114- Harem Sınırları İçinde Yılan Da Öldürülebilir
2895- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(Beş zararlı hayvan vardır ki her yerde ve harem sınırları içersinde öldürülebilir. Yılan, karga, çaylak, akreb, fare ve kuduz köpek.) (İbn Mâce, Menasik: 91; Müslim, Hac: 3)
2896- Abdullah (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Mina’da Hayf mescidinde bulunuyorduk. Bu arada Mürselat sûresi nazil oldu. Hemen bir yılan çıkıverdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Öldürün onu) buyurdu. Koşuştuk fakat yılan deliğine giriverdi. (Buhârî, Tefsir: 77; Müslim, Selâm: 37)
2897- Ebu Ubeyde (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Arefeden bir gün önceki gece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikteydik bir de ne görelim bir yılan. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Onu öldürün) buyurdu. Yılan hemen bir deliğe kaçıverdi. Hurma yapraklarını yakarak o deliğe tütsü verdik ve deliğe duman doldurup ateş yaktık. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Allah onu sizin şerrinizden sizi de onun şerrinden korudu.) (Buhârî, Tefsir: 77; Müslim, Selâm: 37)
١١٤ - باب قَتْلِ الْحَيَّةِ فِي الْحَرَمِ
٢٨٩٥ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ، عَنْ قَتَادَةَ، سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ، يُحَدِّثُ عَنْ عَائِشَةَ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( خَمْسُ فَوَاسِقَ يُقْتَلْنَ فِي الْحِلِّ وَالْحَرَمِ الْحَيَّةُ وَالْكَلْبُ الْعَقُورُ وَالْغُرَابُ الأَبْقَعُ وَالْحِدَأَةُ وَالْفَأْرَةُ ) .
٢٨٩٦ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ، عَنْ حَفْصِ بْنِ غِيَاثٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالْخَيْفِ مِنْ مِنًى حَتَّى نَزَلَتْ { وَالْمُرْسَلاَتِ عُرْفًا } فَخَرَجَتْ حَيَّةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( اقْتُلُوهَا ) . فَابْتَدَرْنَاهَا فَدَخَلَتْ فِي جُحْرِهَا .
٢٨٩٧ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لَيْلَةَ عَرَفَةَ الَّتِي قَبْلَ يَوْمِ عَرَفَةَ فَإِذَا حِسُّ الْحَيَّةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( اقْتُلُوهَا ) . فَدَخَلَتْ شَقَّ جُحْرٍ فَأَدْخَلْنَا عُودًا فَقَلَعْنَا بَعْضَ الْجُحْرِ فَأَخَذْنَا سَعَفَةً فَأَضْرَمْنَا فِيهَا نَارًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( وَقَاهَا اللَّهُ شَرَّكُمْ وَوَقَاكُمْ شَرَّهَا ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.