Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

03/10/21

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 36- Bayram Günü Def Çalınır, Oyun Oynanabilir

1608- Urve (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle anlatmıştır. Âişe (radıyallahü anha) şunları anlattı:

(Ebu Bekir es İdrar yani babam yanıma çıkageldi, o anda yanımda iki cariye def çalıp şarkı söylüyorlardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de elbiselerine bürünmüş vaziyette idi. Yüzünü açarak Ebu Bekir’e dedi ki:

(Ey Ebu Bekir onları kendi hallerine bırak. Bu günler bayram ve Mina günleridir.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o zaman Medine’de idi. (Buhârî, Iydeyn: 25; Müslim: Iydeyn: 4)

٣٦ - باب الرُّخْصَةِ فِي الاِسْتِمَاعِ إِلَى الْغِنَاءِ وَضَرْبِ الدُّفِّ يَوْمَ الْعِيدِ

١٦٠٨ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَفْصِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي قَالَ، حَدَّثَنِي إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ، عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّ عَائِشَةَ حَدَّثَتْهُ أَنَّ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ دَخَلَ عَلَيْهَا وَعِنْدَهَا جَارِيَتَانِ تَضْرِبَانِ بِالدُّفِّ وَتُغَنِّيَانِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مُسَجًّى بِثَوْبِهِ - وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى مُتَسَجٍّ ثَوْبَهُ - فَكَشَفَ عَنْ وَجْهِهِ فَقَالَ ‏(‏ دَعْهُمَا يَا أَبَا بَكْرٍ إِنَّهَا أَيَّامُ عِيدٍ ‏)‏ ‏.‏ وَهُنَّ أَيَّامُ مِنًى وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَئِذٍ بِالْمَدِينَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 35- Bayram Günü Mescitte Gösteri Yapmak ve Kadınların Da Bunu Seyretmesi

1606- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Mescidde gösteri yapan Habeşlileri seyrederken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni elbisesi ile örtüyordu. Ben bıkıncaya kadar onları seyrettim. Öyleyse siz genç kızların eğlenceye olan düşkünlüklerini anlayışla karşılayın. (Müslim, Iydeyn: 4; Müsned: 24906)

1607- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Habeşliler Mescidde gösteri yaparlarken Ömer çıkageldi. Ömer onları dağıtmaya çalıştı da, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onları bırak Ey Ömer! Onlar, Erfide oğullarıdır) buyurdu. (Müslim, Iydeyn: 4; Müsned: 7734)

٣٥ - باب اللَّعِبِ فِي الْمَسْجِدِ يَوْمَ الْعِيدِ وَنَظَرِ النِّسَاءِ إِلَى ذَلِكَ

١٦٠٦ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ خَشْرَمٍ، قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، قَالَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَسْتُرُنِي بِرِدَائِهِ وَأَنَا أَنْظُرُ إِلَى الْحَبَشَةِ يَلْعَبُونَ فِي الْمَسْجِدِ حَتَّى أَكُونَ أَنَا أَسْأَمُ فَاقْدُرُوا قَدْرَ الْجَارِيَةِ الْحَدِيثَةِ السِّنِّ الْحَرِيصَةِ عَلَى اللَّهْوِ ‏.‏

١٦٠٧ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى، قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، قَالَ حَدَّثَنِي الزُّهْرِيُّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ دَخَلَ عُمَرُ وَالْحَبَشَةُ يَلْعَبُونَ فِي الْمَسْجِدِ فَزَجَرَهُمْ عُمَرُ رضى اللّه عنه فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ دَعْهُمْ يَا عُمَرُ فَإِنَّمَا هُمْ بَنُو أَرْفِدَةَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34- Bayram Günü Gösteri Yapılır Mı?

1605- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bayram günü Sudanlılar, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in önünde gösteri yapıyorlardı. Beni de çağırdı, omuzunun üzerinden ben de onları seyrediyordum. Kendim ayrılmak isteyinceye kadar onları seyrettim. (Müslim, Iydeyn: 4; Müsned: 24906)

٣٤ - باب اللَّعِبِ بَيْنَ يَدَىِ الإِمَامِ يَوْمَ الْعِيدِ

١٦٠٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ آدَمَ، عَنْ عَبْدَةَ، عَنْ هِشَامٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ جَاءَ السُّودَانُ يَلْعَبُونَ بَيْنَ يَدَىِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي يَوْمِ عِيدٍ فَدَعَانِي فَكُنْتُ أَطَّلِعُ إِلَيْهِمْ مِنْ فَوْقِ عَاتِقِهِ فَمَا زِلْتُ أَنْظُرُ إِلَيْهِمْ حَتَّى كُنْتُ أَنَا الَّتِي انْصَرَفْتُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 33- Bayramda Def Çalınır Mı?

1604- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki cariye Âişe’nin yanında bir bayram günü def çalarlarken yanlarına girmiş. Ebu Bekir’de hemen onları azarlamak istemiş fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bırak onları her toplumun bir bayramı vardır) buyurmuş. (Müslim, Iydeyn: 4; İbn Mâce, Nikah: 21)

٣٣ - باب ضَرْبِ الدُّفِّ يَوْمَ الْعِيدِ

١٦٠٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، عَنْ مَعْمَرٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ عَلَيْهَا وَعِنْدَهَا جَارِيَتَانِ تَضْرِبَانِ بِدُفَّيْنِ فَانْتَهَرَهُمَا أَبُو بَكْرٍ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ دَعْهُنَّ فَإِنَّ لِكُلِّ قَوْمٍ عِيدًا ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 32- Cuma ve Bayram Aynı Güne Gelirse Bayrama Katılan Cuma’ya Tekrar Gelmese Olur Mu?

1602- İyas b. ebi Remle (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye’nin, Zeyd b. Erkam’a:

(Bayramlarda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bulundun mu?) diye sorduğunu duydum. O da:

(Bulundum; sabahleyin bayram namazını kıldırdı sonra Cumaya gelmememize müsaade etti) diye cevap verdi. (Ebû Dâvûd, Salat: 217; Dârimi, Iydeyn: 225)

1603- vehb b. Keysan (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Zübeyr zamanında bayram namazı ile Cuma aynı güne geldi. İbn Zübeyr bayram namazı için geç vakit çıktı. Hutbesini de bir hayli uzattı sonra indi, bayram namazını kıldı. O gün cemaate Cuma namazını kıldırmadı. Bu durum İbn Abbâs’a bildirilince İbn Abbâs:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetine uymuş) dedi. (Ebû Dâvûd, Salat: 217)

٣٢ - باب الرُّخْصَةِ فِي التَّخَلُّفِ عَنِ الْجُمُعَةِ، لِمَنْ شَهِدَ الْعِيدَ

١٦٠٢ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ الْمُغِيرَةِ، عَنْ إِيَاسِ بْنِ أَبِي رَمْلَةَ، قَالَ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ، سَأَلَ زَيْدَ بْنَ أَرْقَمَ أَشَهِدْتَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عِيدَيْنِ قَالَ نَعَمْ صَلَّى الْعِيدَ مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ ثُمَّ رَخَّصَ فِي الْجُمُعَةِ ‏.‏

١٦٠٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنِي وَهْبُ بْنُ كَيْسَانَ، قَالَ اجْتَمَعَ عِيدَانِ عَلَى عَهْدِ ابْنِ الزُّبَيْرِ فَأَخَّرَ الْخُرُوجَ حَتَّى تَعَالَى النَّهَارُ ثُمَّ خَرَجَ فَخَطَبَ فَأَطَالَ الْخُطْبَةَ ثُمَّ نَزَلَ فَصَلَّى وَلَمْ يُصَلِّ لِلنَّاسِ يَوْمَئِذٍ الْجُمُعَةَ ‏.‏ فَذُكِرَ ذَلِكَ لاِبْنِ عَبَّاسٍ فَقَالَ أَصَابَ السُّنَّةَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 31- Cuma ve Bayram Aynı Güne Gelirse Namazlarda Ne Okunur?

1601- Numan b. Beşir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cuma ve bayram namazlarında Â’la ve Ğaşiye sûrelerini okurdu. Cuma ve bayram aynı güne rastlarsa yine aynı sûreleri okurdu. (Tirmizî, Iydeyn: 385; Ebû Dâvûd, Salat: 242)

٣١ - باب اجْتِمَاعِ الْعِيدَيْنِ وَشُهُودِهِمَا

١٦٠١ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ، عَنْ جَرِيرٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْتَشِرِ، قُلْتُ عَنْ أَبِيهِ، قَالَ نَعَمْ عَنْ حَبِيبِ بْنِ سَالِمٍ، عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقْرَأُ فِي الْجُمُعَةِ وَالْعِيدِ بِـ ‏{‏ سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى ‏}‏ وَ ‏{‏ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ ‏}‏ وَإِذَا اجْتَمَعَ الْجُمُعَةُ وَالْعِيدُ فِي يَوْمٍ قَرَأَ بِهِمَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 30- İmam, Namazdan Sonra Kurban Keser Mi?

1599- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kurban bayramı günü bize hutbe okuduktan sonra dönüp iki boynuzlu koç kurban etmişti. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 9)

1600- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’in haber verdiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazgahta ya bir koç veya bir deve kurban ederdi. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 9; Dârimi, Dahaya: 1)

٣٠ - باب ذَبْحِ الإِمَامِ يَوْمَ الْعِيدِ وَعَدَدِ مَا يَذْبَحُ

١٥٩٩ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ وَرْدَانَ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَ أَضْحَى وَانْكَفَأَ إِلَى كَبْشَيْنِ أَمْلَحَيْنِ فَذَبَحَهُمَا ‏.‏

١٦٠٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الْحَكَمِ، عَنْ شُعَيْبٍ، عَنِ اللَّيْثِ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ فَرْقَدٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ، أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَذْبَحُ أَوْ يَنْحَرُ بِالْمُصَلَّى ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 29- Bayram Namazından Önce ve Sonra Namaz Kılınır Mı?

1598- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre:

(Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bir bayram günü namazgaha çıktı, iki rekat bayram namazını kıldırdı. Ondan ne önce ne de sonra başka namaz kılmazdı.) (Ebû Dâvûd, Salat: 257; Dârimi, Iydeyn: 219)

٢٩ - باب الصَّلاَةِ قَبْلَ الْعِيدَيْنِ وَبَعْدَهَا

١٥٩٨ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ الأَشَجُّ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ، قَالَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَدِيٍّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم خَرَجَ يَوْمَ الْعِيدِ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ لَمْ يُصَلِّ قَبْلَهَا وَلاَ بَعْدَهَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 28- Hutbeden Sonra İmam Kadınlara Da Konuşur Mu?

1597- Abdurrahman b. Abis (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs’tan işittim şöyle diyordu: Bir adam İbn Abbâs’a şöyle sormuştu:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bayram için namazgaha çıktın mı?) O da:

(Evet, eğer o Peygamber akrabam olmasaydı küçük olduğum için Onunla beraber olmayacaktım.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kesir b. Salt’ın evinin yanına geldi, namaz kıldı ve sonra hutbe okudu. Sonra da kadınların toplu bulunduğu yere geldi ve onlara da vaaz ve nasihatte bulundu. Bazı şeyleri hatırlattı ve sadaka vermelerini emretti. Bunun üzerine kadınlar ellerini yüzüklerine götürüp çıkarıp Bilal’in elbisesi üzerine atmaya başladılar. (Müsned: 1958)

٢٨ - باب مَوْعِظَةِ الإِمَامِ النِّسَاءَ بَعْدَ الْفَرَاغِ مِنَ الْخُطْبَةِ وَحَثِّهِنَّ عَلَى الصَّدَقَةِ

١٥٩٧ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَابِسٍ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، قَالَ لَهُ رَجُلٌ شَهِدْتَ الْخُرُوجَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ نَعَمْ وَلَوْلاَ مَكَانِي مِنْهُ مَا شَهِدْتُهُ يَعْنِي مِنْ صِغَرِهِ أَتَى الْعَلَمَ الَّذِي عِنْدَ دَارِ كَثِيرِ بْنِ الصَّلْتِ فَصَلَّى ثُمَّ خَطَبَ ثُمَّ أَتَى النِّسَاءَ فَوَعَظَهُنَّ وَذَكَّرَهُنَّ وَأَمَرَهُنَّ أَنْ يَتَصَدَّقْنَ فَجَعَلَتِ الْمَرْأَةُ تُهْوِي بِيَدِهَا إِلَى حَلَقِهَا تُلْقِي فِي ثَوْبِ بِلاَلٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 27- İmam Hutbeyi Bitirmeden Hutbeden İner Mi?

1596- İbn Büreyde (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), minberde hutbe okurken torunu Hasan ve Hüseyin geliverdiler. Üzerlerinde kırmızı elbiseler vardı, düşe kalka yürüyorlardı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen minberden inip onları kucağına aldı ve:

(Allah:

(Mallarınız ve evlatlarınız sizler için birer imtihan vasıtasıdır) demekle ne kadar doğru söylemiş bu ikisinin yürürken tökezlediklerini gördüm, dayanamadım ve inip onları kucağıma aldım) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 233; Tirmizî, Menakıb: 31)

٢٧ - باب نُزُولِ الإِمَامِ عَنِ الْمِنْبَرِ، قَبْلَ فَرَاغِهِ مِنَ الْخُطْبَةِ

١٥٩٦ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو تُمَيْلَةَ، عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ، عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ بَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى الْمِنْبَرِ يَخْطُبُ إِذْ أَقْبَلَ الْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ عَلَيْهِمَا السَّلاَمُ عَلَيْهِمَا قَمِيصَانِ أَحْمَرَانِ يَمْشِيَانِ وَيَعْثُرَانِ فَنَزَلَ وَحَمَلَهُمَا فَقَالَ ‏(‏ صَدَقَ اللَّهُ ‏{‏ إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ ‏}‏ رَأَيْتُ هَذَيْنِ يَمْشِيَانِ وَيَعْثُرَانِ فِي قَمِيصَيْهِمَا فَلَمْ أَصْبِرْ حَتَّى نَزَلْتُ فَحَمَلْتُهُمَا ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 26- İkinci Hutbede Okunanlar

1595- Yine Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), hutbeyi ayakta okur sonra biraz oturur sonra tekrar kalkar bazı ayetler okur ve Allah’ı zikrederdi. Hutbesi de namazı da orta uzunlukta idi. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 85; Ebû Dâvûd, Salat: 229)

٢٦ - باب الْقِرَاءَةِ فِي الْخُطْبَةِ الثَّانِيَةِ وَالذِّكْرِ فِيهَا

١٥٩٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَجْلِسُ ثُمَّ يَقُومُ وَيَقْرَأُ آيَاتٍ وَيَذْكُرُ اللَّهَ وَكَانَتْ خُطْبَتُهُ قَصْدًا وَصَلاَتُهُ قَصْدًا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25- İki Hutbe Arasında Konuşmadan Oturmak

1594- Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i ayakta hutbe okurken gördüm. Birinci hutbeden sonra hiç konuşmadan biraz oturuyordu sonra tekrar kalkıp ikinci hutbeyi okuyordu. Kim sana Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in oturarak hutbe verdiğini söylerse ona inanma.) (Ebû Dâvûd, Salat: 228; Dârimi, Salat: 200)

٢٥ - باب الْجُلُوسِ بَيْنَ الْخُطْبَتَيْنِ وَالسُّكُوتِ فِيهِ

١٥٩٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ فِيهَا ثُمَّ قَامَ فَخَطَبَ خُطْبَةً أُخْرَى فَمَنْ خَبَّرَكَ أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم خَطَبَ قَاعِدًا فَلاَ تُصَدِّقْهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24- Hutbe Normal Uzunlukta Olmalı

1593- Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namaz kıldım. Namazı da hutbesi de orta uzunlukta idi. (Ebû Dâvûd, Salat: 229; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 85)

٢٤ - باب الْقَصْدِ فِي الْخُطْبَةِ

١٥٩٣ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ كُنْتُ أُصَلِّي مَعَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَكَانَتْ صَلاَتُهُ قَصْدًا وَخُطْبَتُهُ قَصْدًا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23- İmam, Hutbede Sadakaya Teşvik Eder Mi?

1590- Ebu Said (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bayram günü çıkar iki rekat namaz kıldırır sonra hutbe verir sadaka verilmesini emrederdi sadaka verenlerin çoğunluğu kadınlardan olurdu. Bir ihtiyacı olursa veya bir heyet göndermek isterse onu cemaatine söyler değilse dönüp giderdi. (Müslim, Iydeyn: 1; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 158)

1591- Hasan’ı Basri (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, İbn Abbâs, Basra’da bir hutbe vererek şöyle söyledi:

(Orucunuzun zekatını ödeyiniz) bunun üzerine insanlar birbirlerine bakmaya başladılar. Bunun üzerine Abbâs:

(Burada Medineli kim var?) dedi ve:

(Kalkın kardeşlerinize öğretin onlar bilmiyorlar; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), fıtır sadakasını; küçük, büyük, hür, köle, erkek, kadın herkes için yarım sa’ buğday’dan veya bir sa’ hurmadan veya arpadan verilmesini farz kılmıştı.) (Ebû Dâvûd, Zekat: 20; Müsned: 1914)

1592- Bera (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kurban bayramı günü namazdan sonra bize hutbe okudu sonra şöyle buyurdu:

(Kurban bayramı namazımızı kılan, kurbanımızı kesen, Allah’a karşı vazifesini yerine getirmiş olur. Bayram namazından önce kurbanını kesmiş olan kimse ise, et için hayvan kesmiş demektir.) Bu hutbe üzerine Ebu Bürde b. Niyar:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Ben bugün yeme içme günü olduğunu bildiğimden namaza çıkmadan önce kestim, acele ettim. Kendim yedim, çoluk çocuğuma yedirdim, komşularıma da dağıttım) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(O etlik için kesilmiş sayılır) buyurdular. Kurban bayramı namazından önce kestiği koyunun kurban olmadığını öğrenen Ebu Bürde:

(Benim iki koyun eti kadar eti çıkacak olan bir hayvanım var, onu kessem olur mu?) diye sorunca, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Evet fakat senden sonra hiç kimse için böyle bir durum geçerli olmaz) buyurdular. (Buhârî, Iydeyn: 8; Ebû Dâvûd, Dahaya: 5)

