وعن مجِيبَةَ البَاهِلِيَّةِ عَنْ أَبِيهَا أَوْ عمِّها ، أَنَّهُ أَتى رَسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، ثُمَّ انطَلَقَ فَأَتَاهُ بعدَ سَنَة ، وَقَد تَغَيَّرتْ حَالهُ وَهَيْئَتُه ، فَقَالَ : يا رَسُولَ اللَّهِ أَمَا تعْرِفُنِي ؟ قَالَ : «وَمَنْ أَنتَ ؟ » قَالَ : أَنَا البَاهِلِيُّ الذي جِئتك عامَ الأَوَّلِ . قَالَ : « فَمَا غَيَّرَكَ ، وقَدْ كُنتَ حَسَنَ الهَيئةِ ؟ » قَالَ : ما أَكلتُ طعاماً منذ فَارقْتُكَ إِلاَّ بلَيْلٍ . فَقَال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « عَذّبْتَ نَفسَكَ ، » ثُمَّ قَالَ : « صُمْ شَهرَ الصَّبرِ ، ويوماً مِنْ كلِّ شَهر » قال : زِدْنـي ، فإِنَّ بي قوَّةً، قَالَ : « صُمْ يَوميْنِ » قال : زِدْني ، قال : « صُمْ ثلاثَةَ أَيَّامٍ » قالَ : زِدْني . قال : صُمْ مِنَ الحُرُمِ وَاتْرُكْ ، صُمْ مِنَ الحرُم وَاترُكْ ، صُمْ مِنَ الحرُمِ وَاتْرُكُ » وقالَ بِأَصَابِعِهِ الثَّلاثِ فَضَمَّهَا ، ثُمَّ أَرْسَلَهَا . رواه أبو داود .
و « شهرُ الصَّبرِ » : رَمضانُ .
1251. Mücîbetü'l-Bâhiliyye, babasından (veya amcasından) naklen, babasının Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e elçi olarak gidip memleketine döndüğünü, bir yıl sonra -hali ve görünüşü oldukça değişmiş olarak- tekrar Hz. Peygamber'e gittiğini ve şöyle dediğini haber verdi:
- Ey Allah'ın Resûlü! Beni tanıdınız mı? Hz. Peygamber:
- "Sen kimsin? (tanımadım)" buyurdu. Adam:
- Bir sene önce size gelmiş olan Bâhilîyim, dedi. Hz. Peygamber:
- “Seni böylesine değiştiren nedir? Halbuki sen çok iyi görünüyordun” buyurdu. Adam:
- Senden ayrıldığım günden beri, geceleri hariç, asla yemek yemedim, dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Kendine işkence etmişsin!" buyurdu ve ilâve etti:
- "Sabır ayı (ramaza)nı bütünüyle, diğer aylardan da birer günü oruçlu geçir." Adam:
- Benim için bu sayıyı arttırınız. Zira benim gücüm bundan fazlasına yeter, dedi. Hz. Peygamber:
- "O halde her aydan iki gün oruç tut!" buyurdu. Adam:
- Daha arttırınız, dedi. Hz. Peygamber
- "Peki, her aydan üç gün!" buyurdu. Adam:
- Biraz daha arttırınız, dedi. Hz. Peygamber de:
- "Haram aylarında (receb, zilkade, zilhicce ve muharrem) üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak."buyurdu ve üç parmağını birleştirip bırakmak suretiyle de fiilen gösterdi. Ebû Dâvûd, Savm 55. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 43
Mücîbetü'l-Bâhiliyye
Sahâbî hanımlardan olan Mücîbe'nin babası, sahâbeden Abdullah İbni Hâris el-Bâhilî'dir. Oruçla ilgili bu rivayeti ile bilinmektedir. Hakkında başkaca bir bilgi bulunmamaktadır.
Allah ondan razı olsun.
Reported Mujibah Al-Bahiliyah on the authority of her father or uncle that he visited the Messenger of Allah (ﷺ) once and then went to see him again after a year. His appearance had totally changed. He asked the Messenger of Allah (ﷺ) if he had recognized him. The Messenger of Allah (ﷺ) asked, "Who are you?" He replied:
"I am Al- Bahili who visited you last year." The Messenger of Allah (ﷺ) said, "You were quite handsome, what has changed your appearance so much?" He replied, "Since my departure from here, I have not eaten anything except at night." The Messenger of Allah (ﷺ) remarked, "You have put yourself to torture. Observe Saum (fasting) during the Month of Patience (i.e., Ramadan) and fast one day from each month." He submitted, "Permit me to observe more voluntary fasts because I have capacity to do so." The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Then observe fasts for two days in every month." He said, "Permit me to observe more." The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Observe fasts on three days in every month." He requested that he should be allowed to observe more fasts. The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Fast three days during the sacred months and omit fasting for three days alternately." He (ﷺ) joined his three fingers together and left them apart while repeating this sentence thrice.
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.