Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Hadis Terimleri ~ Ferd-i Mutlak

Hadis Terimleri ~ Ferd-i Mutlak

Ferd-i Mutlak
“Mutlak ferd” manasına isnadın herhangi bir yerinde ravisi tek olan ferd hadisin kısımlarından biridir.
Ferd maddesinde de söz konusu edildiği gibi isnadının herhangi bir yerinde ravisi tek olan ferd hadis iki kısma ayrılır. Bunlardan birincisi ferd-i mutlak; ikincisi ferd-i nisbîdir. Ferd-i mutlak -ki ferd de denir- teferrüd denilen rivayette tek kalma senedin başında olan hadisdir. Bir başka ifadeyle senedin baş tarafındaki sahabi veya tabiînin tek başına rivayette bulunduğu hadisler ferd-i mutlakdır. Buna göre infirâd, teferrüd veya garabet denilen rivayette tek basma kalma senedin aslı, evveli, menşei gibi tabirlerle belirlenen sahabînin veya tabi'inin bulunduğu baş tarafta olursa böyle rivayet edilen hadisler ferd veya ferdi mutlak itibar edilirler. Şu hale göre ferd-i mutlak-da teferrüd senedin herhangi bir yerinde değil, özellikle hadisi Hz. Peygamber (s.a.s)'den rivayet eden sahabi veya sahabiden rivayette bulunan tabiidedir.
Ferd-i mutlaka velâ hakkının satışını veya hibe edilmesini yasaklayan hadis misal verilebilir.
Bahis konusu hadis şöyledir:
“Abdullah b. Dinar, İbn Ömer isnadiyle rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s) azadlı kölenin miras hakkının satılmasını da hibe edilmesini de yasakladı.”270 
Bu hadisi sahabî İbn Ömer'den bir tek Abdullah b. Dinar nakletmiştir. Bu başka deyişle İbn Ömer'den rivayette Abdullah b. Dînar tek kalmıştır. Nitekim Müslim, hadisi sevkettikten sonra “Bu hadis için bütün insanlar Abdullah b. Dinar'a muhtaçtırlar” diyerek onun sahabîden rivayet eden tek ravi olduğuna işaret etmiştir. Bu duruma göre teferrüd senedin aslında yani baş kismındadır. Dolayısıyle hadis ferd-i mutlaktır.
Bazen hadisi tek başına rivayet eden raviden rivayette bulunan kimse de tek bir şahıs olabilir. Hatta bu hal birkaç ravide peşpeşe devam edebilir. İman hasletleri konusundaki Ebu Hureyre'den rivayet edilen şu hadisin sahâbi ve tabiî ravisi tektir:
“İman yetmiş şu kadar şubedir. En üstünü “lâ ilahe illallah” sözüdür. En alt derecesi ise insanların geçeceği yollardan onlara eziyet verecek (taş, diken ve benzeri) şeyleri kaldırmaktır. Haya da imanın bir bölümüdür.” 271
Bu hadisi Hz. Peygamber (s.a.s)'den yalnızca sahabe Ebu Hureyre; Ebu Hureyre'den sadece tâbi'î Ebu Salih, Ebu Sâlih'den de bir tek Abdullah b. Dinar rivayet etmiştir.
Ferd-i mutlakın hükmüne gelince, şayet rivayetinde teferrüd eden ravi sika ise ve zabtı tamsa yalnız başına rivayet ettiği ferd hadis sahih kabul edilir ve dinî meselelerde delil olarak kullanılır. Şayet zabtı tam değilse hasendir. Bu takdirde de dinî konularda delil olacak nitelikdedir. Rivayette teferrüd etmiş olan ravisi sika ve zabıt değilse hadisi zayıftır. O takdirde ise zayıf hadisin hükmüne girer.
Etiketler:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget