Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

03/17/21

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 162- İki Rekatlık Tavaf Namazı Nerede Kılınır?

2972- Muttalip b. ebî vedaa (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i yedi şafttan oluşan tavafı yaptığını gördüm, tavaf mahalinin bir yerine çekilip iki rekat namaz kılmıştı. Kendisiyle tavaf edenler arasında hiç kimse yoktu. (Dârimi, Hac: 33; İbn Mâce, Menasik: 33)

2973- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’ye geldi ve Kâbe’yi yedi Şafttan oluşan tavafını yaptı. Makamı İbrahim’in ardında iki rekat tavaf namazı kıldı. Daha sonra da, Safa ile Merve arasında sa’y etmeye çıktı ve şöyle buyurdu:

(Allah’ın Rasûlünde sizin için güzel örneklik vardır.) (Dârimi, Hac: 33; İbn Mâce, Menasik: 33)

١٦٢ - باب أَيْنَ يُصَلِّي رَكْعَتَىِ الطَّوَافِ‏

٢٩٧٢ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ يَحْيَى، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ كَثِيرٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ الْمُطَّلِبِ بْنِ أَبِي وَدَاعَةَ، قَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم حِينَ فَرَغَ مِنْ سُبُعِهِ جَاءَ حَاشِيَةَ الْمَطَافِ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَلَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الطَّوَّافِينَ أَحَدٌ ‏.‏

٢٩٧٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرٍو، قَالَ يَعْنِي ابْنَ عُمَرَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَطَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا وَصَلَّى خَلْفَ الْمَقَامِ رَكْعَتَيْنِ وَطَافَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَالَ ‏{‏ لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ‏}‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 161- Kulluk Olsun Diye Yapacağınız Her Şeyde Kendinize Çeki Düzen Verin (A’râf-31) Ayetinin Niçin İndirildiği

2969- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kadın Kâbe’yi çıplak olarak tavaf ediyor ve şöyle diyordu:

(Bugün bir kısmı veya hepsi gözükecek. Fakat bundan sonra bu gözüken şeyleri bir daha göstermeyeceğim.) Bu olay üzerine Araf 131. ayeti nazil oldu:

(Ey Adem oğulları, Allah’a kulluk olsun diye yapıp ettiğiniz her işte kendinize çeki düzen verin…) (Müslim, Tefsir: 2)

2970- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(veda haccından önce Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kendisini hac emiri tayin ettiği sene Ebu Bekir:

(Bu yıldan sonra hiçbir müşrikin kesinlikle hac yapamayacağını, çıplak bir kimsenin de tavaf edemeyeceğini insanlara duyuracak bir gurupla beni Mekke’ye göndermişti.) (Müslim, Hac: 78; Buhârî, Hac: 67)

2971- Muharrer b. Ebî Hüreyre (radıyallahü anh), babasından naklediyor ve şöyle diyor:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), Mekkelilere Berâe sûresini duyurmak için gönderdiğinde ben de Ali’nin yanında idim. Ravi diyor ki:

(Ne diye ilânatda bulundunuz?) O da şöyle dedi: Biz şöyle ilân ediyorduk:

(1- Cennete mü’min’den başkası giremez 2- Kâbe çıplak olarak tavaf edilemez 3- Kiminle, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) arasında belli bir anlaşma varsa müddeti doluncaya kadar anlaşmaya uyulacaktır. 4- Anlaşma olmayanlara da dört ay süre tanınmıştır. 5- Allah müşriklerden beridir, Peygamberi de aynı şekilde müşriklerden uzaktır. 6- Bu yıldan sonra hiçbir müşrik Kâbe’yi tavaf edemeyecektir. Bu şekilde bağırmaktan sesimiz bile kısıldı.) (Müslim, Hac: 78; Tirmizî, Hac: 44)

١٦١ - باب قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ ‏{‏ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ ‏}‏

٢٩٦٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سَلَمَةَ، قَالَ سَمِعْتُ مُسْلِمًا الْبَطِينَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ كَانَتِ الْمَرْأَةُ تَطُوفُ بِالْبَيْتِ وَهِيَ عُرْيَانَةٌ تَقُولُ الْيَوْمَ يَبْدُو بَعْضُهُ أَوْ كُلُّهُ وَمَا بَدَا مِنْهُ فَلاَ أُحِلُّهُ قَالَ فَنَزَلَتْ ‏{‏ يَا بَنِي آدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ ‏}‏ ‏.‏

٢٩٧٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي، عَنْ صَالِحٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّ حُمَيْدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا بَكْرٍ بَعَثَهُ فِي الْحَجَّةِ الَّتِي أَمَّرَهُ عَلَيْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَبْلَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فِي رَهْطٍ يُؤَذِّنُ فِي النَّاسِ ‏(‏ أَلاَ لاَ يَحُجَّنَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ وَلاَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ ‏)‏ ‏.‏

٢٩٧١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، وَعُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْمُغِيرَةِ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنِ الْمُحَرَّرِ بْنِ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ جِئْتُ مَعَ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ حِينَ بَعَثَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِلَى أَهْلِ مَكَّةَ بِبَرَاءَةَ قَالَ ‏(‏ مَا كُنْتُمْ تُنَادُونَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ كُنَّا نُنَادِي ‏(‏ إِنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ نَفْسٌ مُؤْمِنَةٌ وَلاَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ وَمَنْ كَانَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَهْدٌ فَأَجَلُهُ أَوْ أَمَدُهُ إِلَى أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍ فَإِذَا مَضَتِ الأَرْبَعَةُ أَشْهُرٍ فَإِنَّ اللَّهَ بَرِيءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ وَلاَ يَحُجُّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ‏)‏ ‏.‏ فَكُنْتُ أُنَادِي حَتَّى صَحِلَ صَوْتِي ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 160- Tavafın Başlangıç Yerinde Köşeye İşaret Etmek

2968- Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) biniti üzerinde Kâbe’yi tavaf eder ve Hacer’ül-Esved’in bulunduğu köşeye geldiğinde oraya işaret ederdi. (Buhârî, Hac: 57; Tirmizî, Hac: 35)

١٦٠ - باب الإِشَارَةِ إِلَى الرُّكْنِ

٢٩٦٨ - أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ هِلاَلٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ، عَنْ خَالِدٍ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عَلَى رَاحِلَتِهِ فَإِذَا انْتَهَى إِلَى الرُّكْنِ أَشَارَ إِلَيْهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 159- İstilam (Selâmlama) Baston İle De Yapılabilir

2967- Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) veda haccında devesi üzerinde elindeki bastonu ile Hacer’ül-Esved’i istilâm ederek tavafını yaptı. (İbn Mâce, Menasik: 29; Müslim, Hac: 40)

١٥٩ - باب اسْتِلاَمِ الرُّكْنِ بِالْمِحْجَنِ

٢٩٦٧ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، وَسُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم طَافَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ عَلَى بَعِيرٍ يَسْتَلِمُ الرُّكْنَ بِمِحْجَنٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 158- Kabe’nin Dört Köşesinden İkisi İstilâm Edilmez

2963- Ubeyd b. Cüreyc (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömer’e:

(Sen sadece Yemen tarafındaki bu iki köşeyi istilâm ediyorsun) dedim. O da:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu iki köşeden başka yeri istilâm ettiğini görmedim de ondan) dedi. (Buhârî, Hac: 59; Müslim, Hac: 40)

2964- Sâlim (radıyallahü anh), babasından naklediyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kâbe’nin köşelerinden sadece Hacer’ül-Esved köşesini ve Cumahilerin evlerinin bulunduğu taraftaki köşesini istilâm ederdi. (İbn Mâce, Menasik: 27; Müslim, Hac: 40)

2965- Nafi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Yemen ve Hacer’ül-Esved köşelerini istilâm ettiğini gördüğümden bu yana sıkışık anlarda ve serbest olduğunda her zaman istilâm etmeyi hiç bırakmadım. (İbn Mâce, Menasik: 29; Müslim, Hac: 40)

2966- Nafi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, İbn Ömer şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hacer’ül-Esved köşesini istilâm ettiğini gördüğüm günden beri sıkışıklıkla ve serbest olduğunda her zaman istilâm etmeyi hiç terk etmedim. (İbn Mâce, Menasik: 29; Müslim, Hac: 40)

١٥٨ - باب تَرْكِ اسْتِلاَمِ الرُّكْنَيْنِ الآخَرَيْنِ

٢٩٦٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، وَابْنِ، جُرَيْجٍ وَمَالِكٍ عَنِ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عُمَرَ رَأَيْتُكَ لاَ تَسْتَلِمُ مِنَ الأَرْكَانِ إِلاَّ هَذَيْنِ الرُّكْنَيْنِ الْيَمَانِيَيْنِ ‏.‏ قَالَ لَمْ أَرَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُ إِلاَّ هَذَيْنِ الرُّكْنَيْنِ مُخْتَصَرٌ ‏.‏

٢٩٦٤ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرٍو، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ لَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُ مِنْ أَرْكَانِ الْبَيْتِ إِلاَّ الرُّكْنَ الأَسْوَدَ وَالَّذِي يَلِيهِ مِنْ نَحْوِ دُورِ الْجُمَحِيِّينَ ‏.‏

٢٩٦٥ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ مَا تَرَكْتُ اسْتِلاَمَ هَذَيْنِ الرُّكْنَيْنِ مُنْذُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُهُمَا الْيَمَانِيَ وَالْحَجَرَ فِي شِدَّةٍ وَلاَ رَخَاءٍ ‏.‏

٢٩٦٦ - أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ مُوسَى، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ، قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ مَا تَرَكْتُ اسْتِلاَمَ الْحَجَرِ فِي رَخَاءٍ وَلاَ شِدَّةٍ مُنْذُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 157- Yemen Tarafına Düşen Kabe'nin İki Köşesi İstilam Edilir

2962- Sâlim (radıyallahü anh) babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kâbe’nin sadece Yemen tarafına düşen iki köşesini (Rüknü Yemâniyeyn) istilâm ederdi. (İbn Mâce, Menasik: 27; Tirmizî, Hac: 35)

١٥٧ - باب مَسْحِ الرُّكْنَيْنِ الْيَمَانِيَيْنِ

٢٩٦٢ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ لَمْ أَرَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَمْسَحُ مِنَ الْبَيْتِ إِلاَّ الرُّكْنَيْنِ الْيَمَانِيَيْنِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 156- Her Tavafta Kabe’nin İki Köşesi De İstilâm Edilir

2960- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), tavaf ederken her şaftta Rüknü yemanî denilen köşeyi ve Hacer’ül-Esved’in bulunduğu köşeyi mutlaka istilâm ederdi.) (Buhârî, Hac: 57; Dârimi, Menasik: 25)

2961- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Kâbe’nin her köşesini değil sadece Rüknü Yemâni ve Hacer’ül-Esved’in bulunduğu köşeleri istilâm ederdi. (Dârimi, Menasik: 25; Buhârî, Hac: 57)

١٥٦ - باب اسْتِلاَمِ الرُّكْنَيْنِ فِي كُلِّ طَوَافٍ

٢٩٦٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنِ ابْنِ أَبِي رَوَّادٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَسْتَلِمُ الرُّكْنَ الْيَمَانِيَ وَالْحَجَرَ فِي كُلِّ طَوَافٍ ‏.‏

٢٩٦١ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالاَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ لاَ يَسْتَلِمُ إِلاَّ الْحَجَرَ وَالرُّكْنَ الْيَمَانِيَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 155- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) İlk Üç Şaftı Neden Hızlıca Yürüyerek Yaptı?

2958- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabı Mekke’ye gelince müşrikler: Medine’nin humması bunlara iyi gelmemiş zayıflamışlar diye kötü konuştular, Allah’ta peygamberini bundan haberdar etti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de ashabına müşriklerin bulunduğu hıcr tarafından geçerken hervele yapmalarını emretti de müşrikler:

(Bunlar eskisinden daha dinç ve kuvvetlidirler) diye konuştular. (Buhârî, Hac: 57; Tirmizî, Hac: 39)

2959- Zübeyr b. Arabî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Adamın biri, İbn Ömer’e Hacer’ül-Esved’i nasıl istilâm edeceğini sordu. O da şöyle cevap verdi: Ben, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i istilâm ederken ve öperken gördüm. Bunun üzerine adam:

(Kalabalık olur ve yaklaşılmaz ise ne olacak?) dedi. İbn Ömer de şu cevabı verdi:

(Yemen’den (ve diğer ülkelerden) gelenleri bir düşün… tabii ki kalabalık olacaktır. Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hacer’ül-Esved’i bazen öptüğünü bazen de kalabalıktan dolayı öpemeyip geriden selâmladığını (istilâm ettiğini) gördüm.) (Buhârî, Hac: 57; Tirmizî, Hac: 39)

١٥٥ - باب الْعِلَّةِ الَّتِي مِنْ أَجْلِهَا سَعَى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالْبَيْتِ

٢٩٥٨ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنِ ابْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ لَمَّا قَدِمَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَصْحَابُهُ مَكَّةَ قَالَ الْمُشْرِكُونَ وَهَنَتْهُمْ حُمَّى يَثْرِبَ وَلَقَوْا مِنْهَا شَرًّا فَأَطْلَعَ اللَّهُ نَبِيَّهُ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى ذَلِكَ فَأَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يَرْمُلُوا وَأَنْ يَمْشُوا مَا بَيْنَ الرُّكْنَيْنِ وَكَانَ الْمُشْرِكُونَ مِنَ نَاحِيَةِ الْحِجْرِ فَقَالُوا لَهَؤُلاَءِ أَجْلَدُ مِنْ كَذَا ‏.‏

٢٩٥٩ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَرَبِيٍّ، قَالَ سَأَلَ رَجُلٌ ابْنَ عُمَرَ عَنِ اسْتِلاَمِ الْحَجَرِ، فَقَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُهُ وَيُقَبِّلُهُ ‏.‏ فَقَالَ الرَّجُلُ أَرَأَيْتَ إِنْ زُحِمْتُ عَلَيْهِ أَوْ غُلِبْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ رضى اللّه عنهما اجْعَلْ أَرَأَيْتَ بِالْيَمَنِ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتَلِمُهُ وَيُقَبِّلُهُ ‏.‏

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 154- Tavafta Her Şaft Aynı Yerden Başlar Aynı Yerde Biter

2957- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hıcr’dan başlıyarak yine Hıcr’da bitirerek tavafın ilk üç şaftını hızlıca yürüyerek yapardı.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

١٥٤ - باب الرَّمَلِ مِنَ الْحَجَرِ إِلَى الْحَجَرِ

٢٩٥٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم رَمَلَ مِنَ الْحَجَرِ إِلَى الْحَجَرِ حَتَّى انْتَهَى إِلَيْهِ ثَلاَثَةَ أَطْوَافٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 153- Hacda ve Umrede Her Tavafta İlk Üç Şaft Hızlı Sonraki Dördü Normal Yürünür

2956- Nafi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Abdullah b. Ömer hac ve umre her tavafta ilk üç şaftta hervele yapar (hızlı hızlı yürür) sonraki dördünü ise normal yürüyüşle yapar, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de böyle yaptığını söylerdi. (Buhârî, Hac: 57; Dârimi, Menasik: 26)

١٥٣ - باب الرَّمَلِ فِي الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ

٢٩٥٦ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدٌ، وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ، ابْنَا عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الْحَكَمِ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ اللَّيْثِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ فَرْقَدٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ، كَانَ يَخُبُّ فِي طَوَافِهِ حِينَ يَقْدَمُ فِي حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ ثَلاَثًا وَيَمْشِي أَرْبَعًا قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَفْعَلُ ذَلِكَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 152- Her Tavafta İlk Üç Şaft Mutlaka Hızlı Yürüyüşle Olmalı

2955- Sâlim (radıyallahü anh) babasından aktararak şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’ye geldiğinde Hacer’ül-Esved’i selâmlar (istilâm eder) ve yapacağı tavafın yedi şaftının ilk üçünü hızlıca yürüyerek yapardı. (Buhârî, Hac: 57; Dârimi, Menasik: 26)

١٥٢ - باب الْخَبَبِ فِي الثَّلاَثَةِ مِنَ السَّبْعِ

٢٩٥٥ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرٍو، وَسُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم حِينَ يَقْدَمُ مَكَّةَ يَسْتَلِمُ الرُّكْنَ الأَسْوَدَ أَوَّلَ مَا يَطُوفُ يَخُبُّ ثَلاَثَةَ أَطْوَافٍ مِنَ السَّبْعِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 151- Tavafın Kaç Şaftı Normal Yürünerek Yapılır?

2954- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hac ve umre tavafının her ikisinde de ilk üç şaftında hızlıca ve sert bir şekilde yürür, diğerlerini ise normal bir yürüyüşle yapardı. İki rekat namaz kıldıktan sonra Safa ve Merve arasında sa’y ederdi. (Buhârî, Hac: 57; Dârimi, Menasik: 26)

١٥١ - باب كَمْ يَمْشِي

٢٩٥٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ، عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ إِذَا طَافَ فِي الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ أَوَّلَ مَا يَقْدَمُ فَإِنَّهُ يَسْعَى ثَلاَثَةَ أَطْوَافٍ وَيَمْشِي أَرْبَعًا ثُمَّ يُصَلِّي سَجْدَتَيْنِ ثُمَّ يَطُوفُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 150- Tavafın Kaç Şaftı Hızlıca Yürünür?

2953- Nafi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Abdullah b. Ömer, tavafın ilk üç şaftını hızlıca yürüyerek yapar, diğerlerini normal yürüyüşle tamamlardı. ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de aynı şekilde yaptığını söylerdi.) (Buhârî, Hac: 57; Dârimi, Menasik: 26)

١٥٠ - باب كَمْ يَسْعَى‏

٢٩٥٣ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ، كَانَ يَرْمُلُ الثَّلاَثَ وَيَمْشِي الأَرْبَعَ وَيَزْعُمُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَفْعَلُ ذَلِكَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 149- Tavafa Nereden ve Nasıl Başlanır

2952- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke’ye geldiği zaman Mescide girerek Hacer’ül-Esved’i selâmladı (istilâm etti) ve Hacer’ül-Esved’in sağ tarafından (Kâbe sola gelecek şekilde yürümeye) tavafa başladı. Tavafın ilk üç şaftını hızlı hızlı yürüyerek son dört şaftını ise, normal yürüyüşle yaptı. Sonra, İbrahim makamına gelerek; (Bakara sûresi 125.) (…Öyleyse vaktiyle İbrahim’e ayarlanan yeri siz de kendinize namazgah edinin…) ayetine göre, iki rekat namaz kıldı. Namaz kılarken İbrahim makamı kendisiyle Kâbe arasındaydı. Sonra Kâbe’ye gelerek, tekrar Hacer’ül-Esved’i selâmladı (istilâm etti) sonra da Safa tepesine çıktı.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

١٤٩ - باب كَيْفَ يَطُوفُ أَوَّلَ مَا يَقْدَمُ وَعَلَى أَىِّ شِقَّيْهِ يَأْخُذُ إِذَا اسْتَلَمَ الْحَجَرَ

٢٩٥٢ - أَخْبَرَنِي عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ وَاصِلِ بْنِ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَكَّةَ دَخَلَ الْمَسْجِدَ فَاسْتَلَمَ الْحَجَرَ ثُمَّ مَضَى عَلَى يَمِينِهِ فَرَمَلَ ثَلاَثًا وَمَشَى أَرْبَعًا ثُمَّ أَتَى الْمَقَامَ فَقَالَ ‏(‏ ‏{‏ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى ‏}‏ ‏)‏ ‏.‏ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَالْمَقَامُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْبَيْتِ ثُمَّ أَتَى الْبَيْتَ بَعْدَ الرَّكْعَتَيْنِ فَاسْتَلَمَ الْحَجَرَ ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّفَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 148- Hacer’ül-Esved Mutlaka Öpülmeli Mi?

2951- Hanzala (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Tavus’u Hacer’ül-Esved’i ziyaret ederken gördüm, kalabalıksa geçer gider tenha ise üç sefer öperdi. ve şöyle derdi:

(İbn Abbâs’ı gördüm aynen böyle yapıyordu. İbn Abbâs’ta Ömer’in böyle yaptığını gördüğünü ve şöyle dediğini nakleder:

(Sen faydası ve zararı olmayan bir taşsın. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in seni öptüğünü görmüş olmasaydım seni asla öpmezdim.) Sonra, Ömer şöyle dedi:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle yaptığını gördüm.) (Buhârî, Hac: 60; İbn Mâce, Menasik: 27)

١٤٨ - باب كَيْفَ يُقَبِّلُ‏

٢٩٥١ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنْ حَنْظَلَةَ، قَالَ رَأَيْتُ طَاوُسًا يَمُرُّ بِالرُّكْنِ فَإِنْ وَجَدَ عَلَيْهِ زِحَامًا مَرَّ وَلَمْ يُزَاحِمْ وَإِنْ رَآهُ خَالِيًا قَبَّلَهُ ثَلاَثًا ثُمَّ قَالَ رَأَيْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ فَعَلَ مِثْلَ ذَلِكَ وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ رَأَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَعَلَ مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ قَالَ إِنَّكَ حَجَرٌ لاَ تَنْفَعُ وَلاَ تَضُرُّ وَلَوْلاَ أَنِّي رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَبَّلَكَ مَا قَبَّلْتُكَ ثُمَّ قَالَ عُمَرُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَعَلَ مِثْلَ ذَلِكَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 147- Hacer’ül-Esved Öpülür Mü?

2950- Âbis b. Rabia (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer Hacer’ül-Esved’in yanına gelerek şöyle dedi:

(Biliyorum ki sen bir taşsın, eğer Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in seni öptüğünü görmeseydim; ben de öpmezdim. Sonra yaklaşıp onu öptü.) (Buhârî, Hac: 60; İbn Mâce, Menasik: 27)

١٤٧ - باب تَقْبِيلِ الْحَجَرِ

٢٩٥٠ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، وَجَرِيرٌ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَابِسِ بْنِ رَبِيعَةَ، قَالَ رَأَيْتُ عُمَرَ جَاءَ إِلَى الْحَجَرِ فَقَالَ إِنِّي لأَعْلَمُ أَنَّكَ حَجَرٌ وَلَوْلاَ أَنِّي رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُبِّلُكَ مَا قَبَّلْتُكَ ‏.‏ ثُمَّ دَنَا مِنْهُ فَقَبَّلَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 146- Hacer’ül-Esvede El Sürülür Mü?

2949- Süveyd b. Gafele (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Ömer, Hacer’ül-Esved’i öptü ve ona ellerini sürerek:

(Ebul Kasım, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sana hürmet göstererek öptüğünü gördüm (ben de ondan dolayı) öpüyorum) dedi. (Buhârî, Hac: 60; İbn Mâce, Menasik: 27)

١٤٦ - باب اسْتِلاَمِ الْحَجَرِ الأَسْوَدِ

٢٩٤٩ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عَبْدِ الأَعْلَى، عَنْ سُوَيْدِ بْنِ غَفَلَةَ، أَنَّ عُمَرَ، قَبَّلَ الْحَجَرَ وَالْتَزَمَهُ وَقَالَ رَأَيْتُ أَبَا الْقَاسِمِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِكَ حَفِيًّا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 145- Hacer’ül-Esved Cennetten Mi Gelmiştir?

2948- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Hacer’ül-Esved, Cennetten’dir.) (Tirmizî, Hac: 49; Müsned: 2659)

١٤٥ - باب ذِكْرِ الْحَجَرِ الأَسْوَدِ

٢٩٤٨ - أَخْبَرَنِي إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ، قَالَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ دَاوُدَ، عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ الْحَجَرُ الأَسْوَدُ مِنَ الْجَنَّةِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 144- Haccı Kıran Yapan Nasıl Tavaf Eder?

2945- Nafi (radıyallahü anh) anlatıyor:

(İbn Ömer hac’la umreyi birleştirecek tek bir tavaf yaptı ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de böyle yaptığını gördüm) dedi. (Buhârî, Hac: 77; Dârimi, Menasik: 29)

2946- Yine Nafi (radıyallahü anh) anlatıyor: Abdullah b. Ömer yola çıktı Zülhuleyfe’ye gelince, umre için ihrama girdi. Biraz yol aldıktan sonra Kâbe’yi tavaf edilmesine engel olunacağından korktu ve şöyle dedi:

(Eğer Kâbe’yi tavaf etmem engellenirse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaptığı gibi yaparım nasıl olsa hac ve umre ikisi de aynı şey. Şahit olun ki umre ile haccı beraber yapmaya karar verdim.) Yürüdü, Kudeyd denilen yere gelince oradan bir kurban satın aldı. Mekke’ye geldi, Kâbe’yi yedi şaftla tavaf ettikten sonra Safa ile Merve arasında Sa’y etti ve şöyle dedi:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle yaptığını gördüm.) (Buhârî, Hac: 77; Dârimi, Menasik: 29)

2947- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) tek bir tavaf yapmıştı. (Müsned: 14554)

١٤٤ - باب طَوَافِ الْقَارِنِ

٢٩٤٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَرَنَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَطَافَ طَوَافًا وَاحِدًا وَقَالَ هَكَذَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَفْعَلُهُ ‏.‏

٢٩٤٦ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِيِّ، وَأَيُّوبَ بْنِ مُوسَى، وَإِسْمَاعِيلَ بْنِ أُمَيَّةَ، وَعُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، قَالَ خَرَجَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَلَمَّا أَتَى ذَا الْحُلَيْفَةِ أَهَلَّ بِالْعُمْرَةِ فَسَارَ قَلِيلاً فَخَشِيَ أَنْ يُصَدَّ عَنِ الْبَيْتِ فَقَالَ إِنْ صُدِدْتُ صَنَعْتُ كَمَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ وَاللَّهِ مَا سَبِيلُ الْحَجِّ إِلاَّ سَبِيلُ الْعُمْرَةِ أُشْهِدُكُمْ أَنِّي قَدْ أَوْجَبْتُ مَعَ عُمْرَتِي حَجًّا ‏.‏ فَسَارَ حَتَّى أَتَى قُدَيْدًا فَاشْتَرَى مِنْهَا هَدْيًا ثُمَّ قَدِمَ مَكَّةَ فَطَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَالَ هَكَذَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَعَلَ ‏.‏

٢٩٤٧ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِيٍّ، أَخْبَرَنِي هَانِئُ بْنُ أَيُّوبَ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم طَافَ طَوَافًا وَاحِدًا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 143- Haccı ve Umreyi Birlikte Yapmak İsteyen Kurban Getirmemişse Ne Yapar?

2944- Enes (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hac için çıktı biz de birlikte çıkmıştık. Zülhuleyfe denilen yere gelince, öğle namazını kıldı. Sonra bineğine binerek, Beyda denilen yere gelince hac ve umre için ihrama girdi. Biz de girdik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’ye gelince, tavaflarımızı yaptık. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ihramdan çıkmamızı emretti. Cemaat çekindi. Çekindiklerini görünce Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Eğer yanımda kurbanım olmasaydı ben de ihramdan çıkardım.) İnsanlar ihramdan çıktılar ve hanımlarıyla bile yattılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihramdan çıkmadı ve saçlarını da kısaltmadı. (Buhârî, Hac: 77; Dârimi, Menasik: 38)

١٤٣ - باب كَيْفَ يَفْعَلُ مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ وَلَمْ يَسُقِ الْهَدْىَ

٢٩٤٤ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ الأَزْهَرِ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَخَرَجْنَا مَعَهُ فَلَمَّا بَلَغَ ذَا الْحُلَيْفَةِ صَلَّى الظُّهْرَ ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ فَلَمَّا اسْتَوَتْ بِهِ عَلَى الْبَيْدَاءِ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ جَمِيعًا فَأَهْلَلْنَا مَعَهُ فَلَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَكَّةَ وَطُفْنَا أَمَرَ النَّاسَ أَنْ يَحِلُّوا فَهَابَ الْقَوْمُ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لَوْلاَ أَنَّ مَعِي الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ ‏)‏ ‏.‏ فَحَلَّ الْقَوْمُ حَتَّى حَلُّوا إِلَى النِّسَاءِ وَلَمْ يَحِلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَلَمْ يُقَصِّرْ إِلَى يَوْمِ النَّحْرِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 142- Umre İçin İhrama Girenin Tavafı Nasıldır?

2943- Amr (radıyallahü anh) anlatıyor ve şöyle diyor: İbn Ömer’den işittim ona sormuştuk:

(Umre yapan bir adamın, Kâbe’yi tavaf edip, Safa ile Merve arasında Sa’y yapmayan kimsenin hanımıyla birlikte yatabilir mi?) diye. O da şöyle demişti:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’ye geldiği zaman yedi şaft olarak tavafını yaptı. Sonra İbrahim makamının arkasında iki rekat namaz kıldı, Safa ile Merve arasında sa’yını yapmıştı. Şüphesiz Allah, Rasûlünde sizin için en güzel örneklik vardır.) (İbn Mâce, Menasik: 34; Tirmizî, Hac: 99)

١٤٢ - باب طَوَافِ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ

٢٩٤٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرٍو، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ، وَسَأَلْنَاهُ، عَنْ رَجُلٍ، قَدِمَ مُعْتَمِرًا فَطَافَ بِالْبَيْتِ وَلَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَيَأْتِي أَهْلَهُ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَطَافَ سَبْعًا وَصَلَّى خَلْفَ الْمَقَامِ رَكْعَتَيْنِ وَطَافَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 141- İfrad Haccı Yapan Nasıl Tavaf Eder?

2942- vebre (radıyallahü anh)’nin anlattığına göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer’den işittim bir adam ona şöyle soruyordu:

(Hac için ihrama girmiş iken Kâbe’yi tavaf edebilir miyim?) İbn Ömer:

(Buna ne engel vardır) dedi. O da şöyle dedi:

(Abdullah b. Abbâs’ın bunu yasakladığını gördüm bu konuda senin görüşün bize daha hoş geliyor sen ne dersin) dedi. İbn Ömer:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i hac için ihrama girmiş olarak gördük; Kâbe’yi tavaf etmişti. Safa ile Merve arasında da Sa’y etmişti) dedi. (Müslim, Hac: 28)

١٤١ - باب طَوَافِ مَنْ أَفْرَدَ الْحَجَّ

٢٩٤٢ - أَخْبَرَنَا عَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُوَيْدٌ، - وَهُوَ ابْنُ عَمْرٍو الْكَلْبِيُّ - عَنْ زُهَيْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا بَيَانٌ، أَنَّ وَبَرَةَ، حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ، وَسَأَلَهُ، رَجُلٌ أَطُوفُ بِالْبَيْتِ وَقَدْ أَحْرَمْتُ بِالْحَجِّ قَالَ وَمَا يَمْنَعُكَ قَالَ رَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ يَنْهَى عَنْ ذَلِكَ وَأَنْتَ أَعْجَبُ إِلَيْنَا مِنْهُ ‏.‏ قَالَ رَأَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَحْرَمَ بِالْحَجِّ فَطَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 140- Binek Üzerinde Tavaf Yapılır Mı?

2941- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), veda haccında Kâbe’yi bir binek üzerinde tavaf etti. Elindeki bastonuyla Hacer’ül-Esved’e işaret ederek devam ediyordu.) (Tirmizî, Hac: 41; Buhârî, Hac: 62)

١٤٠ - باب الطَّوَافِ بِالْبَيْتِ عَلَى الرَّاحِلَةِ

٢٩٤١ - أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ، - وَهُوَ ابْنُ إِسْحَاقَ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ طَافَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ حَوْلَ الْكَعْبَةِ عَلَى بَعِيرٍ يَسْتَلِمُ الرُّكْنَ بِمِحْجَنِهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 139- Erkeklerle Birlikte Kadınlar Da Tavaf Yapabilir Mi?

2939- Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben:

(Haccın tavafını yapamamıştım) dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:

(Namaz kılınınca devenin üzerinde insanların arkasında tavafını yapıver.) (Tirmizî, Hac: 40; İbn Mâce, Menasik: 34)

2940- Ümmü Seleme (radıyallahü anha) anlatıyor:

(Hasta olduğum halde Mekke’ye gelmiştim. Durumum Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arz edildiğinde şöyle buyurdu:

(Namaz kılanların arkasından binitli olarak tavafını yapıver.) Ümmü Seleme diyor ki:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kılıyordu ve Tûr sûresini okuyordu.) (Tirmizî, Hac: 40; İbn Mâce, Menasik: 34)

١٣٩ - باب طَوَافِ الرِّجَالِ مَعَ النِّسَاءِ

٢٩٣٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ آدَمَ، عَنْ عَبْدَةَ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ، قَالَتْ يا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا طُفْتُ طَوَافَ الْخُرُوجِ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَطُوفِي عَلَى بَعِيرِكِ مِنْ وَرَاءِ النَّاسِ ‏)‏ ‏.‏ عُرْوَةُ لَمْ يَسْمَعْهُ مِنْ أُمِّ سَلَمَةَ ‏.‏

٢٩٤٠ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي الأَسْوَدِ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ، أَنَّهَا قَدِمَتْ مَكَّةَ وَهِيَ مَرِيضَةٌ فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ طُوفِي مِنْ وَرَاءِ الْمُصَلِّينَ وَأَنْتِ رَاكِبَةٌ ‏)‏ ‏.‏ قَالَتْ فَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ عِنْدَ الْكَعْبَةِ يَقْرَأُ ‏{‏ وَالطُّورِ ‏}‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 138- Hasta Olan Tavafını Nasıl Yapar?

2938- Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e rahatsız olduğumu söyledim:

(Öyleyse halkın gerisinde binit üzerinde tavafını yap) buyurdu. Ben de, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dediği gibi tavafımı yaptım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kâbe’nin bir köşesinde namaz kılıyor ve Tur sûresini okuyordu. (Tirmizî, Hac: 40; İbn Mâce, Menasik: 34)

١٣٨ - باب كَيْفَ طَوَافِ الْمَرِيضِ‏

٢٩٣٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ، قَالَتْ شَكَوْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِنِّي أَشْتَكِي فَقَالَ ‏(‏ طُوفِي مِنْ وَرَاءِ النَّاسِ وَأَنْتِ رَاكِبَةٌ ‏)‏ ‏.‏ فَطُفْتُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي إِلَى جَنْبِ الْبَيْتِ يَقْرَأُ بِـ ‏{‏ الطُّورِ * وَكِتَابٍ مَسْطُورٍ ‏}‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 137- Tavaf Her An Yapılabilir

2937- Cubeyr b. Mut’ım (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Ey Abdi Menaf oğulları, gece gündüz hangi saatte olursa olsun beyti tavaf eden ve burada namaz kılan hiç kimseye engel olmayınız.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 149)

١٣٧ - باب إِبَاحَةِ الطَّوَافِ فِي كُلِّ الأَوْقَاتِ

٢٩٣٧ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَابَاهْ، عَنْ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ يَا بَنِي عَبْدِ مَنَافٍ لاَ تَمْنَعُنَّ أَحَدًا طَافَ بِهَذَا الْبَيْتِ وَصَلَّى أَىَّ سَاعَةٍ شَاءَ مِنْ لَيْلٍ أَوْ نَهَارٍ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget