Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

27 - SABAH VE AKŞAM YAPILAN DUÂLAR [HISNUL MÜSLİM]

HISNUL MÜSLİM ~ SABAH VE AKŞAM YAPILAN DUÂLAR

(( اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ.))
"Hamd, yalnızca Allah’adır. Salât ve selâm, kendisinden sonra nebi gelmeyecek olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun."
[Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-’den; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e isnâden şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Sabah namazından güneş doğana kadar Allah’ı zikreden bir topululukla oturmam, İsmâil soyundan dört kişiyi azad etmemden bana daha sevimlidir. İkindi namazından güneş batana kadar Allah’ı zikreden bir toplulukla oturmam dört kişiyi azad etmemden bana daha sevimlidir.” Ebu Dâvud, (h.3667). Elbâni, hadisin hasen mertebesinde olduğunu söyler.Bkz. Sahih-i Ebî Dâvud (2/698).]
﴿ ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَ‍ُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ ٢٥٥ ﴾ [ سورة البقرة الآية : 255 ]
"Allah, O'ndan başka hak ilah olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, Hayy, Kayyûm’dur (her an yarattıklarınızı gözetleyendir).Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur.O'nun izni olmadan katında şefaat edecek kimdir? Onların işlediklerini, işleyeceklerini bilir. O'nun dilediğinden başka ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. Kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Göklerin ve yerin gözetilmesi O'na ağır gelmez. O yücedir, büyüktür."
[Bakara Sûresi: 255]
76- (24/2) Üç kere:
﴿ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١ ﴾
﴿ قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ١ ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ٢ لَمۡ يَلِدۡ وَلَمۡ يُولَدۡ ٣ وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ ٤ ﴾ [ سورة الإخلاص ]
Bismillahirrahmânirrahîm "De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir, (her şeyden müstağnidir ve her şey O'na muhtaçtır).O doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O'na denk değildir."
[İhlas Sûresi]
﴿ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١ ﴾
﴿ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلۡفَلَقِ ١ مِن شَرِّ مَا خَلَقَ ٢ وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ ٣ وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّٰثَٰتِ فِي ٱلۡعُقَدِ ٤ وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ٥ ﴾ [ سورة الفلق ] 
Bismillahirrahmânirrahîm "De ki: Yarattıklarının şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasetçilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
[Felak Sûresi]
﴿ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١ ﴾
﴿ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ ١ مَلِكِ ٱلنَّاسِ ٢ إِلَٰهِ ٱلنَّاسِ ٣ مِن شَرِّ ٱلۡوَسۡوَاسِ ٱلۡخَنَّاسِ ٤ ٱلَّذِي يُوَسۡوِسُ فِي صُدُورِ ٱلنَّاسِ ٥ مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ ٦ ﴾ [ سورة الناس ]
Bismillahirrahmânirrahîm "De ki: İnsanlar ve cinlerden olup insanların göğüslerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Rabbi, insanların hükümdârı ve insanların ilahı olan Allah'a sığınırım."
[Nas Sûresi]
(( أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ  ِللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، رَبِّ أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فيِ هَذَا الْيَوْمِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هَذَا الْيَوْمِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ، وَسُوءِ الْكِبَرِ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ، وَعَذابٍ فِي الْقَبْرِ.))
77- (24/3) "Mülk, devamlı Allah’a âit bir halde sabahladık.[Akşam olunca; “Mülk, devamlı Allah’a âit bir halde akşamladık.” şeklinde söylenir.] Hamd Allah’adır. Allah’tan başka hak  ilah yoktur. O, tektir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Rabbim! Senden bu günde  ve bu günden sonra iyiliklerini isterim;[Akşam da; “Rabbim! Senden bu gece olan ve bu geceden sonra (meydana gelecek olan dünya ve âhiret) iyilikleri isterim; bu gecenin şerrinden ve bu geceden sonra (meydana gelecek olan) şerden de sana sığınırım.” şeklinde söylenir.] bu günün şerrinden ve bu günden sonra (meydana gelecek olan) şerden de sana sığınırım. Rabbim! Tembellikten ve (aklını yitirmek ve bunamak gibi)  kötü yaşlılıktan sana sığınırım. Rabbim! Cehennem ve kabir azabından sana sığınırım."
[Müslim (4/2088).]
(( اَللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا، وَبِكَ أَمْسَيْنَا، وَبِكَ نَحْيَا، وَبِكَ نَمُوتُ، وَإِلَيْكَ النُّشُورُ.))
78- (24/4) "Allahım! Senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile sabahlarız ve senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile akşamlarız.[Akşam olunca; “Allah’ım! Senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile akşamlarız ve senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile sabahlarız. Senin yardımınla yaşar ve yine Senin yardımınla ölürüz. Ve (kıyâmet günü) dönüş, yalnızca sanadır."  şeklinde söylenir.] Senin yardımınla yaşar ve senin yardımınla ölürüz. Ve (kıyâmet günü) dönüş, yalnızca sanadır."
[Tirmizi (5/466),Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/142).]
(( اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنيِ وَ أَنَا عَبْدُكَ، وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ، وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ فَاغْفِرْ ليِ فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ.))
79- (24/5) "Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hak ilah yoktur.Beni sen yarattın ve ben senin kulunum.Gücüm yettiğince sana verdiğim söz (ulûhiyetini ve vahdâniyetini itiraf etme sözü) üzereyim.Yaptıklarımın şerrin-den sana sığınırım.Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum.İşlediğim günahlarımı kabul ediyorum.Beni bağışla.Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın."
[ “Kim bunu akşamladığında içtenlikle inanarak söyler de o gece ölürse,cennete girer.Sabahladığında yaparsa da böyledir.” Buhâri, (7/150).]
(( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ أُشْهِدُكَ وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ، وَمَلاَئِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، أَنَّكَ أَنْتَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ وَحْدَكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ،   وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ.))
80- (24/6) Dört kere: "Allahım! Senin, senden başka hak ilah olmayan Allah olduğuna ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in de senin kulun ve elçin olduğuna; Seni, senin arşını taşıyanları["O gün Rabbinin arşını,onların üstünde sekiz (saf melek) taşır."Hâkka:17], meleklerini ve bütün yarattıklarını şahit tutarak sabahladım[Akşam da; “akşamladım” şeklinde söylenir.]."
[“Kim sabahladığı veya akşamladığı zaman dört kere bunu söylerse, Allah onu Cehennem'den azad eder.” Ebu Dâvud (4/317), Buhâri, Edeb’l- Müfred (h.1201); Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.9); İbn-i es-Sünnî, (h.70). Allâme b. Baz, Nesâi ve Ebu Dâvud’un isnadlarının hasen olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyâr (s.23).]
(( اَللَّهُمَّ مَا أَصْبَحَ بِي مِنْ نِعْمَةٍ أَوْ بِأَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ فَمِنْكَ وَحْدَكَ لاَشَرِيكَ لَكَ، فَلَكَ الْحَمْدُ وَلَكَ الشُّكْرُ .))
81- (24/7) "Allahım! Benim veya kullarından birisinin yanında sabaha[Akşamleyin; “akşama çıkan..” şeklinde söylenir.] çıkan her nimet, yalnızca sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd, yalnızca sanadır. Şükür de sanadır."
[“Kim bunu sabahladığı zaman söylerse, gününün şükrünü eda etmiştir. Kim de bunu akşamladığı zaman söylerse, gecesinin şükrünü eda etmiştir.” Ebu Dâvud (4/318), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.7), İbn-i es-Sünnî (h.41), İbn-i Hibbân, Mevârid (h.2361).Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.24).]
(( اَللَّهُمَّ عَافِنِي فيِ بَدَنِي، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ  سَمْعيِ، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ بَصَرِي، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ.اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لاَ إِلَهَ إِلاَ أَنْتَ.))
82- (24/8) Üç kere: "Allahım! Bedenime âfiyet ver. Allahım! Kulağıma âfiyet ver. Allahım! Gözüme âfiyet ver. Senden başka hak ilah yoktur. Allahım! Küfürden ve fakirlik-ten sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Senden başka hak ilah yoktur."
[Ebu Dâvud (4/324), Ahmed (5/42), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.22), İbn-i es-Sünnî (h.69), Buhâri Edebu’l-Müfred. Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.26).]
(( حَسْبِيَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ، وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ.))
83- (24/9)  Yedi kere: "Allah bana yeter. O’ndan başka hak ilah yoktur. Ben, yalnızca O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın Rabbidir."