٢٣ - باب حَثِّ الإِمَامِ عَلَى الصَّدَقَةِ فِي الْخُطْبَةِ

١٥٩٠ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ قَيْسٍ، قَالَ حَدَّثَنِي عِيَاضٌ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَخْرُجُ يَوْمَ الْعِيدِ فَيُصَلِّي رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ يَخْطُبُ فَيَأْمُرُ بِالصَّدَقَةِ فَيَكُونُ أَكْثَرَ مَنْ يَتَصَدَّقُ النِّسَاءُ فَإِنْ كَانَتْ لَهُ حَاجَةٌ أَوْ أَرَادَ أَنْ يَبْعَثَ بَعْثًا تَكَلَّمَ وَإِلاَّ رَجَعَ ‏.‏

١٥٩١ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ، - وَهُوَ ابْنُ هَارُونَ - قَالَ أَنْبَأَنَا حُمَيْدٌ، عَنِ الْحَسَنِ، أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ، خَطَبَ بِالْبَصْرَةِ فَقَالَ أَدُّوا زَكَاةَ صَوْمِكُمْ فَجَعَلَ النَّاسُ يَنْظُرُ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ فَقَالَ مَنْ هَا هُنَا مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ قُومُوا إِلَى إِخْوَانِكُمْ فَعَلِّمُوهُمْ فَإِنَّهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَرَضَ صَدَقَةَ الْفِطْرِ عَلَى الصَّغِيرِ وَالْكَبِيرِ وَالْحُرِّ وَالْعَبْدِ وَالذَّكَرِ وَالأُنْثَى نِصْفَ صَاعٍ مِنْ بُرٍّ أَوْ صَاعًا مِنْ تَمْرٍ أَوْ شَعِيرٍ ‏.‏

١٥٩٢ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنِ الْبَرَاءِ، قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَ النَّحْرِ بَعْدَ الصَّلاَةِ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ مَنْ صَلَّى صَلاَتَنَا وَنَسَكَ نُسُكَنَا فَقَدْ أَصَابَ النُّسُكَ وَمَنْ نَسَكَ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَتِلْكَ شَاةُ لَحْمٍ ‏)‏ ‏.‏ فَقَالَ أَبُو بُرْدَةَ بْنُ نِيَارٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ لَقَدْ نَسَكْتُ قَبْلَ أَنْ أَخْرُجَ إِلَى الصَّلاَةِ عَرَفْتُ أَنَّ الْيَوْمَ يَوْمُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ فَتَعَجَّلْتُ فَأَكَلْتُ وَأَطْعَمْتُ أَهْلِي وَجِيرَانِي ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ تِلْكَ شَاةُ لَحْمٍ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ فَإِنَّ عِنْدِي جَذَعَةً خَيْرٌ مِنْ شَاتَىْ لَحْمٍ فَهَلْ تُجْزِي عَنِّي قَالَ ‏(‏ نَعَمْ وَلَنْ تُجْزِيَ عَنْ أَحَدٍ بَعْدَكَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 22- Bayram Hutbesi Nasıl Okunur?

1589- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hutbesini şöyle yapardı:

(Önce Allah’a hamd edip onu gerektiği şekilde övdükten sonra şöyle buyururdu:

(Allah’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitab’ıdır. Yolların en güzeli Muhammed’in yoludur. Yapılan işlerin en şerlisi sonradan uydurulup ortaya çıkarılanlardır. Her sonradan uydurulan şey ise bidattir. Her bidatte sapıklıktır. Her sapıkta Cehennemliktir.) Daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

(Kıyamette ben şöyle gönderildim diyerek iki parmağını birbirine yaklaştırıp işaret ederdi. Kıyametten bahsettiğinde yüzü kızarır, sesi yükselir, şiddeti artardı. Sanki orduya bir tehlikeyi haber veren komutan gibi tavır içine girerek:

(Akşama ve sabaha vay o sizin başınıza geleceklere…) der ve şöyle devam ederdi. (Mal bırakan kimsenin mirasçısı aile fertleridir. Kim de borç ve yetimler bırakarak ölürse onun yetimlerine bakmak bana aittir. Mü’minlerin böyle işlerine ben daha layığım.) (Müslim, Cuma: 13; Ebû Dâvûd, Haraç: 15)

