Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

03/05/21

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25- İmam, Namaz Kıldırırken Çıkardığı Ayakkabılarını Nereye Koyar?

784- Abdullah b. Saib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke fethi günü cemaate namaz kıldırırken ayakkabılarını sol tarafına koymuştu.) (Ebû Dâvûd, Salat: 89; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 205)

٢٥ - باب أَيْنَ يَضَعُ الإِمَامُ نَعْلَيْهِ إِذَا صَلَّى بِالنَّاسِ

٧٨٤ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، وَشُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ، عَنْ يَحْيَى، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُفْيَانَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ السَّائِبِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم صَلَّى يَوْمَ الْفَتْحِ فَوَضَعَ نَعْلَيْهِ عَنْ يَسَارِهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24- Ayakkabı İle Namaz Kılmak

783- Ebû Mesleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, -ki adı Said b. Yezid el Basri’dir güvenilen bir kimsedir.- şöyle demiştir:

(Enes b. Mâlik’e sordum; (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), ayakkabılarıyla namaz kılarmıydı?) O da:

(Evet) dedi. (Buhârî, Salat: 24; Dârimi, Salat: 103)

٢٤ - باب الصَّلاَةِ فِي النَّعْلَيْنِ

٧٨٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ زُرَيْعٍ، وَغَسَّانَ بْنِ مُضَرَ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مَسْلَمَةَ، - وَاسْمُهُ سَعِيدُ بْنُ يَزِيدَ بَصْرِيٌّ - ثِقَةٌ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي فِي النَّعْلَيْنِ قَالَ نَعَمْ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23- Mest Giyen Kimse Abdesti Bozulduğunda Mestlerine Mesh Ederek Namazını Kılar

782- Hemmam (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cerir’i gördüm küçük abdest bozmuştu. Sonra su getirtti ve abdest aldı mestleri üzerine meshetti. Sonra kalkıp namaz kıldı. Bu yaptığı kendisine sorulunca, (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)‘i böyle yaparken gördüm) dedi. (Buhârî, Salat: 25; Ebû Dâvûd, Tahara: 62)

٢٣ - باب الصَّلاَةِ فِي الْخُفَّيْنِ

٧٨٢ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ هَمَّامٍ، قَالَ رَأَيْتُ جَرِيرًا بَالَ ثُمَّ دَعَا بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى فَسُئِلَ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم صَنَعَ مِثْلَ هَذَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 22- Hayız Kanı Bulaşan Elbiseye Ne Yapılarak Namaz Kılınır

781- Hılas b. Amr, Âişe (radıyallahü anha)’dan şöyle dediğini işitmiştir:

(Ben ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebûl Kasım tek bir çarşaf içindeydik. Ben de hayızlı idim ve üzerimde hayız kanından izler vardı, bu hayız kanından Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir şey bulaşırsa, bulaşan yeri yıkar başka yerlere dokunmaksızın namazını kılardı. Sonra tekrar yanıma döner birlikte yatardık yine benden bir şey kendisine bulaşırsa yine aynı şekilde yapar başka bir şey yapmaksızın namazını kılardı.) (İbn Mâce, Tahara: 125; Müslim, Hayz: 3)

٢٢ - باب الصَّلاَةِ فِي الشِّعَارِ

٧٨١ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ صُبْحٍ، قَالَ سَمِعْتُ خِلاَسَ بْنَ عَمْرٍو، يَقُولُ سَمِعْتُ عَائِشَةَ، تَقُولُ كُنْتُ أَنَا وَرَسُولُ اللَّهِ، صلّى اللّه عليه وسلّم أَبُو الْقَاسِمِ فِي الشِّعَارِ الْوَاحِدِ وَأَنَا حَائِضٌ، طَامِثٌ فَإِنْ أَصَابَهُ مِنِّي شَىْءٌ غَسَلَ مَا أَصَابَهُ لَمْ يَعْدُهُ إِلَى غَيْرِهِ وَصَلَّى فِيهِ ثُمَّ يَعُودُ مَعِي فَإِنْ أَصَابَهُ مِنِّي شَىْءٌ فَعَلَ مِثْلَ ذَلِكَ لَمْ يَعْدُهُ إِلَى غَيْرِهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 21- Kırmızı Elbiseyle Namaz Kılınır Mı?

780- Avn b. Ebû Cuhayfe (radıyallahü anh), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kırmızı bir elbise giyerek çıktı. Bir harbe’yi sütre olarak dikti ve ona doğru namaz kıldı. O harbenin arkasından köpek, kadın ve eşekler geçiyordu.) (İbn Mâce, Libas: 20; Buhârî, Salat: 17)

٢١ - باب الصَّلاَةِ فِي الثِّيَابِ الْحُمُرِ

٧٨٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِي جُحَيْفَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم خَرَجَ فِي حُلَّةٍ حَمْرَاءَ فَرَكَزَ عَنَزَةً فَصَلَّى إِلَيْهَا يَمُرُّ مِنْ وَرَائِهَا الْكَلْبُ وَالْمَرْأَةُ وَالْحِمَارُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 20- Desenli Elbiseler Namazda Kişiyi Meşgul Eder Mi?

779- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzeri desenli bir elbiseyle namaz kıldı ve şöyle buyurdu:

(Şu kumaşın üzerindeki desenler namazda beni meşgul etti. Bu elbiseyi bana hediye eden; Ebû Cehm’e götürün de onun giydiği Enbicaniyye isimli elbiseyi bana getirin.) (İbn Mâce, Libas: 1; Buhârî, Salat: 14)

٢٠ - باب الرُّخْصَةِ فِي الصَّلاَةِ فِي خَمِيصَةٍ لَهَا أَعْلاَمٌ

٧٧٩ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنْ سُفْيَانَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم صَلَّى فِي خَمِيصَةٍ لَهَا أَعْلاَمٌ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ شَغَلَتْنِي أَعْلاَمُ هَذِهِ اذْهَبُوا بِهَا إِلَى أَبِي جَهْمٍ وَائْتُونِي بِأَنْبِجَانِيِّهِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) İpek Elbiseyle Namaz Kılmış Mıdır?

778- Ukbe b. Amir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ipekten yapılmış bir elbise hediye edilmişti. Onu giyip namaz kıldı. Namazını bitirince hoşlanmamış gibi çıkarıp attı ve:

(Bu elbise muttaki yani yolunu, Allah ile bulanlara yakışmaz) buyurdu. (Buhârî, Salat: 16; Müslim, Libas: 2)

١٩ - باب الصَّلاَةِ فِي الْحَرِيرِ

٧٧٨ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، وَعِيسَى بْنُ حَمَّادٍ، زُغْبَةُ عَنِ اللَّيْثِ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ أَبِي الْخَيْرِ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، قَالَ أُهْدِيَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَرُّوجُ حَرِيرٍ فَلَبِسَهُ ثُمَّ صَلَّى فِيهِ ثُمَّ انْصَرَفَ فَنَزَعَهُ نَزْعًا شَدِيدًا كَالْكَارِهِ لَهُ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ لاَ يَنْبَغِي هَذَا لِلْمُتَّقِينَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18- Tek Parça Çarşaf ve Peştemal Gibi Birşey İle Namaz Kılınır Mı?

777- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Sizden biriniz üzerinde tek parça çarşaf gibi bir şey varken onu boynuna bağlamaksızın namaz kılmasın.) (Dârimi, Salat: 104; Buhârî, Salat: 19)

١٨ - باب صَلاَةِ الرَّجُلِ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ لَيْسَ عَلَى عَاتِقِهِ مِنْهُ شَىْءٌ

٧٧٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ يُصَلِّيَنَّ أَحَدُكُمْ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ لَيْسَ عَلَى عَاتِقِهِ مِنْهُ شَىْءٌ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17- Bir Kısmı Karısını Örten Elbiseyle Namaz Kılınır Mı?

776- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), geceleyin namaz kılardı. Ben de: Hayızlı olduğum halde yanında bulunurdum ve üzerimdeki elbise parçasının bir kısmı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üzerinde olurdu. (Müslim, Salat: 52; Ebû Dâvûd, Tahara: 136)

١٧ - باب صَلاَةِ الرَّجُلِ فِي ثَوْبٍ بَعْضُهُ عَلَى امْرَأَتِهِ

٧٧٦ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا وَكِيعٌ، قَالَ حَدَّثَنَا طَلْحَةُ بْنُ يَحْيَى، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي بِاللَّيْلِ وَأَنَا إِلَى جَنْبِهِ وَأَنَا حَائِضٌ وَعَلَىَّ مِرْطٌ بَعْضُهُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16- Avret Yerlerini Örtmeyen ve Bozuk Görüntü Meydana Getiren Elbiselerle Namaz Kılmak

774- Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bazı kimseler elbiseleri dar ve uygun olmadığı için çocuklar gibi vücutlarına bağlayarak namaz kılıyorlardı. Böylesi durumlarda erkeklerin arkasındaki saflarda namaz kılan kadınlara:

(Erkekler secdeyi bitirip oturmadıkça siz kadınlar başınızı kaldırmayın) denildi. (Ebû Dâvûd, Salat: 79; Buhârî, Salat: 6)

775- Amr b. Seleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kavmimden, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gidenler döndüklerinde dediler ki:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem):

(İçinizde Kur’an’ı en iyi okuyanınız size imam olsun) buyurdu. Sonra beni çağırarak; rükû’ ve secdelerin nasıl yapılacağını bana öğrettiler. Ben de onlara namaz kıldırmaya başladım. Namaz kıldırırken üzerimde yırtık paramparça bir elbise vardı. Arkamda namaz kılanlar babama:

(Oğlunun avret yerlerini örtmeyecek misin?) diyorlardı. (Ebû Dâvûd, Salat: 79; Müsned: 19864)

١٦ - باب الصَّلاَةِ فِي الإِزَارِ

٧٧٤ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ سُفْيَانَ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو حَازِمٍ، عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ، قَالَ كَانَ رِجَالٌ يُصَلُّونَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَاقِدِينَ أُزْرَهُمْ كَهَيْئَةِ الصِّبْيَانِ فَقِيلَ لِلنِّسَاءِ لاَ تَرْفَعْنَ رُءُوسَكُنَّ حَتَّى يَسْتَوِيَ الرِّجَالُ جُلُوسًا ‏.‏

٧٧٥ - أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَاصِمٌ، عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ، قَالَ لَمَّا رَجَعَ قَوْمِي مِنْ عِنْدِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالُوا إِنَّهُ قَالَ ‏(‏ لِيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قِرَاءَةً لِلْقُرْآنِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ فَدَعَوْنِي فَعَلَّمُونِي الرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ فَكُنْتُ أُصَلِّي بِهِمْ وَكَانَتْ عَلَىَّ بُرْدَةٌ مَفْتُوقَةٌ فَكَانُوا يَقُولُونَ لأَبِي أَلاَ تُغَطِّي عَنَّا اسْتَ ابْنِكَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 15- Tek Gömlekle De Namaz Kılınabilir Mi?

773- Seleme b. Ekva (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Bazen su için çıkıyorum, üzerimde bir gömlekten başka bir şey de olmuyor, o durumda namaz kılabilir miyim?) diye sordum. (Bir dikenle bile olsa iki ucunu birbirine bağla ve namazını kıl) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Salat: 80; Müsned: 15923)

١٥ - باب الصَّلاَةِ فِي قَمِيصٍ وَاحِدٍ

٧٧٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا الْعَطَّافُ، عَنْ مُوسَى بْنِ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ، قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي لأَكُونُ فِي الصَّيْدِ وَلَيْسَ عَلَىَّ إِلاَّ الْقَمِيصُ أَفَأُصَلِّي فِيهِ قَالَ ‏(‏ وَزُرَّهُ عَلَيْكَ وَلَوْ بِشَوْكَةٍ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 14- Tek Kat Elbiseyle Namaz Kılınır Mı?

771- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir kimse; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek tek bir elbise ile namaz kılınıp kılınmayacağını sormuştu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Hepinizin iki elbisesi var mıdır ki?) buyurdular. (Müslim, Salat: 52; Tirmizî, Salat: 254)

772- Ömer b. ebi Seleme (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), Ümmü Seleme’nin evinde iki ucunu boynuna dolamış vaziyette tek bir elbise içerisinde namaz kılarken gördüm.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 69; Ebû Dâvûd, Salat: 78)

١٤ - باب الصَّلاَةِ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ

٧٧١ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ سَائِلاً، سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الصَّلاَةِ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ فَقَالَ ‏(‏ أَوَلِكُلِّكُمْ ثَوْبَانِ ‏)‏ ‏.‏

٧٧٢ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِي سَلَمَةَ، أَنَّهُ رَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ فِي بَيْتِ أُمِّ سَلَمَةَ وَاضِعًا طَرَفَيْهِ عَلَى عَاتِقَيْهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 13– Nafile Namaz Kişiyi Usandırmayacak Kadar Kılınmalı?

770- Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir hasırı vardı, gündüzleyin onu serer üzerinde namaz kılardı. Geceleyin ise; muhafaza altına alırdı. Müslümanlar, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu gece ibadetini öğrenince O’nunla birlikte gece ibadeti olan namaz kılmaya başladılar, aralarında da o namaz kıldığı hasır vardı. Bu yapılanı gören Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Gücünüzün yeteceği kadar işi (ibadeti) üzerinize alın yoksa sizler usanmadıkça, Allah usanmaz. Allah katında amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olandır.) Daha sonra, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) orada namaz kılmayı terketti ve bir daha Allah ruhunu alıncaya kadar oraya dönmedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir şey yapmaya başladığında ona devam ederdi. (Buhârî, iman: 32; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 30)

١٣ - باب الْمُصَلِّي يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الإِمَامِ سُتْرَةٌ

٧٧٠ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ، عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم حَصِيرَةٌ يَبْسُطُهَا بِالنَّهَارِ وَيَحْتَجِرُهَا بِاللَّيْلِ فَيُصَلِّي فِيهَا فَفَطِنَ لَهُ النَّاسُ فَصَلَّوْا بِصَلاَتِهِ وَبَيْنَهُ وَبَيْنَهُمُ الْحَصِيرَةُ فَقَالَ ‏(‏ اكْلَفُوا مِنَ الْعَمَلِ مَا تُطِيقُونَ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لاَ يَمَلُّ حَتَّى تَمَلُّوا وَإِنَّ أَحَبَّ الأَعْمَالِ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ أَدْوَمُهُ وَإِنْ قَلَّ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ تَرَكَ مُصَلاَّهُ ذَلِكَ فَمَا عَادَ لَهُ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَكَانَ إِذَا عَمِلَ عَمَلاً أَثْبَتَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 12- Resim Bulunan Örtüye Doğru Namaz Kılınmaz

769- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Evimde üzeri resimli bir kumaş vardı, onu perde olarak kullanmıştım. Kıble tarafına düşüyordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onu çıkar) buyurdular. Ben de çıkarıp minder yüzü yaptım.) (Buhârî, Libas: 91; Tirmizî, Sıfat-ül Kıyame: 32)

١٢ - باب الصَّلاَةِ إِلَى ثَوْبٍ فِيهِ تَصَاوِيرُ

٧٦٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ سَمِعْتُ الْقَاسِمَ، يُحَدِّثُ عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ فِي بَيْتِي ثَوْبٌ فِيهِ تَصَاوِيرُ فَجَعَلْتُهُ إِلَى سَهْوَةٍ فِي الْبَيْتِ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي إِلَيْهِ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ يَا عَائِشَةُ أَخِّرِيهِ عَنِّي ‏)‏ ‏.‏ فَنَزَعْتُهُ فَجَعَلْتُهُ وَسَائِدَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 11- Kabirlere Doğru Namaz Kılınmaz

768- Ebû Mersed el Ganevi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Kabirlere doğru namaz kılmayınız ve kabirlerin üzerine de oturmayınız.) (Tirmizî, Cenaiz: 57; İbn Mâce, Cenaiz: 45)

١١ - باب النَّهْىِ عَنِ الصَّلاَةِ، إِلَى الْقَبْرِ

٧٦٨ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنِ ابْنِ جَابِرٍ، عَنْ بُسْرِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ وَاثِلَةَ بْنِ الأَسْقَعِ، عَنْ أَبِي مَرْثَدٍ الْغَنَوِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تُصَلُّوا إِلَى الْقُبُورِ وَلاَ تَجْلِسُوا عَلَيْهَا ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10- Uyuyan Kimseye Doğru Namaz Kılınır Mı?

767- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), gecenin bir bölümünde teheccüd namazı kılardı. Ben ise O’nunla kıblesi arasına yatağa uzanmış vaziyette yatıp uyurdum. Vitir kılmak istediğinde beni de uyandırırdı, ben de vitiri kılardım.) (Buhârî, Salat: 104; Ebû Dâvûd, Salat: 112)

١٠ - باب الرُّخْصَةِ فِي الصَّلاَةِ خَلْفَ النَّائِمِ

٧٦٧ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ هِشَامٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي مِنَ اللَّيْلِ وَأَنَا رَاقِدَةٌ مُعْتَرِضَةٌ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْقِبْلَةِ عَلَى فِرَاشِهِ فَإِذَا أَرَادَ أَنْ يُوتِرَ أَيْقَظَنِي فَأَوْتَرْتُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9- Hangi Durumlarda Namaz Kılanın Önünden Geçilir

