8. Tam Diyet Gereken Organlar
2508. Said b. Museyyeb'in şöyle dediği Rivâyet edildi: İki dudak için tam diyet gerekir. Alt dudak kesilirse, diyeti, tam diyetin üçte ikisidir. İmâm-ı Mâlik'e göre yarım diyettir. Hanefiler'e göre de yarım diyettir. Çünkü kaide olarak çift uzvun diyeti tam, bunlardan birinin diyeti ise yarımdır.
2509. İmâm-ı Mâlik, İbn Şihab'a sağlam kimsenin gözünü (hataen) çıkaran şaşı kimsenin durumunu sorunca, İbn Şihab: «Gözü çıkarılan kısas isterse kısas yapılır, diyet isterse bin dinar veya ikibin dirhem diyet verilir.»
2510. İmâm-ı Mâlik'e şöyle Rivâyet edildi: İnsanin çift azalarının, dilin, dibinden kesilsin veya kesilmesin, işitme duygusunu gideren iki kulağın, erkeğin tenasül (cinsî) organının ve iki husyesinin (yumurtasının) diyeti tam diyettir.
2511. İmâm-ı Mâlik'e şöyle Rivâyet edildi: Kadının iki memesinin kesilmesinin diyeti de tam diyettir. Hatta iki memesinin uçları da kesilse yine diyet tamdır. Çünkü bunun belirtı bir fonksiyonu vardır. Çocuğun gıda kaynağıdır.
2512. İmâm-ı Mâlik der ki: Bana göre, bunların en hafifi kaşların ve erkeğin iki memesinin diyetidir. Bunlarda muayyen bir diyet yoktur. Hakimin kanaatine bırakılmıştır. Çünkü bu uzuvlardan sağlanan mühim bir fayda yoktur.
2513.
2514. İmâm-ı Mâlik der ki: Bir gözü sağlam olan kimsenin bu sağlam gözü hataen çıkarılsa tam diyet gerekir. Şeybanî, 664.
Hanefiler'e göre, yarım diyet gerekir.
٨ - باب مَا فِيهِ الدِّيَةُ كَامِلَةً
٢٥٠٨ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ, أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ : فِي الشَّفَتَيْنِ الدِّيَةُ كَامِلَةً، فَإِذَا قُطِعَتِ السُّفْلَى فَفِيهَا ثُلُثَا الدِّيَةِ.
٢٥٠٩ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ سَأَلَ ابْنَ شِهَابٍ عَنِ الرَّجُلِ الأَعْوَرِ يَفْقَأُ عَيْنَ الصَّحِيحِ ؟ فَقَالَ ابْنُ شِهَابٍ : إِنْ أَحَبَّ الصَّحِيحُ أَنْ يَسْتَقِيدَ مِنْهُ فَلَهُ الْقَوَدُ، وَإِنْ أَحَبَّ فَلَهُ الدِّيَةُ أَلْفُ دِينَارٍ، أَوِ اثْنَا عَشَرَ أَلْفَ دِرْهَمٍ(٣٧٧).
٢٥١٠ - وَحَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ فِي كُلِّ زَوْجٍ مِنَ الإِنْسَانِ الدِّيَةَ كَامِلَةً، وَأَنَّ فِي اللِّسَانِ الدِّيَةَ كَامِلَةً، وَأَنَّ فِي الأُذُنَيْنِ إِذَا ذَهَبَ سَمْعُهُمَا الدِّيَةَ كَامِلَةً، اصْطُلِمَتَا أَوْ لَمْ تُصْطَلَمَا، وَفِي ذَكَرِ الرَّجُلِ الدِّيَةُ كَامِلَةً، وَفِي الأُنْثَيَيْنِ الدِّيَةُ كَامِلَةً(٣٧٨).
٢٥١١ - وَحَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ فِي ثَدْيَي الْمَرْأَةِ الدِّيَةَ كَامِلَةً(٣٧٩).
٢٥١٢ - قَالَ مَالِكٌ : وَأَخَفُّ ذَلِكَ عِنْدِي الْحَاجِبَانِ وَثَدْيَا الرَّجُلِ.
٢٥١٣ - قَالَ مَالِكٌ : الأَمْرُ عِنْدَنَا : أَنَّ الرَّجُلَ إِذَا أُصِيبَ مِنْ أَطْرَافِهِ أَكْثَرُ مِنْ دِيَتِهِ فَذَلِكَ لَهُ، إِذَا أُصِيبَتْ يَدَاهُ وَرِجْلاَهُ وَعَيْنَاهُ، فَلَهُ ثَلاَثُ دِيَاتٍ.
٢٥١٤ - قَالَ مَالِكٌ فِي عَيْنِ الأَعْوَرِ الصَّحِيحَةِ إِذَا فُقِئَتْ خَطَأً : إِنَّ فِيهَا الدِّيَةَ كَامِلَةً.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.