٢٢ - باب كَيْفَ الْخُطْبَةُ

١٥٨٩ - أَخْبَرَنَا عُتْبَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ فِي خُطْبَتِهِ يَحْمَدُ اللَّهَ وَيُثْنِي عَلَيْهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ يَقُولُ ‏(‏ مَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ فَلاَ مُضِلَّ لَهُ وَمَنْ يُضْلِلْهُ فَلاَ هَادِيَ لَهُ إِنَّ أَصْدَقَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْىِ هَدْىُ مُحَمَّدٍ وَشَرَّ الأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا وَكُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ وَكُلَّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَةٌ وَكُلَّ ضَلاَلَةٍ فِي النَّارِ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ يَقُولُ ‏(‏ بُعِثْتُ أَنَا وَالسَّاعَةُ كَهَاتَيْنِ ‏)‏ ‏.‏ وَكَانَ إِذَا ذَكَرَ السَّاعَةَ احْمَرَّتْ وَجْنَتَاهُ وَعَلاَ صَوْتُهُ وَاشْتَدَّ غَضَبُهُ كَأَنَّهُ نَذِيرُ جَيْشٍ يَقُولُ ‏(‏ صَبَّحَكُمْ مَسَّاكُمْ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ مَنْ تَرَكَ مَالاً فَلأَهْلِهِ وَمَنْ تَرَكَ دَيْنًا أَوْ ضِيَاعًا فَإِلَىَّ أَوْ عَلَىَّ وَأَنَا أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 21- Hutbe Okurken Susup Dinlemek Gerekir

1588- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(İmam hutbe okurken yanındaki kimseye sus dersen boş işle uğraşmış ve sevabını azaltmış olursun) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 235; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 86)

٢١ - باب الإِنْصَاتِ لِلْخُطْبَةِ

١٥٨٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 20- İmam, Hutbede Yüzünü Cemaate Döner

1587- Ebu Said el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kurban ve Ramazan bayramı günleri namazgaha çıkar insanlara namaz kıldırırdı. İkinci rekata oturduktan sonra selâm verip kalkar ve oturan cemaatine karşı dönerdi. Eğer bir yere elçi gönderilmesi gerekiyorsa bunu cemaatine haber verir değilse insanlara sadaka vermelerini emrederdi ve üç defa (Sadaka veriniz) (Sadaka veriniz) (Sadaka veriniz) derdi. Çoğunlukla kadınlar sadaka verirlerdi. (Müslim, Iydeyn: 1; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 158)

٢٠ - باب اسْتِقْبَالِ الإِمَامِ النَّاسَ بِوَجْهِهِ فِي الْخُطْبَةِ

١٥٨٧ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ، عَنْ دَاوُدَ، عَنْ عِيَاضِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَخْرُجُ يَوْمَ الْفِطْرِ وَيَوْمَ الأَضْحَى إِلَى الْمُصَلَّى فَيُصَلِّي بِالنَّاسِ فَإِذَا جَلَسَ فِي الثَّانِيَةِ وَسَلَّمَ قَامَ فَاسْتَقْبَلَ النَّاسَ بِوَجْهِهِ وَالنَّاسُ جُلُوسٌ فَإِنْ كَانَتْ لَهُ حَاجَةٌ يُرِيدُ أَنْ يَبْعَثَ بَعْثًا ذَكَرَهُ لِلنَّاسِ وَإِلاَّ أَمَرَ النَّاسَ بِالصَّدَقَةِ قَالَ ‏(‏ تَصَدَّقُوا ‏)‏ ‏.‏ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَكَانَ مِنْ أَكْثَرِ مَنْ يَتَصَدَّقُ النِّسَاءُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Bayram Hutbesi Okurken Kime Dayanmıştı

1586- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir bayram günü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namazda bulundum. Hutbeden önce namaza başladı, ne ezan okudu ne de kamet getirildi. Namazı bitirince Bilal’e dayanarak ayağa kalktı ve Allah’a hamd edip O’nu övdükten sonra cemaate vaaz etti. Bazı hatırlatmalarda bulundu ve Allah’a itaat etmeye teşvik etti. Sonra Bilal’i de yanına alarak kadınların bulunduğu tarafa gitti. Onlara da Allah’a karşı sorumluluk bilinci içerisinde olmalarını hatırlatıp vaaz etti. Bazı hatırlatmalarda bulundu. Allah’a hamd-ü sena edip, onları da Allah’a itaate teşvik etti. Sonra:

(Sadaka veriniz, sizlerin çoğu Cehennem odunudur) buyurdu. Bunun üzerine ileri gelenlerden olmayan esmer bir kadın:

(Niçin ey Allah’ın Rasûlü!) diye sordu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Şikayetleriniz pek çoktur, kocalarınıza karşı nankörlük edersiniz) buyurunca; kadınlar gerdanlıklarını, küpelerini, yüzüklerini çıkarıp Bilal’in elbisesi üzerine sadaka olarak atmaya başladılar. (Müslim, Iydeyn: 1; Dârimi, Iydeyn: 224)

١٩ - باب قِيَامِ الإِمَامِ فِي الْخُطْبَةِ مُتَوَكِّئًا عَلَى إِنْسَانٍ

١٥٨٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبِي سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ شَهِدْتُ الصَّلاَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ بِغَيْرِ أَذَانٍ وَلاَ إِقَامَةٍ فَلَمَّا قَضَى الصَّلاَةَ قَامَ مُتَوَكِّئًا عَلَى بِلاَلٍ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَوَعَظَ النَّاسَ وَذَكَّرَهُمْ وَحَثَّهُمْ عَلَى طَاعَتِهِ ثُمَّ مَالَ وَمَضَى إِلَى النِّسَاءِ وَمَعَهُ بِلاَلٌ فَأَمَرَهُنَّ بِتَقْوَى اللَّهِ وَوَعَظَهُنَّ وَذَكَّرَهُنَّ وَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ حَثَّهُنَّ عَلَى طَاعَتِهِ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ تَصَدَّقْنَ فَإِنَّ أَكْثَرَكُنَّ حَطَبُ جَهَنَّمَ ‏)‏ ‏.‏ فَقَالَتِ امْرَأَةٌ مِنْ سَفِلَةِ النِّسَاءِ سَفْعَاءُ الْخَدَّيْنِ بِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ ‏(‏ تُكْثِرْنَ الشَّكَاةَ وَتَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ‏)‏ ‏.‏ فَجَعَلْنَ يَنْزِعْنَ قَلاَئِدَهُنَّ وَأَقْرُطَهُنَّ وَخَوَاتِيمَهُنَّ يَقْذِفْنَهُ فِي ثَوْبِ بِلاَلٍ يَتَصَدَّقْنَ بِهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18- İmam, Bayram Hutbesini Ayakta Mı Okur?

1585- Simak (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Câbir’e:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) hutbeyi ayakta mı okurdu?) diye sordum. (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), hutbeyi ayakta okur. Sonra bir süre oturur ve yine kalkardı.) diye cevap verdi. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 158; Ebû Dâvûd, Salat: 228)

١٨ - باب قِيَامِ الإِمَامِ فِي الْخُطْبَةِ

١٥٨٥ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سِمَاكٍ، قَالَ سَأَلْتُ جَابِرًا أَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ قَائِمًا قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً ثُمَّ يَقُومُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Deve Üzerinde Hutbe Okumuş Mudur?

1584- Ebu Kâhil el Ahmesî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i bir bayram günü devesi üzerinde hutbe verirken gördüm. Bilali Habeşi de devenin yularını tutuyordu.) (İbn Mâce, İkmetü’s Salat: 158; Müsned: 17977)

١٧ - باب الْخُطْبَةِ عَلَى الْبَعِيرِ

١٥٨٤ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي زَائِدَةَ، قَالَ أَخْبَرَنِي إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ أَخِيهِ، عَنْ أَبِي كَاهِلٍ الأَحْمَسِيِّ، قَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ عَلَى نَاقَةٍ وَحَبَشِيٌّ آخِذٌ بِخِطَامِ النَّاقَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16- Bayram Hutbesi Okuyacak İmam Güzel Elbiseler Giyer Mi?

1583- Ebu Rimse (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bayramda hutbe okurken gördüm, üzerinde iki parçadan oluşan yeşil bir elbise vardı.) (Ebû Dâvûd, Libas: 19; Tirmizî, Edeb: 48)

١٦ - باب الزِّينَةِ لِلْخُطْبَةِ لِلْعِيدَيْنِ

١٥٨٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ إِيَادٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي رِمْثَةَ، قَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ وَعَلَيْهِ بُرْدَانِ أَخْضَرَانِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 15- Bayram Hutbesini Dinlemek Farz Mıdır?

1582- Abdullah b. Saib (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bayram namazını kıldırdıktan sonra:

(İsteyen gitsin isteyende oturup hutbe dinlesin) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 253; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 159)

١٥ - باب التَّخْيِيرِ بَيْنَ الْجُلُوسِ فِي الْخُطْبَةِ لِلْعِيدَيْنِ

١٥٨٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ، قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ السَّائِبِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم صَلَّى الْعِيدَ قَالَ ‏(‏ مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَنْصَرِفَ فَلْيَنْصَرِفْ وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُقِيمَ لِلْخُطْبَةِ فَلْيُقِمْ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 14- Bayram Günü Hutbe Namazdan Sonra Okunur

1580- Ata (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs’tan işittim şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bayram namazında bulundum önce namaz kıldırdı sonra da hutbe okudu. (Buhârî, Iydeyn: 7; Dârimi, Iydeyn: 218)

1581- Bera b. Âzib (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kurban bayramı günü bayram hutbesini namazdan sonra okudu. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; Buhârî, Iydeyn: 7)

١٤ - باب الْخُطْبَةِ فِي الْعِيدَيْنِ بَعْدَ الصَّلاَةِ

١٥٨٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ سَمِعْتُ أَيُّوبَ، يُخْبِرُ عَنْ عَطَاءٍ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، يَقُولُ أَشْهَدُ أَنِّي شَهِدْتُ الْعِيدَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ثُمَّ خَطَبَ ‏.‏

١٥٨١ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ، قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَ النَّحْرِ بَعْدَ الصَّلاَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 13- Bayram Namazında Okunan Başka Sûreler De Var Mı?

