Ölmüş Kimse Adına Sadaka Verilmesi
41. Ölmüş Kimse Adına Sadaka Verilmesi
2224. Şurahbîl b. Said'den: Sa'd b. Ubâde, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir harbe katılmıştı. Annesi, Medine'de ölmek üzereydi. Annesine:
« Vasiyette bulun» denildi. O da:
« Neyi vasiyet edeyim? Mal, Sa'd'indir dedi ve Sa'd gelmeden öldü. Sa'd gelince, durum kendisine anlatıldı. Sa'd:
« Ya Resûlallah, anamın yerine sadaka versem, ona faydası olur mu?» diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
«Evet» diye cevap verdi. Bunun üzerine Sa'd adlarını söyleyerek «Şu, şu bahçe annemin adına sadakadır» dedi. Nesaî, Vesâya, 30/7.
2225. Hazret-i Peygamberin hanımı Hazret-i Aişe'den: Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: «Annem aniden öldü. Sanıyorum ki konuşabilseydi, tasaddukta bulunacaktı. Onun adına sadaka verebilir miyim?» dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
« Evet» buyurdu. Buhârî, Vesâyâ, 55/19; Müslim, Zekât, 12/15ı no: 51, Vasıyyet, 15/2, No: 12-ia
2226. İmâm-ı Mâlik'e şöyle Rivâyet edildi: el-Haris b. el-Hazreç oğullarından olan Ensardan bir adam, anne ve babasına tasaddukta bulundu ve ikisi de ölünce, bu adama onlara vermiş olduğu maldan bir hurmalık düştü. Konuyu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a sordu: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da:
« Sadakanın sevabı sana verildi. Onu miras olarak al» buyurdu. İbn Abdilber derki: Bu hadis çeşitli yollarla Rivâyet edilmiştir.
٤١ - باب صَدَقَةِ الْحَىِّ عَنِ الْمَيِّتِ
٢٢٢٤ - حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ شُرَحْبِيلَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ أَنَّهُ قَالَ : خَرَجَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي بَعْضِ مَغَازِيهِ، فَحَضَرَتْ أُمَّهُ الْوَفَاةُ بِالْمَدِينَةِ، فَقِيلَ لَهَا : أَوْصِي. فَقَالَتْ : فِيمَ أُوصِي ؟ إِنَّمَا الْمَالُ مَالُ سَعْدٍ. فَتُوُفِّيتْ قَبْلَ أَنْ يَقْدَمَ سَعْدٌ، فَلَمَّا قَدِمَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ ذُكِرَ ذَلِكَ لَهُ، فَقَالَ سَعْدٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ، هَلْ يَنْفَعُهَا أَنْ أَتَصَدَّقَ عَنْهَا ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( نَعَمْ ). فَقَالَ سَعْدٌ : حَائِطُ كَذَا وَكَذَا صَدَقَةٌ عَنْهَا. لِحَائِطٍ سَمَّاهُ(٢٤٥).
٢٢٢٥ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم، أَنَّ رَجُلاً قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : إِنَّ أُمِّي افْتُلِتَتْ نَفْسُهَا، وَأُرَاهَا لَوْ تَكَلَّمَتْ تَصَدَّقَتْ، أَفَأَتَصَدَّقُ عَنْهَا ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( نَعَمْ )(٢٤٦).
٢٢٢٦ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ مِنْ بَنِي الْحَارِثِ بْنِ الْخَزْرَجِ تَصَدَّقَ عَلَى أَبَوَيْهِ بِصَدَقَةٍ، فَهَلَكَا، فَوَرِثَ ابْنُهُمَا الْمَالَ، وَهُوَ نَخْلٌ، فَسَأَلَ عَنْ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ : ( قَدْ أُجِرْتَ فِي صَدَقَتِكَ وَخُذْهَا بِمِيرَاثِكَ )(٢٤٧).