بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
34- (BÎR MÜSLÜMANI TEAMMÜDEN, KASDEN) ÖLDÜREN KİŞİYİ BAĞIŞLAMAK (KISAS OLARAK ÖLDÜRMEKTEN VAZGEÇMEK)
2792 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken bir adam (bir müslüman kişiyi) öldürmüştü. Dâva Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arzedildi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de katili (kısas edilmek üzere) maktulün velîsine teslim etti. Bunun üzerine katil:
Yâ Resûlallah Allah'a yemin ederim ki ben maktulü kasden öldürmedim, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) , maktulün velîsine:(Bilmiş ol ki, katil eğer gerçekten doğru sözlü olup sonra sen onu öldürür isen Cehennem ateşine girersin, ) buyurdu.
Ebû Hüreyre dedi ki: Bu buyruk üzerine maktulün velîsi katili serbest bıraktı. Ebû Hüreyre dedi ki: Katilin elleri bir enli ve uzun kayışla arkasından bağlı idi. Katil, kayışını çekerek, yederek çıkıp gitti. Bu nedenle kendisine Ze'n-Nis'a ( = kayış sahibi) ismi verildi, "
2793) '..... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre :
Bir adam, velisinin katilini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) :
(Katili) bağışla, ) buyurdu. Adam bağışlamaktan imtina etti. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Diyetini (kan bahasını) al, ) buyurdu. Adam (bundan da) imtina etti. (Bu kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Git katili öldür, şüphesiz sen (onu öldürür isen) onun mislisin, ) buyurdu. Enes dedi ki: Sonra adama arkadan yetişildi ve kendisine denildi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Katili öldür. Şüphesiz sen (onu öldürürsen) onun mislisin, ) buyurdu. Adam bunun üzerine katile yol verdi.
Enes (radıyallahü anh) dedi ki: Katil, (bağlı bulunduğu ve son anda çözülen) kayışını yederek, ev halkının yanına doğru gider vaziyette görüldü. Enes (radıyallahü anh) dedi ki; maktulün velîsi galiba katili bağlamıştı.
(Müellifin şeyhi) Ebû Umeyr dedi ki: İbn-i Şevzeb, Abdurrahman bin el-Kâsım'in şöyle söylediğini rivâyet etti: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra (yani O'ndan başka) hiç kimse (maktulün velisine) : (Katili Öldür, şüphesiz sen de (onu öldürürsen) onun mislisin) diyemez.
İbn-i Mâceh dedi ki: Bu, Kemlilerin hadîsidir. Yalnız onların yanında bulunur, (onlardan başka hiç kimsenin yanında bulunmaz. )
٣٤ - بَاب الْعَفْوِ عَنْ الْقَاتِلِ
٢٧٩٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَا حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ الْأَعْمَشِ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَتَلَ رَجُلٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَدَفَعَهُ إِلَى وَلِيِّ الْمَقْتُولِ فَقَالَ الْقَاتِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ قَتْلَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِلْوَلِيِّ أَمَا إِنَّهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا ثُمَّ قَتَلْتَهُ دَخَلْتَ النَّارَ قَالَ فَخَلَّى سَبِيلَهُ قَالَ فَكَانَ مَكْتُوفًا بِنِسْعَةٍ فَخَرَجَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ فَسُمِّيَ ذَا النِّسْعَةِ
٢٧٩٣ - حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْرٍ عِيسَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ النَّحَّاسِ وَعِيسَى بْنُ يُونُسَ وَالْحُسَيْنُ بْنُ أَبِي السَّرِىِّ الْعَسْقَلَانِيُّ قَالُوا حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنْ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِيِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَجُلٌ بِقَاتِلِ وَلِيِّهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اعْفُ فَأَبَى فَقَالَ خُذْ أَرْشَكَ فَأَبَى قَالَ اذْهَبْ فَاقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ قَالَ فَلُحِقَ بِهِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ قَالَ اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ فَخَلَّى سَبِيلَهُ قَالَ فَرُئِيَ يَجُرُّ نِسْعَتَهُ ذَاهِبًا إِلَى أَهْلِهِ قَالَ كَأَنَّهُ قَدْ كَانَ أَوْثَقَهُ قَالَ - ص - أَبُو عُمَيْرٍ فِي حَدِيثِهِ قَالَ ابْنُ شَوْذَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ فَلَيْسَ لِأَحَدٍ بَعْدَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يَقُولُ اقْتُلْهُ فَإِنَّكَ مِثْلُهُ قَالَ ابْن مَاجَةَ هَذَا حَدِيثُ الرَّمْلِيِّينَ لَيْسَ إِلَّا عِنْدَهُمْ