[“Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman yedi kere söylerse,onu üzen dünya ve âhiret işlerine Allah kâfidir” İbn-i es-Sünnî (h.71) merfû, Ebu Dâvud (4/321) mevkûfen tahric etmiştir.Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût isnadının sahih olduğunu söylemişlerdir.Bkz.Zâdu’l-Meâd (2/376).]
(( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ دِينيِ وَدُنْيَايَ وَأَهْليِ وَمَاليِ، اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي، وَآمِنْ رَوْعَاتِي، اَللَّهُمَّ احْفَظْنيِ مِن بَيْنِ يَدَيَّ، وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِينيِ، وَعَنْ شِـمَاليِ، وَمِـنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتيِ.))
84- (24/10) "Allahım! Dünya ve âhirette senden af ve âfiyet dilerim. Allahım! Dinim, dünyam, âilem ve malım hakkında senden af ve âfiyet dilerim. Allahım! Ayıplarımı gizle ve beni korkularımdan emin kıl.Allahım! Beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek belâlara karşı) koru. Altımdan yere batırılarak helak edilmekten senin azametine sığınırım."
[ Ebu Dâvud, İbn-i Mâce; Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce (2/332).]
(( اَللَّهُمَّ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَـادَةِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي، وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكِهِ، وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءاً أَوْ أَجُرَّهُ إِلىَ مُسْلِمٍ.))
85- (24/11) "Gizli ve âşikarı bilen, göklerin ve yerin yaratıcısı Allahım! Her şeyin Rabbi ve sahibi! Senden başka hak ilah olmadığına şehâdet ederim. Nefsimin şerrinden sana sığınırım. Şeytan ve şirkinin şerrinden, nefsime kötülük etmekten veya o kötülüğü bir müslümana götürmekten sana sığınırım."
[Tirmizi, Ebu Dâvud; Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/142).]
(( بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَيَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ.))
86- (24/12) Üç kere: "İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremediği Allah’ın adıyla (sığınırım). O, hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla bilendir."
[“Sabah ve akşam üç kere söyleyene hiçbir şey zarar veremez.” Ebu Dâvud (4/323), Tirmizi (5/465), İbn-i Mâce ve Ahmed tahric etmiştir. Abdulaziz b.Baz, isnadının hasen olduğunu kaydeder; Tuhfetu’l-Ahyar (s.39). Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce (2/332).]
(( رَضِيـتُ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً، وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَبِيّاً.))
87- (24/13) Üç kere: "Rab olarak Allah’tan, dîn olarak İslam’dan, nebi olarak Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’den râzı oldum."
[“Bunu sabah ve akşam üç kere söyleyeni razı etmesi, kıyamet günü Allah üzerine hak olur.” Ahmed (4/337), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l Leyle (h.4), İbn-i es-Sünnî (h.68), Ebu Dâvud (4/418), Tirmizi (5/465); Abdulaziz b. Baz, “hadis hasendir” der, Tuhfetu’l-Ahyar (s.39).]
(( يَاحَيُّ يَا قَيوُّمُ! بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ ليِ شَأْنِي كُلَّهُ، وَلاَ تَكِلْنيِ إِِلىَ نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ.))
88- (24/14) "Ya Hayy, Ya Kayyûm! Senin rahmetinle yardım dilerim. Bütün işlerimi düzelt ve göz açıp kapayınca kadar -bile  olsa- beni nefsime bırakma."
[Hakim’in sahih olduğunu söylemesine, İmam Zehebi muvafakat eder, (1/545). Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, (1/273).]
(( أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هَذَاالْيَوْمِ، فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ، وَبَرَكَتَهُ، وَهُدَاهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ.))
89- (24/15) "Mülk, Âlemlerin Rabbi Allah’a devamlı âit bir halde sabahladık.[Akşamleyin: “Mülk, Âlemlerin Rabbi Allah’a devamlı âit olduğu halde akşamladık.” şeklinde söylenir.] Allahım! Senden bu günün[Akşam: “Allahım! Senden bu gecenin iyiliğini, fethini, zaferini, nûrunu, bereketini ve hidâyetini dilerim. Onda ve sonrasındaki şerden sana sığınırım.” şeklinde söylenir.] iyiliğini, zaferini, (ilim ve amelde muvaffak olmak sûretiyle) nûrunu, (kolay helal rızık kazanmak sûretiyle) bere-ketini ve hidâyetini dilerim.Onda ve sonrasındaki şerden de sana sığınırım."
[Ebu Dâvud (4/322); Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût, isnadının hasen olduğunu söylemişlerdir; Bkz. Zâdu’l-Meâd (2/273)]
(( أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ الإِسْلاَمِ، وَعَلَى كَلِمَةِ اْلإِخْلاَصِ، وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنـَا مُحَمَّدٍ H، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ، حَنِيفاً مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ.))
90- (24/16) "İslâm fıtratı (hak dîni), ihlas kelimesi (kelime-i şehâdet) ve Nebîmiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in dini üzere; hanif ve müslüman olan, müşriklerden olmayan babamız İbrahim’in milleti üzere sabahladık."
[Ahmed (3/406-407); İbn es-Sünnî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.34). Bkz. Sahihu’l-Câmî (4/209).]
91- (24/17) Yüz kere:
(( سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ.))
 "Allah’a hamd ederek O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim."
[“Sabahladığı veya akşamladığı zaman yüz kere bunu söyleyen kimse, başkası da onun kadar veya daha çok söylemedikçe; kıyâmet gününe onun getirdiğinden daha faziletli bir amel getiremez." Müslim (4/2071).]
92- (24/18) On kere söylenir, tembellik gösterilirse, bir defa[Ebu Dâvud (4/319),İbn-i Mâce, Ahmed (4/60). Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/270),Sahih-i Ebî Dâvud (3/957), Sahih-i İbn-i Mâce (2/331), Zâdü’l-Meâd (2/377).] söylenir:
(( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.))
"Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir."
[Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.24).Bkz.Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/272); Abdulaziz B. Baz,Tuhfetu’l-Ahyâr (s.44);fazileti hk. bkz. a.g.e. (s.146, h.255).]
93- (24/19) Sabahlayınca yüz kere:
(( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.))
"Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir."
[“Bunu günde yüz kere söyleyen,on köle azad etmiş kadar sevap alır. Bununla ona yüz hasene yazılarak ondan yüz günah silinir. Akşamlayıncaya kadar o gün şeytandan korunur. Bundan daha çok amel işleyen bir kimseden başka hiç kimse onun getirdiğinden daha faziletlisini getiremez.”Buhâri (4/95),Müslim (4/2071).]
94- (24/20) Sabahlayınca üç kere:
(( سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ، عَدَدَ خَلْقِهِ، وَرِضَا نَفْسِهِ، وَزِنَةَ عَرْشِهِ وَمِدَادَ كَلِمَاتِهِ.))
"Yarattıklarının sayısınca, kendisinin râzı olacağı kadar, arşının ağırlığı ve kelimelerinin çokluğunca hamd ederek Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim."
[Müslim (4/2090)]
95- (24/21) Sabahlayınca:
(( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ عِلْماً نَافِعاً وَرِزْقاً طَيِّباً وَعَمَلاً مُتَقَبَّلاً.))
 "Allahım! Senden, faydalı bir ilim, helal bir rızık ve kabul olunan bir amel dilerim."
[İbn-i es-Sünnî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.54), İbn-i Mâce (h.925). Şuayb ve Abdulkâdir el-Arnavût, isnadının hasen oldunu söylemişlerdir. Bkz. Zâdü’l-Meâd (2/375).]
96- (24/22) Günde yüz kere:
(( أَسْتَغْفِرُ اللهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ.))
"Allah’tan mağfiret diler ve O’na tevbe ederim."
[Bkz. Buharî, Fethu’l-Bâri 11/101 Müslim (4/2075.]
97- (24/23) Akşamlayınca üç kere:
(( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ.))
 "Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın eksiksiz sözlerine (isimlerine ve kitaplarına) sığınırım."
[“Kim akşamladığı zaman bunu üç kere söylerse, o gecenin humması ona zarar veremez.” Ahmed (2/290), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.590), İbn-i es-Sünnî (h.68). Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/187), Sahih-i İbn-i Mâce (2/266), Tuhfetu’l-Ahyar (s.45).]
98- (24/24) On kere:
(( اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسلِّمْ عَلَى نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ.))
"Allahım! Nebimiz Muhammed’e salât ve selâm eyle."
[“Kim sabahladığı zaman on kere ve akşamladığı zaman on kere bana salât getirirse, kıyâmet günü şefaatim ona ulaşır.” Hâdisi Taberâni, biri “Ceyyid” olmak üzere iki senedle hadisi tahric etmiştir. Bkz. Mecmeu’z-Zevâid (10/120), Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/273).]



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget