Tahara: 18)

٤٢ - باب النَّهْىِ عَنْ الاِسْتِنْجَاءِ، بِالْيَمِينِ

٤٧ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ أَنْبَأَنَا هِشَامٌ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي قَتَادَةَ، عَنْ أَبِي قَتَادَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا شَرِبَ أَحَدُكُمْ فَلاَ يَتَنَفَّسْ فِي إِنَائِهِ وَإِذَا أَتَى الْخَلاَءَ فَلاَ يَمَسَّ ذَكَرَهُ بِيَمِينِهِ وَلاَ يَتَمَسَّحْ بِيَمِينِهِ ‏)‏ ‏.‏

٤٨ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنِ ابْنِ أَبِي قَتَادَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى أَنْ يَتَنَفَّسَ فِي الإِنَاءِ وَأَنْ يَمَسَّ ذَكَرَهُ بِيَمِينِهِ وَأَنْ يَسْتَطِيبَ بِيَمِينِهِ ‏.‏

٤٩ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، وَشُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ، وَاللَّفْظُ، لَهُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِيٍّ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مَنْصُورٍ، وَالأَعْمَشِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ، عَنْ سَلْمَانَ، قَالَ قَالَ الْمُشْرِكُونَ إِنَّا لَنَرَى صَاحِبَكُمْ يُعَلِّمُكُمُ الْخِرَاءَةَ ‏.‏ قَالَ أَجَلْ نَهَانَا أَنْ يَسْتَنْجِيَ أَحَدُنَا بِيَمِينِهِ وَيَسْتَقْبِلَ الْقِبْلَةَ وَقَالَ ‏(‏ لاَ يَسْتَنْجِي أَحَدُكُمْ بِدُونِ ثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41- Su İle Taharetlenmek

45- Ata b. Ebû Meymune (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini işittim:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), tuvalete gireceğinde ben ve yaşıtım olan bir çocukla O’nun için su taşırdık; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de o su ile taharetlenirdi.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 23; İbn Mâce, Tahara: 28)

46- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Ey kadınlar kocalarınıza su ile temizlenmelerini bildiriniz. Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in su ile taharetlendiğini kocalarınıza söylemekten utanıyorum.) (Tirmizî, Tahara: 15)

٤١ - باب الاِسْتِنْجَاءِ بِالْمَاءِ

٤٥ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا النَّضْرُ، قَالَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِي مَيْمُونَةَ، قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ، يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا دَخَلَ الْخَلاَءَ أَحْمِلُ أَنَا وَغُلاَمٌ مَعِي نَحْوِي إِدَاوَةً مِنْ مَاءٍ فَيَسْتَنْجِي بِالْمَاءِ ‏.‏

٤٦ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ مُعَاذَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا قَالَتْ مُرْنَ أَزْوَاجَكُنَّ أَنْ يَسْتَطِيبُوا بِالْمَاءِ فَإِنِّي أَسْتَحْيِيهِمْ مِنْهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَفْعَلُهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40- Taşla Taharetlenmek Yeterlidir

44- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Sizler tuvalet ihtiyacınızı gidereceğinizde yanınızda üç taş götürün ve onlarla temizlenin, bunlar o kimsenin temizliği için yeterlidir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 21)

٤٠ - باب الاِجْتِزَاءِ فِي الاِسْتِطَابَةِ بِالْحِجَارَةِ دُونَ غَيْرِهَا

٤٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مُسْلِمِ بْنِ قُرْطٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا ذَهَبَ أَحَدُكُمْ إِلَى الْغَائِطِ فَلْيَذْهَبْ مَعَهُ بِثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ فَلْيَسْتَطِبْ بِهَا فَإِنَّهَا تَجْزِي عَنْهُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 39- Taharetlenilecek Taşların Tek Olmasının Gereği

43- Seleme b. Kays (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Taharetlenmede taş sayısını tek yap.) (Tirmizî, Tahara: 13; Ebû Dâvûd, Tahara: 21)

٣٩ - باب الرُّخْصَةِ فِي الاِسْتِطَابَةِ بِحَجَرٍ وَاحِدٍ

٤٣ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاَهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ قَيْسٍ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا اسْتَجْمَرْتَ فَأَوْتِرْ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 38- İki Taş İle Taharetlenmeye İzin Verilmesi

42- Abdullah b. Mes’ud (radıyallahü anh) şöyle diyor:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bir sefer tuvalet ihtiyacını gidermek için bir yere gitti. Bana da (kendisi için) üç taş getirmemi emretti. Ben de iki taş buldum, üçüncüyü aramama rağmen bulamadım ve onun yerine bir tezek aldım hepsini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e getirdim, iki taşı aldı ve tezeği atıp:

(Bu pistir) buyurdu.

Ebû Abdurrahman:

(Riks tezek demektir ve cinlerin yiyeceğidir) dedi. (Tirmizî, Tahara: 13; İbn Mâce, Tahara: 16)

٣٨ - باب الرُّخْصَةِ فِي الاِسْتِطَابَةِ بِحَجَرَيْنِ

٤٢ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، عَنْ زُهَيْرٍ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، قَالَ لَيْسَ أَبُو عُبَيْدَةَ ذَكَرَهُ وَلَكِنْ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ، يَقُولُ أَتَى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم الْغَائِطَ وَأَمَرَنِي أَنْ آتِيَهُ بِثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ فَوَجَدْتُ حَجَرَيْنِ وَالْتَمَسْتُ الثَّالِثَ فَلَمْ أَجِدْهُ فَأَخَذْتُ رَوْثَةً فَأَتَيْتُ بِهِنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخَذَ الْحَجَرَيْنِ وَأَلْقَى الرَّوْثَةَ وَقَالَ ‏(‏ هَذِهِ رِكْسٌ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الرِّكْسُ طَعَامُ الْجِنِّ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 37- Üçten Daha Az Taşla Taharetlenmek Yasaklanmıştır

41- Selman (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Bir adam Selman’a: Arkadaşınız olan Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest bozmaya varıncaya kadar size her şeyi öğretiyor deyince Selman:

(Evet herşeyi öğretiyor, küçük ve büyük abdest yaparken kıbleye dönmememizi, sağ ellerimizle taharetlenmememizi üçten az taş kullanarak taharetlenmeyi bize yasakladı) dedi. (İbn Mâce, Tahara: 16; Ebû Dâvûd, Tahara: 21)

٣٧ - باب النَّهْىِ عَنْ الاِكْتِفَاءِ، فِي الاِسْتِطَابَةِ بِأَقَلَّ مِنْ ثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ

٤١ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، قَالَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ، عَنْ سَلْمَانَ، قَالَ قَالَ لَهُ رَجُلٌ إِنَّ صَاحِبَكُمْ لَيُعَلِّمُكُمْ حَتَّى الْخِرَاءَةَ ‏.‏ قَالَ أَجَلْ نَهَانَا أَنْ نَسْتَقْبِلَ الْقِبْلَةَ بِغَائِطٍ أَوْ بَوْلٍ أَوْ نَسْتَنْجِيَ بِأَيْمَانِنَا أَوْ نَكْتَفِيَ بِأَقَلَّ مِنْ ثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 36- Tezekle Taharetlenmenin Yasaklığı

40- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Ben size bir baba gibi her şeyi öğretiyorum. Sizden biriniz tuvalete girince, önünü ve arkasını kıbleye dönmesin, sağ eliyle taharetlenmesin.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üç taş ile taharetlenmeyi emreder, kemik ve tezekle taharetlenmeyi yasaklardı. (Ebû Dâvûd, Tahara: 20; İbn Mâce, Tahara: 16)

٣٦ - باب النَّهْىِ عَنْ الاِسْتِطَابَةِ، بِالرَّوْثِ

٤٠ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، - يَعْنِي ابْنَ سَعِيدٍ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ، قَالَ أَخْبَرَنِي الْقَعْقَاعُ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِنَّمَا أَنَا لَكُمْ مِثْلُ الْوَالِدِ أُعَلِّمُكُمْ إِذَا ذَهَبَ أَحَدُكُمْ إِلَى الْخَلاَءِ فَلاَ يَسْتَقْبِلِ الْقِبْلَةَ وَلاَ يَسْتَدْبِرْهَا وَلاَ يَسْتَنْجِ بِيَمِينِهِ ‏)‏ وَكَانَ يَأْمُرُ بِثَلاَثَةِ أَحْجَارٍ وَنَهَى عَنِ الرَّوْثِ وَالرِّمَّةِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget