İtibâr |
---|
Sözlükte taaccüp etmek, ibret almak, önem vermek manalarıyla ifti'al babından mastardır. Hadis ıstılahı olarak, ferd zannedilen bir hadisin başka tarik veya tariklardan rivayet edilip edilmediğinin, bir diğer ifadeyle ravisinin gerçekten tek olup olmadığının araştırılmasına denir. Bu araştırma bir bakıma bilinen tek ravisinden başka biri tarafından rivayet edilip edilmediğinin açığa çıkması için yapılır. Bunun için hadis, müsned, cami, cüz ve öteki hadis kitaplarından aranır. İsnadları teker teker gözden geçirilir. Böyle bir araştırma sonunda ravisinin tek olduğu, öteki deyişiyle bir raviden başka rivayet edenin bulunmadığı anlaşılırsa hadis ferd olarak kalır. Başka ravi ya da raviler tarafından rivayet edilmiş olduğu açığa çıkarsa ferd olmaktan kurtulur. İ'tibar belli kaideler içinde yapılır. Şöyle ki, hadis ilminde derinleşmiş, hadislerin rivayet tariklanna hakkıyla vakıf alim bir muhaddis, ferd sanılan hadisi ele alır. Çeşitli hadis kitaplarına müracaat ederek rivayet yollarını inceler. Diğer ravilerin rivayetleriyle karşılaştırır. Aynı hadisi aynı lafızlarla rivayet eden olup olmadığına bakar. Bunu anlamak için önce rivayette tek kaldığı zannedilen ravinin akranlarından işe başlar. O hadisi rivayette tek kalan ravinin şeyhinden başka bir ravinin rivayet edip etmediğini inceler. Böyle biri yoksa şeyhinin şeyhinden başkası rivayet etmiş midir, bunu açıklığa kavuşturmak maksadiyle isnadın başına kadar iner. Bu esaslar dahilinde yapılan araştırma sonunda herhangi bir ravinin rivayetini tesbit ederse önceden ferd sanılan hadise mutabaat hasıl olur. Ne var ki baştan ferd olduğu sanılan hadisin bilinen ravislnden başka bir ravi tarafından rivayet edilen hadisin öncekiyle benzer lafızlarda olup olmadığı dikkate alınır. Eğer lafız benzerliği yoksa aynı manada rivayet edilmiş başka hadis olup olmadığı araştırılır. Şu hale göre i'tibar, bir hadisin garabetten kurtarılabilmesi için belli esaslar dahilinde yapılan etraflı bir araştırmadır. İ'tibara misal vermek gerekirse şöyle bir örnek üzerinde durulabilir. Hammâd b. Seleme bir hadisi mutabaat söz konusu olmadan Eyyûb es-Sahtiyânî'den; Eyyûb, Muhammed b. Sîrîn'den; Muhammed b. Şîrîn Ebu Hureyre'den, Ebu Hureyre de Hz. Peygamber (s.a.s)'den rivayet etmiş olsun. Böyle bir hadis i'tibar araştırmasına tabi tutulacaksa işe önce İbn Sîrîn'den Eyyüb'dan başka bir kişi tarafından rivayet edilip edilmediğinin araştırılmasıyla başlanır; zira hadisde mutâbaatın söz konusu olmaması onu Eyyüb'dan Hammâd b. Seleme'den başka rivayet eden olmaması manasınadır. O yüzden ilk önce Eyyub'un Muhammed b. Sîrîn'den rivayette tek kalıp kalmadığına bakılır. Olumlu bir sonuca vanlmazsa İbn Sîrîn'dan başka bir sika ravinin Ebu Hureyre'den rivayet edip etmediği incelenir. Bu da bulunmazsa bu sefer de aynı hadisi Hz. Peygamber (s.a.sj'den Ebu Hureyre'den başka bir sahabinin aynı veya benzer lafızlarla rivayet edip etmediği tetkik edilir. Yapılan bu araştırma sonunda herhangi bir tabakada hadisi rivayet eden başka bir ravi tesbit edilebilirse hadis garabetten kurtlur; ferd olmaktan çıkar. Öyle olunca itibarın maksadı ferd sanılan bir hadisin gerçekten öyle olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasıdır. Tabiatiyle ferd zannedilen bir hadis i'tibar sunucu başka ravi tarafından rivayet edildiği açığa çıkıp ferd olmaktan kurtulunca sıhhat yönünden kuvvet kazanır. Amel edilmeye yarayışlı hale gelir. Yoksa i'tibar boşuna bir gayret değildir.
|
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.