1579- Numan b. Beşir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cuma günlerinde ve iki bayram namazında Âla ve Ğaşiye sûrelerini okurdu. Bazen Cuma ve bayram aynı güne rastlardı da yine her ikisinde de aynı sûreleri okurdu. (Muvatta', Cuma: 9)

١٣ - باب الْقِرَاءَةِ فِي الْعِيدَيْنِ بِـ ‏{‏ سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى ‏}‏ وَ ‏{‏ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ ‏}‏‏

١٥٧٩ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْتَشِرِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ سَالِمٍ، عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَقْرَأُ فِي الْعِيدَيْنِ وَيَوْمِ الْجُمُعَةِ بِـ ‏{‏ سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى ‏}‏ وَ ‏{‏ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ ‏}‏ وَرُبَّمَا اجْتَمَعَا فِي يَوْمٍ وَاحِدٍ فَيَقْرَأُ بِهِمَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 12- Bayram Namazlarında Hangi Sûreler Okunur?

1578- Ubeydullah b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer bir bayram günü çıkarak Ebu Vakıd el Leysî’ye:

(Bu günde, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz da hangi sûreleri okurdu?) diye sordu. O da cevaben:

(Kâf ve Kamer sûrelerini okurdu) dedi. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 157; Müslim, Iydeyn: 3)

١٢ - باب الْقِرَاءَةِ فِي الْعِيدَيْنِ بِـ ‏{‏ ق ‏}‏ وَ ‏{‏ اقْتَرَبَتْ ‏}‏

١٥٧٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنِي ضَمْرَةُ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ خَرَجَ عُمَرُ - رضى اللّه عنه - يَوْمَ عِيدٍ فَسَأَلَ أَبَا وَاقِدٍ اللَّيْثِيَّ بِأَىِّ شَىْءٍ كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقْرَأُ فِي هَذَا الْيَوْمِ فَقَالَ بِـ ‏{‏ ق ‏}‏ وَ ‏{‏ اقْتَرَبَتْ ‏}‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 11- Bayram Namazları İkişer Rekattır

1577- Ömer b. Hattab (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kurban bayramı namazı iki rekattır. Ramazan bayramı namazı iki rekattır, yolcu namazı iki rekattır. Cuma namazı iki rekattır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dili ile bunlar noksansız böylece ikişer rekat olarak kılınırlar. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 73)

١١ - باب عَدَدِ صَلاَةِ الْعِيدَيْنِ

١٥٧٧ - أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ مُوسَى، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ زُبَيْدٍ الأَيَامِيِّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، ذَكَرَهُ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، - رضى اللّه عنه - قَالَ صَلاَةُ الأَضْحَى رَكْعَتَانِ وَصَلاَةُ الْفِطْرِ رَكْعَتَانِ وَصَلاَةُ الْمُسَافِرِ رَكْعَتَانِ وَصَلاَةُ الْجُمُعَةِ رَكْعَتَانِ تَمَامٌ لَيْسَ بِقَصْرٍ عَلَى لِسَانِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10- Bayram Namazgahına Sütre Dikmek

1576- Yine İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan ve Kurban bayramlarında namazgaha çıkarken elinde bastonunu götürdü, onu sütre olarak diker ve ona karşı namaz kılardı.) (Buhârî, Iydeyn: 13; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 164)

١٠ - باب صَلاَةِ الْعِيدَيْنِ إِلَى الْعَنَزَةِ

١٥٧٦ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، قَالَ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يُخْرِجُ الْعَنَزَةَ يَوْمَ الْفِطْرِ وَيَوْمَ الأَضْحَى يُرْكِزُهَا فَيُصَلِّي إِلَيْهَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9- Bayram Namazları Hutbeden Önce Kılınır

1575- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebu Bekir ve Ömer (radıyallahü anhüm) bayram namazlarını hutbeden önce kıldırırlardı. (Buhârî, Iydeyn: 23; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 155)

٩ - باب صَلاَةِ الْعِيدَيْنِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ

١٥٧٥ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ - رضى اللّه عنهما - كَانُوا يُصَلُّونَ الْعِيدَيْنِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget