Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

02/03/21

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 62. Aşr (On Gün) Orucu

" Aşr" dan maksat, Zilhicce ayının dokuz günü ile Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure günüdür. Yani burada Zilhicce ayının ilk dokuz günü ile aşure günü orucundan bahsedilecektir.

Bazı şerhlerde bu başlığın izahı olarak " Zilhicce'nin on gününün orucu" denilir. Ancak maksat o olması gerektir. Çünkü Zilhiccenin onuncu günü kurban bayramının birinci günüdür. Bayram'da oruç tutmak ise, haramdır.

2439- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımlarından birisinin

Nesâî'nin rivâyetinden anlaşıldığına göre bu hânım, Ümmü Seleme (radıyallahü anha)'dır. şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zilhiccenin dokuz günü, aşure günü ve her ay ayın ilk pazartesi ve perşembe günleri (olmak üzere) üç gün oruç tutardı."

Nesâî, sıyâm 83; Ahmed b. Hanbel, V, 271; VI, 288, 423.

2440- İbni Abbâs (radıyallahü anh)'dan, demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Kendisinde amel-i sâlih işlenen günlerin Allah katında en sevimlisi şu günlerdir -yani Zilhiccenin (ilk) on günü-"

Ya Resûlallah! Allah yolunda cihad da mı (O günler kadar sevimli değildir.)?! dediler.

Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Allah yolunda cihad da; Ancak canı ve malı ile cihada gidip de bunlardan bir şey döndürmeyen müstesna" diye cevap verdi.

Buharî, iydeyn 11; Tirmizî, savm 51; İbn Mâce, siyam 39; Ahmed b. Hanbel, I, 224, 338; II, 75, 132.

٦٢ - باب فِي صَوْمِ الْعَشْرِ

٢٤٣٩ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنِ الْحُرِّ بْنِ الصَّبَّاحِ، عَنْ هُنَيْدَةَ بْنِ خَالِدٍ، عَنِ امْرَأَتِهِ، عَنْ بَعْضِ، أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَصُومُ تِسْعَ ذِي الْحِجَّةِ وَيَوْمَ عَاشُورَاءَ وَثَلاَثَةَ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ أَوَّلَ اثْنَيْنِ مِنَ الشَّهْرِ وَالْخَمِيسَ .

٢٤٤٠ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، وَمُجَاهِدٍ، وَمُسْلِمٍ الْبَطِينِ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ مَا مِنْ أَيَّامٍ الْعَمَلُ الصَّالِحُ فِيهَا أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنْ هَذِهِ الأَيَّامِ ‏) . يَعْنِي أَيَّامَ الْعَشْرِ . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَلاَ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ قَالَ ‏(‏ وَلاَ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ إِلاَّ رَجُلٌ خَرَجَ بِنَفْسِهِ وَمَالِهِ فَلَمْ يَرْجِعْ مِنْ ذَلِكَ بِشَىْءٍ ‏) .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 61. Pazartesi Ve Perşembe Günlerinde Oruç Tutmak

2438- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)'in azatlısından rivâyet edildiğine göre, kendisi, Usâme (radıyallahü anh) ile birlikte Kura vadisine Usâme'nin bir malını istemeye gitti. Üsame Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutuyordu. Azatlısı kendisine:

Sen çok yaşlı birisi olduğun halde niçin Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutuyorsun? dedi.

Üsâme, şu cevabı verdi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunun sebebi soruldu. O da;

" Şüphesiz kulların amelleri pazartesi ve perşembe günleri arz olunur" buyurdu.

İbn Mâce, sıyâm 42; Ahmed b. Hanbel, V, 200, 205-206, 208-209.

Ebû Dâvud dedi ki: Hişam ed-Destüvâî " Yahya'dan o da Ömer b. Ebi'i-Hakem'den" demiş Eban'ın rivâyetini takviye etmiştir.

٦١ - باب فِي صَوْمِ الاِثْنَيْنِ وَالْخَمِيسِ

٢٤٣٨ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا أَبَانُ، حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِي الْحَكَمِ بْنِ ثَوْبَانَ، عَنْ مَوْلَى، قُدَامَةَ بْنِ مَظْعُونٍ عَنْ مَوْلَى، أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ أَنَّهُ انْطَلَقَ مَعَ أُسَامَةَ إِلَى وَادِي الْقُرَى فِي طَلَبِ مَالٍ لَهُ فَكَانَ يَصُومُ يَوْمَ الاِثْنَيْنِ وَيَوْمَ الْخَمِيسِ فَقَالَ لَهُ مَوْلاَهُ لِمَ تَصُومُ يَوْمَ الاِثْنَيْنِ وَيَوْمَ الْخَمِيسِ وَأَنْتَ شَيْخٌ كَبِيرٌ فَقَالَ إِنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَصُومُ يَوْمَ الاِثْنَيْنِ وَيَوْمَ الْخَمِيسِ وَسُئِلَ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ ‏(‏ إِنَّ أَعْمَالَ الْعِبَادِ تُعْرَضُ يَوْمَ الاِثْنَيْنِ وَيَوْمَ الْخَمِيسِ ‏) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ كَذَا قَالَ هِشَامٌ الدَّسْتَوَائِيُّ عَنْ يَحْيَى عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِي الْحَكَمِ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 60. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Nasıl Oruç Tutardı?

2436- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (öyle) oruç tutardı ki biz, " artık orucu bırakmayacak" derdik. (Bir de bıraktı mı) o kadar (uzun zaman) tutmazdı ki (bu sefer de) " Artık (hiç) oruç tutmayacak" derdik. Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ramazan dışında hiç bir ayı baştan sona oruçlu geçirdiğini bilmiyorum. Ben onun hiç bir ayda Şabandakinden daha fazla oruç tuttuğunu da görmedim."

Buharî, savm 52-53; Müslim, siyam 175; Nesâî, siyam 34; İbn Mâce, siyam 30.

2437- Mûsâ b. Îsmail-Hammad-Muhammed b. Amr-Ebû Seleme-Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) senediyle Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den önceki hadisin manasında (bir hadis daha rivâyet edilmiştir).

Bu rivâyette Muhammed b. Amr:

" O, pek azı müstesna (Şabanı) oruçla geçirirdi. Hattâ onun tümünde oruç tutardı" cümlelerini de ilâve etmiştir.

Müslim, siyam 176.

٦٠ - باب كَيْفَ كَانَ يَصُومُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم

٢٤٣٦ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي النَّضْرِ، مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عَائِشَةَ، زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَصُومُ حَتَّى نَقُولَ لاَ يُفْطِرُ وَيُفْطِرُ حَتَّى نَقُولَ لاَ يَصُومُ وَمَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم اسْتَكْمَلَ صِيَامَ شَهْرٍ قَطُّ إِلاَّ رَمَضَانَ وَمَا رَأَيْتُهُ فِي شَهْرٍ أَكْثَرَ صِيَامًا مِنْهُ فِي شَعْبَانَ .

٢٤٣٧ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِمَعْنَاهُ . زَادَ كَانَ يَصُومُهُ إِلاَّ قَلِيلاً بَلْ كَانَ يَصُومُهُ كُلَّهُ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 59. Şevval Ayında Altı Gün Oruç Tutmak

2435- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın dostu Ebû Eyyûb (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

" Bir kimse ramazanı oruçlu geçirir, sonra peşinden Şevvalden de altı gün tutarsa, tüm sene oruç tutmuş gibi olur."

Müslim, siyam 204; Tirmizî, savm 52; İbn Mâce, siyam 33; Ahmed b. Hanbel, III, 308, 324, 244, V, 417, 419; Dârimî, savm 44.

٥٩ - باب فِي صَوْمِ سِتَّةِ أَيَّامٍ مِنْ شَوَّالٍ

٢٤٣٥ - حَدَّثَنَا النُّفَيْلِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ، وَسَعْدِ بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ عُمَرَ بْنِ ثَابِتٍ الأَنْصَارِيِّ، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ، صَاحِبِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ بِسِتٍّ مِنْ شَوَّالٍ فَكَأَنَّمَا صَامَ الدَّهْرَ ‏) .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 58. Şevval Ayının Orucu

2434- Ubeydullah b. Müslim el-Kuraşî, babasının şöyle dediğini rivâyet etmiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a tüm seneyi oruçlu geçirme(nin hükmünü)yi sordum -veya soruldu- da;

" Şüphesiz senin üzerinde ailenin hakkı vardır. Ramazanı ve peşinden geleni bir de her çarşamba ve perşembeyi tut, işte o zaman sen bütün sene oruç tutmuş (gibi) olursun" buyurdu.

Tirmizî, savm 43-44; Nesaî, siyam 83.

Ebû Dâvud dedi ki:’'Ona (Muhammed b. Osman'a) Zeyd el-Akelî muvafakat, Ebû Nuaym ise muhalefet etmiştir. Ebû Nuaym "

(Ravi) Müslim b. Ubeydullahtır demiştir."

٥٨ - باب فِي صَوْمِ شَوَّالٍ

٢٤٣٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعِجْلِيُّ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، - يَعْنِي ابْنَ مُوسَى - عَنْ هَارُونَ بْنِ سَلْمَانَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مُسْلِمٍ الْقُرَشِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ سَأَلْتُ - أَوْ سُئِلَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم - عَنْ صِيَامِ الدَّهْرِ فَقَالَ ‏(‏ إِنَّ لأَهْلِكَ عَلَيْكَ حَقًّا صُمْ رَمَضَانَ وَالَّذِي يَلِيهِ وَكُلَّ أَرْبِعَاءَ وَخَمِيسٍ فَإِذَا أَنْتَ قَدْ صُمْتَ الدَّهْرَ ‏) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَافَقَهُ زَيْدٌ الْعُكْلِيُّ وَخَالَفَهُ أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ مُسْلِمُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 57. Şaban Ayının Orucu

2433- Âişe (radıyallahü anhâ)'nın şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a en sevimli ay Şaban (yani) onda oruç tutmaktı. Sonra onu ramazana ulardı."

Nesâî, siyam 70; Ahmed b. Hanbel, VI, 188; Müstedrek, 1,434; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 292.

٥٧ - باب فِي صَوْمِ شَعْبَانَ

٢٤٣٣ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي قَيْسٍ، سَمِعَ عَائِشَةَ، تَقُولُ كَانَ أَحَبَّ الشُّهُورِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يَصُومَهُ شَعْبَانُ ثُمَّ يَصِلُهُ بِرَمَضَانَ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 56. Receb Ayının Orucu

2432- Osman Ebû Hakîm'den, demiştir ki:

Said b. Cübeyr'e Receb ayının orucunu sordum. (Cevaben) dedi ki:

İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ) bana şöyle haber verdi;

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bazan) oruç tutardı, o kadar ki biz " (artık) iftar etmeyecek" derdik.

Bâzanda oruç tutmazdı da biz (artık) oruç tutmayacak derdik.

٥٦ - باب فِي صَوْمِ رَجَبَ

٢٤٣٢ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى، حَدَّثَنَا عِيسَى، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ، - يَعْنِي ابْنَ حَكِيمٍ - قَالَ سَأَلْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ عَنْ صِيَامِ، رَجَبَ فَقَالَ أَخْبَرَنِي ابْنُ عَبَّاسٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَصُومُ حَتَّى نَقُولَ لاَ يُفْطِرُ وَيُفْطِرُ حَتَّى نَقُولَ لاَ يَصُومُ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 55. Muharrem Orucu

2431- Ebû Hureyre (radıyallahü anh) " Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu" demiştir:

" Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı Muharrem'in orucudur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da geceleyin kılınan namazdır."

(Ravi) Kuteybe, " (Ramazan) ayı(nın orucu" yerine sadece " (ramazan(ın orucu)'' dedi.

Müslim, siyam 202-203; Tirmizî, mevakit 207; Nesaî, kıyâmü’l-Leyl 6; Darimî, savm 45; Ahmed b. Hanbel, II, 342, 344, 545.

٥٥ - باب فِي صَوْمِ الْمُحَرَّمِ

٢٤٣١ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ أَبِي بِشْرٍ، عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أَفْضَلُ الصِّيَامِ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ شَهْرُ اللَّهِ الْمُحَرَّمُ وَإِنَّ أَفْضَلَ الصَّلاَةِ بَعْدَ الْمَفْرُوضَةِ صَلاَةٌ مِنَ اللَّيْلِ ‏) . لَمْ يَقُلْ قُتَيْبَةُ ‏(‏ شَهْرِ ‏) . قَالَ ‏(‏ رَمَضَانَ ‏) .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 54. Haram Aylarda Oruç

Haram aylar: Kamerî aylardan Zülka'de, Zülhicce, Muharrem ve Receb aylandır. Bunlardan ilk üçü peşi peşine, Receb ise, ayrıdır. Allah (celle celâluhu) Tevbe suresinin 36. âyetinde bu aylarla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

" Hakikatte ayların sayısı Allah yanında, Allah'ın kitabında -ta gökleri ve yeri yarattığı günden beri- on iki aydır. Onlardan dördü haram olanlardır. İşte bu, en doğru hesabtır. O halde (bilhassa) bunlarda (o haram aylarda) nefislerinize zulmetmeyin. (Bununla beraber) müşrikler sizinle nasıl topyekun harb ederlerse, siz de onlarla topyekûn harb ediniz. Bilin ki Allah, (fenalıklardan) sakınanlarla beraberdir."

Araplar daha İslâmiyet gelmeden önce Haram ay denilen bu aylan kutsal tanır ve bu aylarda savaştan, yağmacılıktan kaçınırlardı. Bu aylarda Mekke'de panayırlar kurulur ve Arabistanın çeşitli yerlerinden gelenler hem bu panayırlarda alış-veriş ederler, hem de Kabe'yi ziyaret ederlerdi. Ayrıca bu aylarda şiir okuma yarışmaları da yapılırdı. Bu bakımdan adı geçen ayların kültürel yönden de ayrı bir değeri vardı.

Ancak Araplar zamanla bazı mülahazalarla bu ayların yerini değiştirmeye ve aylardaki hürmeti başkalarına aktarmaya başladılar. Meselâ Muharrem ayındaki hürmeti Safer ayma çevirdiler. Bu hal Mekke'nin fetih yılı olan H. 8. yıla kadar devam etti. Nihayet Tevbe Suresinin 37. ayeti indi ve aylar hakiki yerlerine konuldular. İşâret edilen âyeti kerimenin meali şöyledir:

(Haram ayları) geciktirmek ancak küfürde bir artış (sebebiyle)dir. Onunla kâfirler şaşırtılır, onlar bunu bir yıl helâl, bir yıl haram sayarlar ki Allah'ın haram kıldığına sayıca uysunlar da, (varsın) Allah'ın haram ettiğini helal kılmış olsunlar! Bu suretle de onların amellerinin kötülüğü kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah o kâfirler güruhunu hidâyete erdirmez."

İlk devirlerde İslâmiyet de bu aylarda savaşın haramlığını aynen kabul etmiş sonraları ise bu hüküm neshedilmiştir. Atâ ise, neshedilmediği görüşündedir.

2430- Mucîbe el-Bâhiliyye'nin babası -veya amcası-

Râvi, Bahiliyye'nin babasından mı yoksa amcasından mı rivâyet ettiğinde şüphe etmiştir. ndan rivâyet ettiğine göre:

(Bahiliyye'nin babası veya amcası) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldi sonra (memleketine) döndü, Adam bir sene sonra hal ve şekli değişmiş bir vaziyette Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yine gelip:

Beni tamyormusun? Ya Resûlallah? dedi.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Sen kimsin?"

Ben sana geçen sene gelen Bâhiliy'yim.

" Seni ne değiştirdi? (Seni bu hale getiren ne?) Halbuki sen güzel görünüşlü idin!" buyurdu.

Senden ayrılalı sadece geceleri yedim (senden ayrıldıktan sonra devamlı oruç tuttum)Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Kendine niçin azabettin?" buyurdu ve şöyle devam etti:

" Sabır (ramazan) ayı ve her aydan bir gün oruç tut!" Adam:

Bana artır çünkü bende (buna) kuvvet var.

(Ramazandan sonra her ay) iki gün tut." Bana artır.

(Ramazandan sonra her ay) üç gün tut!" Bana artır.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) üç parmağını yumup açarak işaret edip:

" Haram aylardan (bu kadar) tut ve terket, haram aylardan (bu kadar) tut ve terket, haram aylardan (bu kadar) tut ve terk et," buyurdu.

Nesaî, siyam 77; İbn Mâce, siyam 43; Ahmed b. Hanbel, V, 28; VI, 383, 384.

٥٤ - باب فِي صَوْمِ أَشْهُرِ الْحُرُمِ

٢٤٣٠ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ سَعِيدٍ الْجُرَيْرِيِّ، عَنْ أَبِي السَّلِيلِ، عَنْ مُجِيبَةَ الْبَاهِلِيَّةِ، عَنْ أَبِيهَا، أَوْ عَمِّهَا أَنَّهُ أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ انْطَلَقَ فَأَتَاهُ بَعْدَ سَنَةٍ وَقَدْ تَغَيَّرَتْ حَالَتُهُ وَهَيْئَتُهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَمَا تَعْرِفُنِي قَالَ ‏(‏ وَمَنْ أَنْتَ ‏) . قَالَ أَنَا الْبَاهِلِيُّ الَّذِي جِئْتُكَ عَامَ الأَوَّلِ . قَالَ ‏(‏ فَمَا غَيَّرَكَ وَقَدْ كُنْتَ حَسَنَ الْهَيْئَةِ ‏) . قَالَ مَا أَكَلْتُ طَعَامًا إِلاَّ بِلَيْلٍ مُنْذُ فَارَقْتُكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لِمَ عَذَّبْتَ نَفْسَكَ ‏) . ثُمَّ قَالَ ‏(‏ صُمْ شَهْرَ الصَّبْرِ وَيَوْمًا مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ‏) . قَالَ زِدْنِي فَإِنَّ بِي قُوَّةً . قَالَ ‏(‏ صُمْ يَوْمَيْنِ ‏) . قَالَ زِدْنِي . قَالَ ‏(‏ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ‏) . قَالَ زِدْنِي . قَالَ ‏(‏ صُمْ مِنَ الْحُرُمِ وَاتْرُكْ صُمْ مِنَ الْحُرُمِ وَاتْرُكْ صُمْ مِنَ الْحُرُمِ وَاتْرُكْ ‏) . وَقَالَ بِأَصَابِعِهِ الثَّلاَثَةِ فَضَمَّهَا ثُمَّ أَرْسَلَهَا .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 53. Bütün Sene (Nafile) Oruç Tutmak

2427- Ebû Katâde (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre,

Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip:

Ya Resûlallah, sen nasıl oruç tutarsın? diye sordu.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) adamın bu sözüne öfkelendi. Ömer (radıyallahü anh) bu durumu görünce:

Biz Allah'ı Rab, İslâmı dîn ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Peygamber olarak seçtik. Allah'ın gazabından ve Rasülünün öfkesinden Allah'a sığınırız, dedi.

Ömer bu sözü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın öfkesi yatışıncaya kadar söylemeye devam etti. Sonra Ömer:

Ya Resûlallah (sallallahü aleyhi ve sellem)!.. Bütün seneyi oruçla geçiren kimsenin durumu ne olacak? dedi.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Oruç da tutmamıştır, iftar da etmemiştir," Müsedded, Resûlüllah'ın " Oruç'tutmadı, iftar da etmedi" veya " ne oruç tutmuş, ne de iftar etmiştir" buyurduğunu söyledi. -Tereddüd eden Gaylandır - Ömer (radıyallahü anh):

Ya Resûlallah! iki gün oruç tutup bir gün tutmayanın durumu nedir?

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Buna kimsenin gücü yeter mi?"

Ya Resûlallah! Birgün oruç tutup bir gün tutmayanın hâli nedir?

" Bu, Dâvud (aleyhis-selâm)'un orucudur."

Ya Resûlallah! Bir gün oruç tutup iki gün tutmayana ne dersin?

" Benim buna gücümün yetirilmesini isterdim."

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra şöyle buyurdu:

" Her ay üç gün ve ramazandan ramazana oruç tutmak var ya, işte bu tüm senenin orucu demektir. Ben Allah'ın arefe günü orucunu ondan önceki ve sonraki seneler(in günahlarına) keffâret kılacağını ümid ederim. Allah'ın aşure günü orucunu da ondan önceki sene(nin günahlarına) keffâret kılacağını umarım."

Müslim, siyam 196; İbn Mâce, sıyâm 31.

2428- Mûsâ b. İsmail, Mehdî'den, Mehdi, Ğaylân'dan öaylân Abdullah b. Ma'bed ez-Zimmânî'den, o da Ebû Katâde (radıyallahü anh)'den bu (yukarıdaki) hadisi rivâyet etmişlerdir. Mûsâ b. İsmail, rivâyetinde şunları da ilave etmiştir:

Ömer (radıyallahü anh):

Yâ Resûlüllah! Pazartesi ve Perşembe günlerinin oruçlarını iyi görür müsün? (bu günlerin oruçlarına ne dersin?), diye sordu.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Ben o (pazartesi) gün de doğdum, ve Kur'an-ı Kerim bana o günde indirildi," buyurdu.

Müslim, siyam 198; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 293.

2429- Abdullah b. Amr b. el-As (radıyallahü anhümâ)’dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana rastladı ve:

" Senin " Ben geceleri (hep) namaz kılacağım gündüzleri de oruç tutacağım" dediğini haber almadım mı, zannediyorsun" buyurdu.

(Râvi) dedi ki, zannediyorum Abdullah b. Amr:

Evet Ya Resûlallah öyle dedim, dedi.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Namaz kıl ama uyu da. (Bazan) oruç tut, (bazan) tutma. Her ay üç gün oruç tut. Bu bütün senenin orucu gibidir," buyurdu.

Abdullah dedi ki:

Yâ Resûlüllah, benim bundan daha fazlasına gücüm yeter dedim.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Bir gün oruç tut, iki gün tutma," buyurdu,

Benim bundan daha fazlasına (da) gücüm yeter, dedim.

" Bir gün oruç tut, birgün tutma. Bu orucun en doğrusu (mu'tedili)dur. Dâvud (aleyhis-selâm)'ın orucu budur," buyurdu.

Ben, bundan daha efdaline muktedirim, dedim.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Bundan daha efdali yoktur." buyurdu.

Buharî, savm 56, enbiya 37; Müslim, siyam 1159; Nesaî, siyam 75-76; İbn Mâce, siyam 31; Ahmed b. Hanbel, II, 158, 200, 201, 225; V, 297, 311.

٥٣ - باب فِي صَوْمِ الدَّهْرِ تَطَوُّعًا

٢٤٢٧ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ، وَمُسَدَّدٌ، قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ غَيْلاَنَ بْنِ جَرِيرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْبَدٍ الزِّمَّانِيِّ، عَنْ أَبِي قَتَادَةَ، أَنَّ رَجُلاً، أَتَى النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تَصُومُ فَغَضِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْ قَوْلِهِ فَلَمَّا رَأَى ذَلِكَ عُمَرُ قَالَ رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ نَبِيًّا نَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ غَضَبِ اللَّهِ وَمِنْ غَضَبِ رَسُولِهِ . فَلَمْ يَزَلْ عُمَرُ يُرَدِّدُهَا حَتَّى سَكَنَ غَضَبُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ بِمَنْ يَصُومُ الدَّهْرَ كُلَّهُ قَالَ ‏(‏ لاَ صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ ‏) . قَالَ مُسَدَّدٌ ‏(‏ لَمْ يَصُمْ وَلَمْ يُفْطِرْ أَوْ مَا صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ ‏) . شَكَّ غَيْلاَنُ . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ بِمَنْ يَصُومُ يَوْمَيْنِ وَيُفْطِرُ يَوْمًا قَالَ ‏(‏ أَوَيُطِيقُ ذَلِكَ أَحَدٌ ‏) . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَكَيْفَ بِمَنْ يَصُومُ يَوْمًا وَيُفْطِرُ يَوْمًا قَالَ ‏(‏ ذَلِكَ صَوْمُ دَاوُدَ ‏) . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَكَيْفَ بِمَنْ يَصُومُ يَوْمًا وَيُفْطِرُ يَوْمَيْنِ قَالَ ‏(‏ وَدِدْتُ أَنِّي طُوِّقْتُ ذَلِكَ ‏) . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ ثَلاَثٌ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ وَرَمَضَانُ إِلَى رَمَضَانَ فَهَذَا صِيَامُ الدَّهْرِ كُلِّهِ وَصِيَامُ عَرَفَةَ إِنِّي أَحْتَسِبُ عَلَى اللَّهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِي قَبْلَهُ وَالسَّنَةَ الَّتِي بَعْدَهُ وَصَوْمُ يَوْمِ عَاشُورَاءَ إِنِّي أَحْتَسِبُ عَلَى اللَّهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِي قَبْلَهُ ‏) .

٢٤٢٨ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا مَهْدِيُّ، حَدَّثَنَا غَيْلاَنُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْبَدٍ الزِّمَّانِيِّ، عَنْ أَبِي قَتَادَةَ، بِهَذَا الْحَدِيثِ زَادَ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ صَوْمَ يَوْمِ الاِثْنَيْنِ وَيَوْمِ الْخَمِيسِ قَالَ ‏(‏ فِيهِ وُلِدْتُ وَفِيهِ أُنْزِلَ عَلَىَّ الْقُرْآنُ ‏) .

٢٤٢٩ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ، وَأَبِي، سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ، قَالَ لَقِيَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ أَلَمْ أُحَدَّثْ أَنَّكَ تَقُولُ لأَقُومَنَّ اللَّيْلَ وَلأَصُومَنَّ النَّهَارَ ‏) . قَالَ - أَحْسِبُهُ قَالَ - نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ قُلْتُ ذَاكَ . قَالَ ‏(‏ قُمْ وَنَمْ وَصُمْ وَأَفْطِرْ وَصُمْ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ وَذَاكَ مِثْلُ صِيَامِ الدَّهْرِ ‏) . قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أُطِيقُ أَفْضَلَ مِنْ ذَلِكَ . قَالَ ‏(‏ فَصُمْ يَوْمًا وَأَفْطِرْ يَوْمَيْنِ ‏) . قَالَ فَقُلْتُ إِنِّي أُطِيقُ أَفْضَلَ مِنْ ذَلِكَ قَالَ ‏(‏ فَصُمْ يَوْمًا وَأَفْطِرْ يَوْمًا وَهُوَ أَعْدَلُ الصِّيَامِ وَهُوَ صِيَامُ دَاوُدَ ‏) . قُلْتُ إِنِّي أُطِيقُ أَفْضَلَ مِنْ ذَلِكَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ أَفْضَلَ مِنْ ذَلِكَ ‏) .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 52. Sadece Cuma Ve Cumartesi Günleri Oruç Tutmakta Ruhsat

2424- Cüveyriye bint Haris (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Cuma günü Cüveyriye oruçlu iken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun yanına girip;

" Dün oruç tuttun mu?" diye sormuştur.

Cüveyriye:

Hayır, demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem);

(Peki) yann tutmayı arzu ediyor musun?" , buyurmuştur. Cüveyriye:

" Hayır" demiş. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(O zaman) orucunu boz," buyurmuştur.

Buharî, siyam 63.

2425- İbn Şihâbdan rivâyet edildiğine göre; kendisine cumartesi günü orucunun nehyedildiği söylenince: -Bu zayıf (Hımsî) bir hadistir, derdi.

Kütüb-i sitte sahipleri içinde sadece Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

2426- Evzâî'den; demiştir ki:

" Bunu, yani İbn Büsr'ün, cumartesi günü orucu hakkındaki hadisini onun yayıldığını görünceye kadar gizlemeye devam ettim."

Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 303.

Ebû Dâvud, " Mâlik bu yalan (uydurma)'dır dedi" der.

٥٢ - باب الرُّخْصَةِ فِي ذَلِكَ

٢٤٢٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، حَدَّثَنَا هَمَّامٌ، عَنْ قَتَادَةَ، ح وَحَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا هَمَّامٌ، حَدَّثَنَا قَتَادَةُ، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ، - قَالَ حَفْصٌ الْعَتَكِيُّ - عَنْ جُوَيْرِيَةَ بِنْتِ الْحَارِثِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ عَلَيْهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَهِيَ صَائِمَةٌ فَقَالَ ‏(‏ أَصُمْتِ أَمْسِ ‏) . قَالَتْ لاَ . قَالَ ‏(‏ تُرِيدِينَ أَنْ تَصُومِي غَدًا ‏) . قَالَتْ لاَ . قَالَ ‏(‏ فَأَفْطِرِي ‏) .

٢٤٢٥ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ سَمِعْتُ اللَّيْثَ، يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ كَانَ إِذَا ذُكِرَ لَهُ أَنَّهُ نُهِيَ عَنْ صِيَامِ يَوْمِ السَّبْتِ يَقُولُ ابْنُ شِهَابٍ هَذَا حَدِيثٌ حِمْصِيٌّ .

٢٤٢٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ بْنِ سُفْيَانَ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنِ الأَوْزَاعِيِّ، قَالَ مَا زِلْتُ لَهُ كَاتِمًا حَتَّى رَأَيْتُهُ انْتَشَرَ . يَعْنِي حَدِيثَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُسْرٍ هَذَا فِي صَوْمِ يَوْمِ السَّبْتِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مَالِكٌ هَذَا كَذِبٌ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget