Şekkun Mine'r-Râvî |
---|
Bk. Şekku'r-Râvî.
Hadis edebiyatı içinde daha çok şekke fulânun veya şekkun mine'r-râvî şekillerinde görülür. Hepsi de ravinin rivayette tereddüdünü ifade eden tabirlerdir. Bir hadisi rivayet eden ravi bazen lafızlarında tereddüt geçirir. Nasıl rivayet ettiğini kesinlikle belirtmez. O zaman hadis metninde tereddüd hasıl olur. İsnadında veya metninde bu tereddüdü belirtecek bir tabir kullanılır. Mesela; “...Cennetlikler Cennete, cehennemlikler de Cehennem'e girerler. Sonra Cenabı Allah “Kalbinde hardal tanesi ağırlığında iman bulunanları (Cehennem'den) çıkarınız” buyurur. Bu emir üzerine simsiyah kesilmiş oldukları halde çıkarılırlar. Haya (veya hayat) nehrine atılırlar. -Bu kelimede ravi Malik tereddüt etmiştir- Ordan da sel yatağında biten (boynu eğri çiçekler gibi) sürerek çıkarlar. Görmez misin bunlar (ne güzel) sapsarı olarak (ve iki tarafına) salınarak sürer?” Vuheyb, Amr b. Yahya'dan hadisin metnindeki kelimenin “hayat” olduğunu söylemiş ve “hardalin min îmânın” yerine “hardalın min hayrin” diyerek rivayet etmiştir.”1127 Hadiste görüldüğü gibi İmam Malik rivayetinde şüpheye düşmüş; metindeki bir kelimeyi “hayat” veya “haya” olarak rivayette tereddüt etmiştir. Onun bu tereddüdü raviler tarafından “ev” terdîd edatı ve “şekke Mâlik” itirazı cümlesiyle ifâde edilmiştir. Rivayette şüphe ve tereddüde düşen ilk nesil sahabedir. Hatırlatmak yerinde olur ki, bir sahâbî bir hadisi yerine göre işitmesi üzerinden uzun zaman geçtikten sonra rivayet etmiştir. Haliyle aradan yıllar geçince işittiğini unutmuş veya sadece manasıyla hatırlayıp lafızlar aklından çıkmıştır. Bu durumda hadisi rivayet ederken tereddüdünü gösteren ifadeler kullanmayı ihmal etmemiştir. Sahabinin hadisi rivayet sırasında şüpheye düştüğü yerleri sonraları rivayet edenler de aynı şekilde ifade etmişlerdir. Aynı durum daha sonraki nesillerde de olmuştur. Rivayette tereddüt bazen rivayet şeklinde olmuştur. Söz gelişi ravi, hadisi şeyhinden hangi rivayet metoduyla aldığını unutmuştur. Veya hadis rivayet ettiği şeyhinden herhangi bir hadisi rivayet edip etmediğini kesinlikle hatırlamamaktadır. Böyle tereddütlere de şekku'r-râvi tabir edilmiştir. Hadislerin isnadında yer yer görülen ahberanî fulânun fîmâ ezunnuhu (ahtesibuhû); ahberanî inş'allah gibi ifadeler bunları belirtir. Şu hale göre, gerek isnadda, gerekse metinde bulunan şekke fulânun, şekkun mine'r-râvî gibi tabirler genelde rivayetteki şüpheyi ifade ederler. |
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.