766- Kesir b. Kesir (radıyallahü anh), babasından ve dedesinden aktararak şöyle diyor:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i gördüm. Kâbe’yi yedi defa tavaf etti. Sonra Makam-ı İbrahim’in yanı başında ayakkabılarıyla iki rekat namaz kıldı. Kendisiyle tavaf edenler arasında hiçbir şey yoktu.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 49; İbn Mâce, Menasik: 33)

٩ - باب الرُّخْصَةِ فِي ذَلِكَ

٧٦٦ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ كَثِيرٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم طَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا ثُمَّ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ بِحِذَائِهِ فِي حَاشِيَةِ الْمَقَامِ وَلَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الطُّوَّافِ أَحَدٌ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8- Namaz Kılanla Sütresi Arasından Geçilmez

764- Büsr b. Said (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Zeyd b. Halid, Ebû Cuheym’e, Büsr b. Said’i namaz kılanın önünden geçen kimse hakkında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den ne duyduğunu haber vermesi için göndermişti. Bunun üzerine Ebû Cüheym dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

(Namaz kılanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bir bilseydi namaz kılanın önünden geçmektense kırk bilmem şu kadar zaman yerinde durmayı daha hayırlı bulur ve geçmezdi.) (Müslim, Salat: 48; Dârimi, Salat: 128)

765- Ebû Said el Hudri (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Sizden biriniz namaza durduğunda önünden kimsenin geçmesine izin vermesin. Eğer o kimse dinlemez ve geçmek isterse onu öldürsün) (Dârimi, Salat: 127; Ebû Dâvûd, Salat: 108)

٨ - باب التَّشْدِيدِ فِي الْمُرُورِ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّي وَبَيْنَ سُتْرَتِهِ

٧٦٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي النَّضْرِ، عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ، أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ، أَرْسَلَهُ إِلَى أَبِي جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ مَاذَا سَمِعَ مِنْ، رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ فِي الْمَارِّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّي فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّي مَاذَا عَلَيْهِ لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ خَيْرًا لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ ‏)‏ ‏.‏

٧٦٥ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي سَعِيدٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ يُصَلِّي فَلاَ يَدَعْ أَحَدًا أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ فَإِنْ أَبَى فَلْيُقَاتِلْهُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7- Sütresiz Namaz Kılındığında Namazı Bozan Şeyler

758- Ebû Zer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir:

(Sizden biriniz namaz kılacağında önünde semerin arkasındaki tahta kadar bir şey oldu mu yeterlidir. Böyle bir sütre bulunamaz ise o kimsenin namazını kadın, merkeb ve siyah köpek bozar.) Ravi diyor ki:

(Niçin sarı ve kırmızı değil de siyah köpek) dedim. Ebû zer şöyle cevab verdi: Senin bana sorduğun gibi ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sordum O da:

(Siyah köpek şeytandır) buyurmuştu. (Dârimi, Salat: 43; Tirmizî, Salat: 253)

759- Katade (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Câbir b. Zeyd’e:

(Namazı ne bozar?) diye sordum. O da şöyle dedi: İbn Abbâs şöyle dedi:

(Hayızlı kadın ve köpek namaz kılanın önünden geçerse namaz bozulur.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 38; Ebû Dâvûd, Salat: 110)

760- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben ve Fadl, dişi bir eşeğin üzerinde Arafat’a geldik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), insanlara namaz kıldırıyordu. -veya buna benzer bir şeyler söyledi- Bazı safların önünden geçtik sonra merkepten inip merkebi otlamaya bıraktık. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize bir şey demedi. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 38; Müslim, Salat: 47)

761- Fadl b. Abbâs (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), çölde kalmakta olan Abbâs’ı ziyarete gelmişti. O günlerde bizim de küçük bir köpeğimiz ve otlayan bir eşeğimiz vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o eşek ve köpek önünde olduğu halde ikindi namazını kıldı ne onları kovaladı ne de arkasına aldı.) (Ebû Dâvûd, Salat: 114; Müslim, Salat: 47)

762- Suheyb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs’ın şöyle söylediğini duydum:

(Ben ve Benî Hâşim‘den bir çoçuk, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kılarken bir merkeb üzerinde iken önünden geçtik. Sonra merkepten inerek, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kıldık. Fakat, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını bozmadı. Orada Abdulmuttalib oğullarından iki kız koşarak geldiler ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dizinin dibine oturdular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları yanından uzaklaştırdı ve namazını bozmayıp devam etti.) (Ebû Dâvûd, Salat: 113; Dârimi, Salat: 129)

763- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kılarken ben O’nun önünde yatıyordum. Kalkıp önünden geçmeyi doğru bulmadım ve O’nun önünden yavaşça yataktan sıyrılıp çıktım.) (Buhârî, Salat: 103; Dârimi, Salat: 128)

٧ - باب ذِكْرِ مَا يَقْطَعُ الصَّلاَةَ وَمَا لاَ يَقْطَعُ إِذَا لَمْ يَكُنْ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّي سُتْرَةٌ

٧٥٨ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ أَنْبَأَنَا يَزِيدُ، قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ، عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ قَائِمًا يُصَلِّي فَإِنَّهُ يَسْتُرُهُ إِذَا كَانَ بَيْنَ يَدَيْهِ مِثْلُ آخِرَةِ الرَّحْلِ فَإِنْ لَمْ يَكُنْ بَيْنَ يَدَيْهِ مِثْلُ آخِرَةِ الرَّحْلِ فَإِنَّهُ يَقْطَعُ صَلاَتَهُ الْمَرْأَةُ وَالْحِمَارُ وَالْكَلْبُ الأَسْوَدُ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ مَا بَالُ الأَسْوَدِ مِنَ الأَصْفَرِ مِنَ الأَحْمَرِ فَقَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَمَا سَأَلْتَنِي فَقَالَ ‏(‏ الْكَلْبُ الأَسْوَدُ شَيْطَانٌ ‏)‏ ‏.‏

٧٥٩ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنِي شُعْبَةُ، وَهِشَامٌ، عَنْ قَتَادَةَ، قَالَ قُلْتُ لِجَابِرِ بْنِ زَيْدٍ مَا يَقْطَعُ الصَّلاَةَ قَالَ كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يَقُولُ الْمَرْأَةُ الْحَائِضُ وَالْكَلْبُ ‏.‏ قَالَ يَحْيَى رَفَعَهُ شُعْبَةُ ‏.‏

٧٦٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، عَنْ سُفْيَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا الزُّهْرِيُّ، قَالَ أَخْبَرَنِي عُبَيْدُ اللَّهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ جِئْتُ أَنَا وَالْفَضْلُ، عَلَى أَتَانٍ لَنَا وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي بِالنَّاسِ بِعَرَفَةَ ثُمَّ ذَكَرَ كَلِمَةً مَعْنَاهَا فَمَرَرْنَا عَلَى بَعْضِ الصَّفِّ فَنَزَلْنَا وَتَرَكْنَاهَا تَرْتَعُ فَلَمْ يَقُلْ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم شَيْئًا ‏.‏

٧٦١ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ خَالِدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَلِيٍّ، عَنْ عَبَّاسِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ الْفَضْلِ بْنِ الْعَبَّاسِ، قَالَ زَارَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَبَّاسًا فِي بَادِيَةٍ لَنَا وَلَنَا كُلَيْبَةٌ وَحِمَارَةٌ تَرْعَى فَصَلَّى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم الْعَصْرَ وَهُمَا بَيْنَ يَدَيْهِ فَلَمْ يُزْجَرَا وَلَمْ يُؤَخَّرَا ‏.‏

٧٦٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو الأَشْعَثِ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، أَنَّ الْحَكَمَ، أَخْبَرَهُ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ الْجَزَّارِ، يُحَدِّثُ عَنْ صُهَيْبٍ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، يُحَدِّثُ أَنَّهُ مَرَّ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم هُوَ وَغُلاَمٌ مِنْ بَنِي هَاشِمٍ عَلَى حِمَارٍ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ يُصَلِّي فَنَزَلُوا وَدَخَلُوا مَعَهُ فَصَلَّوْا وَلَمْ يَنْصَرِفْ فَجَاءَتْ جَارِيَتَانِ تَسْعَيَانِ مِنْ بَنِي عَبْدِ الْمُطَّلِبِ فَأَخَذَتَا بِرُكْبَتَيْهِ فَفَرَعَ بَيْنَهُمَا وَلَمْ يَنْصَرِفْ ‏.‏

٧٦٣ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ كُنْتُ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ يُصَلِّي فَإِذَا أَرَدْتُ أَنْ أَقُومَ كَرِهْتُ أَنْ أَقُومَ - فَأَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ - انْسَلَلْتُ انْسِلاَلاً ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6- Peygamberimiz Kabe İçerisinde Nasıl Namaz Kılmıştı

757- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kâbe’ye girdi, yanında Usame b. Zeyd, Bilal, Osman b. Talha el Hâcebi de vardı. İçeri girince kapıyı kapadı. Abdullah b. Ömer diyor ki: Bilal’e sordum:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) içeride ne yaptıdiye, Bilal şöyle dedi:

(Kâbe’nin içerisindeki bir direği soluna iki direği de sağ tarafına aldı. Üç direği de arkasına aldı, o zamanlarda Kâbe’nin içerisinde altı direk vardı. Sonra namaz kıldı. Namaz kılarken kendisiyle duvar arasında üç zira’ kadar mesafe vardı.) (Dârimi, Salat: 43; Muvatta', Hac: 63)

٦ - باب مِقْدَارِ ذَلِكَ

٧٥٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ الْكَعْبَةَ هُوَ وَأُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ الْحَجَبِيُّ فَأَغْلَقَهَا عَلَيْهِ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَسَأَلْتُ بِلاَلاً حِينَ خَرَجَ مَاذَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ جَعَلَ عَمُودًا عَنْ يَسَارِهِ وَعَمُودَيْنِ عَنْ يَمِينِهِ وَثَلاَثَةَ أَعْمِدَةٍ وَرَاءَهُ - وَكَانَ الْبَيْتُ يَوْمَئِذٍ عَلَى سِتَّةِ أَعْمِدَةٍ - ثُمَّ صَلَّى وَجَعَلَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِدَارِ نَحْوًا مِنْ ثَلاَثَةِ أَذْرُعٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5- Sütreye Yakın Olmak

756- Sehl b. Ebû Hasme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Sizden biriniz sütre dikip namaz kılacağında sütresine yakın olsun ki şeytan onun namazını kesmesin.) (Dârimi, Salat: 124; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 39)

٥ - باب الأَمْرِ بِالدُّنُوِّ مِنَ السُّتْرَةِ

٧٥٦ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِي حَثْمَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ إِلَى سُتْرَةٍ فَلْيَدْنُ مِنْهَا لاَ يَقْطَعُ الشَّيْطَانُ عَلَيْهِ صَلاَتَهُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4- Namaz İçin Kullanılan Sütrenin Ölçüsü

754- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Tebük seferinde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e, namaz kılanın dikeceği sütrenin büyüklüğünden sordular. O da:

(Hayvanın semerinin arkasındaki dayanılacak tahta kadardır) buyurdular. (Tirmizî, Salat: 250; Müslim, Salat: 50)

755- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), önüne bir harbe diker ve ona doğru namazını kılardı.) (Buhârî, Salat: 92; Dârimi, Salat: 124)

٤ - باب سُتْرَةِ الْمُصَلِّي

٧٥٤ - أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ، قَالَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ، عَنْ أَبِي الأَسْوَدِ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي غَزْوَةِ تَبُوكَ عَنْ سُتْرَةِ الْمُصَلِّي فَقَالَ ‏(‏ مِثْلُ مُؤْخِرَةِ الرَّحْلِ ‏)‏ ‏.‏

٧٥٥ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، قَالَ أَنْبَأَنَا نَافِعٌ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ كَانَ يَرْكُزُ الْحَرْبَةَ ثُمَّ يُصَلِّي إِلَيْهَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3- Kıblenin Değişmesi Haberiyle Yönler Namazda İken Değiştirildi

753- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kuba’da, Müslümanlar sabah namazını kılarlarken birisi gelip:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)‘e bu gece bir ayet nazil oldu ve Kâbe’ye dönmesi emredildi) dedi. O anda Şam’a doğru namaz kılan cemaat hemen Kâbe’ye doğru döndüler.) (Müslim, Mesacid: 2; Dârimi, Salat: 30)

٣ - باب اسْتِبَانَةِ الْخَطَإِ بَعْدَ الاِجْتِهَادِ

٧٥٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ بَيْنَمَا النَّاسُ بِقُبَاءٍ فِي صَلاَةِ الصُّبْحِ جَاءَهُمْ آتٍ فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَدْ أُنْزِلَ عَلَيْهِ اللَّيْلَةَ قُرْآنٌ وَقَدْ أُمِرَ أَنْ يَسْتَقْبِلَ الْقِبْلَةَ ‏.‏ فَاسْتَقْبَلُوهَا وَكَانَتْ وُجُوهُهُمْ إِلَى الشَّامِ فَاسْتَدَارُوا إِلَى الْكَعْبَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2- Nafile Namazlar Binit Üzerinde Kılınır

751- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculukta binitine binmiş vaziyette nafile namazını, binit nereye dönerse dönsün onun üzerinde kılardı. Mâlik ve Abdullah b. Dinar’ da şöyle dediler:

(İbn Ömer’de aynı şekilde yapardı.) (Dârimi, Salat: 181; Ebû Dâvûd, Salat: 278)

752- Abdullah b. Mes’ud (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), devesi üzerinde deve nereye dönerse dönsün nafile namazları ve vitir namazını kılardı. Sadece farz namazlarını devesi üzerinde kılmazdı.) (Dârimi, Salat: 180; Ebû Dâvûd, Salat: 278)

٢ - باب الْحَالِ الَّتِي يَجُوزُ عَلَيْهَا اسْتِقْبَالُ غَيْرِ الْقِبْلَةِ

٧٥١ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي عَلَى رَاحِلَتِهِ فِي السَّفَرِ حَيْثُمَا تَوَجَّهَتْ بِهِ ‏.‏ قَالَ مَالِكٌ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ يَفْعَلُ ذَلِكَ ‏.‏

٧٥٢ - أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي عَلَى الرَّاحِلَةِ قِبَلَ أَىِّ وَجْهٍ تَوَجَّهُ بِهِ وَيُوتِرُ عَلَيْهَا غَيْرَ أَنَّهُ لاَ يُصَلِّي عَلَيْهَا الْمَكْتُوبَةَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1- Namaz Kılarken Kıbleye Dönmek

750- Bera b. Azib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medine’ye geldikten sonra on altı ay Beyt-i Makdis’e doğru namaz kıldı. Daha sonra ise Kâbe’ye yöneldi. Kıble değiştiğinde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kılan ensarlı biri, namaz kılan bir cemaate rastladı ve:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in Kâbe’ye doğru namaz kıldığına şahitlik yapıyorum) dedi. Bunun üzerine o cemaat da Kâbe’ye doğru döndüler. (Müslim, Mesacid: 2; Dârimi, Salat: 30)

١ - باب اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ

٧٥٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ الأَزْرَقُ، عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ، قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْمَدِينَةَ فَصَلَّى نَحْوَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ سِتَّةَ عَشَرَ شَهْرًا ثُمَّ وُجِّهَ إِلَى الْكَعْبَةِ فَمَرَّ رَجُلٌ قَدْ كَانَ صَلَّى مَعَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى قَوْمٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ أَشْهَدُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَدْ وُجِّهَ إِلَى الْكَعْبَةِ ‏.‏ فَانْحَرَفُوا إِلَى الْكَعْبَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 46- Binit Üzerinde Sadece Nafile Namaz Kılınır

748- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i, eşeği üzerinde Hayber tarafına doğru nafile namaz kılarken gördüm.) (Dârimi, Salat: 181; Müslim, Mesacid: 49)

749- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i bindiği deve üzerinde Hayber’e doğru ilerlerken nafile namaz kıldığını gördüm. Halbuki kıble Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arka tarafındaydı.) (Dârimi, Salat: 181; Ebû Dâvûd, Salat: 277)

٤٦ - باب الصَّلاَةِ عَلَى الْحِمَارِ

٧٤٨ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى، عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي عَلَى حِمَارٍ وَهُوَ مُتَوَجِّهٌ إِلَى خَيْبَرَ ‏.‏

٧٤٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عُمَرَ، قَالَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ قَيْسٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّهُ رَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي عَلَى حِمَارٍ وَهُوَ رَاكِبٌ إِلَى خَيْبَرَ وَالْقِبْلَةُ خَلْفَهُ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ لاَ نَعْلَمُ أَحَدًا تَابَعَ عَمْرَو بْنَ يَحْيَى عَلَى قَوْلِهِ يُصَلِّي عَلَى حِمَارٍ وَحَدِيثُ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَنَسٍ الصَّوَابُ مَوْقُوفٌ وَاللَّهُ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى أَعْلَمُ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget