1. Kur'an-ı Kerim'e El Süren Kimsenin Abdestli Olması
536. Abdullah b. Ebî Bekir b. Hazm'den: Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Amr b. Hazm'a yazdığı mektupta şöyle denilmekte idi: «Kur'ân-ı Kerim'e temiz olanların dışında hiç kimse el süremez.» İbn Abdilber der ki: "Bu hadisin mürsel oluşunda, Malik'ten ihtilaf yoktur, tyi bir yolla müsned olarak da Rivâyet edilmiştir. Bu mektup, siyer bilginlerince meşhurdur, ilim ehlince isnaddan uzak bir şöhretle bilinmektedir."
537. İmâm-ı Mâlik konu ile ilgili olarak şöyle der: Abdesti olmayan kimse ne kabından ne de başka bir şeyi eline kılıf yaparak mushafa dokunamaz. Çünkü abdestsiz olarak Kur'an'a dokunması halinde onu kirletme ihtimali vardır. Şayet abdestsiz olarak Kur'an'a el sürmek caiz olsaydı mushafin dışına geçirilen başka bir kap vasıtasıyla ona dokunmak hoş karşılanabilirdi. Fakat Kur'ân-ı Kerim'e hürmet ve tazim için abdestsiz olanın ona el sürmesi hoş karşılanmamıştır.
538. İmâm-ı Mâlik başka bir sözünde şöyle der: «Kur'ân-ı Kerim'e sadece abdesti olanlar dokunabilir.» (Vakıa: 56/79) ayet-i kerime -'Âbese ve tevalla' süresindeki Cenab-ı Allah'ın şu sözlerinin tefi durumundadır: «Dikkat et Kur'an âyetleri birer öğüttür; dileyenler onları kabul eder, Kur'ân kutsal kılınmış, yüceltilmiş, temiz sahifeler üzerinedir, İyi kimseler, saygıger elçilerin eliyle yazılmıştır,» (Abese, 80/11-16) şeybani 297
١ - باب الأَمْرِ بِالْوُضُوءِ لِمَنْ مَسَّ الْقُرْآنَ
٥٣٦ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ، أَنَّ فِي الْكِتَابِ الَّذِي كَتَبَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم لِعَمْرِو بْنِ حَزْمٍ : ( أَنْ لاَ يَمَسَّ الْقُرْآنَ إِلاَّ طَاهِرٌ )(٣٣٨).
٥٣٧ - قَالَ مَالِكٌ : وَلاَ يَحْمِلُ أَحَدٌ الْمُصْحَفَ بِعِلاَقَتِهِ، وَلاَ عَلَى وِسَادَةٍ، إِلاَّ وَهُوَ طَاهِرٌ، وَلَوْ جَازَ ذَلِكَ لَحُمِلَ فِي خَبِيئَتِهِ، وَلَمْ يُكْرَهْ ذَلِكَ، لأَنْ يَكُونَ فِي يَدَي الَّذِي يَحْمِلُهُ شَيْءٌ يُدَنِّسُ بِهِ الْمُصْحَفَ، وَلَكِنْ إِنَّمَا كُرِهَ ذَلِكَ لِمَنْ يَحْمِلُهُ، وَهُوَ غَيْرُ طَاهِرٍ إِكْرَاماً لِلْقُرْآنِ، وَتَعْظِيماً لَهُ(٣٣٩).
٥٣٨ - قَالَ مَالِكٌ : أَحْسَنُ مَا سَمِعْتُ فِي هَذِهِ الآيَةِ : ( لاَ يَمَسُّهُ إِلاَّ الْمُطَهَّرُونَ ) (الواقعة :٧٩) إِنَّمَا هِيَ بِمَنْزِلَةِ هَذِهِ الآيَةِ الَّتِي فِي : ( عَبَسَ وَتَوَلَّى ) قَوْلُ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : ( كَلاَّ إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ فَمَنْ شَاءَ ذَكَرَهُ فِي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍ مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍ بِأَيْدِى سَفَرَةٍ كِرَامٍ بَرَرَةٍ ) (عبس : ١٦,١١)(٣٤٠).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.