Deve Eti Yendiğinde Abdest Gerekir mi?
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
60- Deve Eti Yendiğinde Abdest Gerekir mi?
81- Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den aktarıldığına göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e deve eti yenildiğinde abdest alınmasından soruldu da: “Abdest alın” buyurdu. Koyun etlerinden dolayı abdest alınmalı mı? sorusuna da: “Abdest gerekmez” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Tahara: 71; İbn Mâce, Tahara: 67)
Tirmizî: Bu konuda Câbir b. Semure ve Üseyd b. Hudayr’dan da hadis rivâyet edilmiştir
Tirmizî: Haccac b. Ertaa bu hadisi Abdullah b. Abdullah, Abdurrahman b. ebî Leylâ ve Üseyd b. Hudayr’dan rivâyet ediyor. Fakat sahih olan; Abdurrahman b. ebî Leylâ’nın, Berâ b. Âzib’den rivâyet ettiği hadistir. Ahmed ve İshâk’ta bu görüştedirler.
Ubeyde ed Dabbî ise, bu hadisi; Abdullah b. Abdullah er Razî, Abdurrahman b. ebî Leylâ ve Zülkurra el Cühenî’den rivâyet etmiştir.
Hammad b. Seleme bu hadisi, Haccac b. Ertaa’dan rivâyet ederek isim konusunda hataya düşüp şöyle demektedir. Abdullah b. Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan, babasından ve Üseyd b. Hudayr’dan… Doğru ve sahih olan rivâyet: Abdullah b. Abdullah er Razî’nin Abdurrahman b. ebî Leylâ yoluyla Berâ b. Âzib’den yapılan şeklidir. İshâk diyor ki: Bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den iki sahih hadis vardır ki birisi Berâ b. Âzib’in diğeri de Câbir b. Semure’den gelir.
Ahmed ve İshâk’ın görüşü de bu doğrultuda olup Tabiin ve Tebe-i tabiinden bazı ilim adamlarının: “Deve etinin yenilmesinden dolayı abdest almak gerekmediği görüşünde oldukları” rivâyet edilmiştir. Sûfyân es Sevrî ve Kufeli ilim adamları da bu görüştedir.
٦٠ - باب مَا جَاءَ فِي الْوُضُوءِ مِنْ لُحُومِ الإِبِلِ
٨١ - حَدَّثَنَا هَنَّادٌ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّازِيِّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ، قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الْوُضُوءِ مِنْ لُحُومِ الإِبِلِ فَقَالَ ( تَوَضَّئُوا مِنْهَا ). وَسُئِلَ عَنِ الْوُضُوءِ مِنْ لُحُومِ الْغَنَمِ فَقَالَ ( لاَ تَتَوَضَّئُوا مِنْهَا ). قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ وَأُسَيْدِ بْنِ حُضَيْرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ رَوَى الْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى عَنْ أُسَيْدِ بْنِ حُضَيْرٍ . وَالصَّحِيحُ حَدِيثُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ وَقَدْ رُوِيَ عَنْ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنَ التَّابِعِينَ وَغَيْرِهِمْ أَنَّهُمْ لَمْ يَرَوُا الْوُضُوءَ مِنْ لُحُومِ الإِبِلِ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِيِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ .