Arazi Kiralamakla İlgili Rivâyetler
1. Arazi Kiralamakla İlgili Rivâyetler
[1] Arazi, ziraat yapmak, bina kurmak ve ağaç dikmek için kiralanır. Hanefilere göre, bunun bazı şartlan vardır. Mesela, anlaşma esnasında eğer ziraat için kiralanıyorsa, ne ekeceğini açıklaması gerekir. Açıkladıktan sonra mal sahibi razı olursa akid yapılmış olur. Ziraate uygun olmayan arazinin kiralanması doğru değildir. Belli bir müddet için bina yapmak ve ağaç dikmek üzere arazi kiralamak da caizdir.
2083. Hanzala b. Kays'ın Rafi’ b. Hadic'den Rivâyet ettiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ziraat arazilerini kiraya vermeyi yasakladı. Müslim, 21/Buyû, 19, no: 115.
Hanzala der ki: Rafi' b. Hadic'e:
« Altın ve gümüş karşılığında olsa da mı?» diye sorduğumda:
« Altın ve gümüş karşılığındada olsa bir mahzur yoktur.» diye cevap verdi.
2084. İbn Şihab'dan: Said b. Müseyyeb'e arazileri altın ve gümüş karşılığında kiraya vermeyi sorduğumda:
Bunda bir mahzur yoktur» diye cevap verdi.
2085. İbn Şihab'da: Salim b. Abdullah, Ömer'e, ziraat arazilerini kiraya vermeyi sorduğumda:
« Altın ve gümüş (para) karşılığında olursa bir mahzuru yoktur.» diye cevap verdi.
İbn Şihab diyor ki, ona:
« Rafi b. Hadic'den Rivâyet edilen hadis hakkında ne dersin?» dediğimde:
« Rafi —murad edilmeyen manalara götüren— bir çok Rivâyetlerde bulundu. Yani yasaklananları da yasaklanmiyanlan da yasaklar arasında Rivâyet etti. (el-Münteka, c. 5, s. 143).
Eğer benim bir ziraat arazim olsa onu kiraya verirdim» diye cevap verdi. Başka bir senedle bkz. Şeybanî, 830. Bu da onu caiz gördüğüne delildir.
2086. İmâm-ı Mâlik'e Rivâyet edildiğine göre, Abdurrahman b. Avf bir arazi kiraladı. Vefat edinceye kadar kira ile elinde kaldı. Oğlu dedi ki:
« Ben orasını uzun zaman —babamın— elinde kaldığından dolayı bizim zannediyordum. Onu bize ölürken anlattı ve oranın kirası olan altın veya gümüşten üzerindeki borcun ödenmesini emretti.»
2087. Hişam b. Urve'den Rivâyet edildiğine göre, babası arazisini altın ve gümüş (para) karşılığında kiraya verirdi.
2088. İmâm-ı Mâlik'e ziraat arazisini yüz sa’ hurma veya oradan çıkacak buğday ya da başka bir şey karşılığı kiraya veren bir adamın durumu sorulduğunda bunu hoş görmedi.
١ - باب مَا جَاءَ فِي كِرَاءِ الأَرْضِ
٢٠٨٣ - حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ قَيْسٍ الزُّرَقِيِّ، عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْ كِرَاءِ الْمَزَارِعِ.
قَالَ حَنْظَلَةُ : فَسَأَلْتُ رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ بِالذَّهَبِ وَالْوَرِقِ ؟ فَقَالَ : أَمَّا بِالذَّهَبِ وَالْوَرِقِ فَلاَ بَأْسَ بِهِ(١٧١).
٢٠٨٤ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ قَالَ : سَأَلْتُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ عَنْ كِرَاءِ الأَرْضِ بِالذَّهَبِ وَالْوَرِقِ ؟ فَقَالَ : لاَ بَأْسَ بِهِ.
٢٠٨٥ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، َنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ سَأَلَ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ كِرَاءِ الْمَزَارِعِ فَقَالَ : لاَ بَأْسَ بِهَا بِالذَّهَبِ وَالْوَرِقِ.
قَالَ ابْنُ شِهَابٍ : فَقُلْتُ لَهُ : أَرَأَيْتَ الْحَدِيثَ الَّذِي يُذْكَرُ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ فَقَالَ : أَكْثَرَ رَافِعٌ، وَلَوْ كَانَت لِي مَزْرَعَةٌ أَكْرَيْتُهَا(١٧٢).
٢٠٨٦ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ تَكَارَى أَرْضاً، فَلَمْ تَزَلْ فِي يَدَيْهِ بِكِرَاءٍ حَتَّى مَاتَ، قَالَ ابْنُهُ : فَمَا كُنْتُ أُرَاهَا إِلاَّ لَنَا مِنْ طُولِ مَا مَكَثَتْ فِي يَدَيْهِ، حَتَّى ذَكَرَهَا لَنَا عِنْدَ مَوْتِهِ، فَأَمَرَنَا بِقَضَاءِ شَيْءٍ كَانَ عَلَيْهِ مِنْ كِرَائِهَا، ذَهَبٍ أَوْ وَرِقٍ(١٧٣).
٢٠٨٧ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ كَانَ يُكْرِي أَرْضَهُ بِالذَّهَبِ وَالْوَرِقِ.
٢٠٨٨ - وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنْ رَجُلٍ أَكْرَى مَزْرَعَتَهُ بِمِيئَةِ صَاعٍ مِنْ تَمْرٍ، أَوْ مِمَّا يَخْرُجُ مِنْهَا مِنَ الْحِنْطَةِ، أَوْ مِنْ غَيْرِ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا ؟ فَكَرِهَ ذَلِكَ.