Keşt |
---|
“Keşeta” sülâsî fiilinin masdarı olup asıl itibariyle açmak, bir nesnenin yüzünü örtüp bürüyen şeyi kaldırmak manasınadır. 545Ayeti kerimesinde 546 “gökyüzü sıyrılıp açıldığı zaman” buyurularak bu manada kullanılmıştır. Hadis ıstılahı olarak keşt, hadislerin yazılması esnasında yanlış yazılan yerlerin bıçak veya benzeri aletle kazınarak silinmesine denir. Bununla birlikte daha çok fazla yazılan yerlerin kazınmasına keşt tabir edilmiştir. 547 Hadisleri yazarken hadisden olmayan fazladan veya yanlış yazılan yerler darb, hakk veya mahv şekillerinden biri ile yok edilir. İbnu's-Salah’a göre bunların en iyisi darb'dir. 548Şu da var ki yanlış yazılan kısım tek bir harf, kelime veya kısa bir cümle ise bunu keşt yoluyla kazıyarak silmek daha uygun olur; çünkü darbedilen bir yazı silinmez, üzerine belli olacak şekilde bir çizgi çekilerek işaretlenmek suretiyle iptal edilir. (Bk. Darb). Böylece yazılmaması gereken harf, kelime veya kısa ibare metinde kalmış olur; Bu ise onun asıl ibare olduğu zannım uyandırabilir veya çizgi ile darbedildiğinin farkına varılmayıp karışıklığa yol açabilir, bu bakımdan keşt usulü silme daha pratik görünürse de uzun ibarelerin keşt yoluyla silinmesini bir yandan vakit alacağı, bilhassa yazı yazılan kağıdı zedeleyeceği için hoş görmeyenler vardır. Nitekim İbnu's-Salâh, bazı şeyhlerin hadis meclisine yanlış yazılan yerleri kazımak için bıçak getirilmesini hoş görmediklerini nakleder. Sebep olarak da kazınan kısmın başka rivayette belki de sahih olabileceğini gösterir. Aynı şekilde hadisi yazan kâtip, bir başka sefer hadisi başka şeyhe arz eder. Sildiği kısım onun rivayetinde sahih olabilir. Bu sefer silinen kısmın tekrar metne alınması gerekebilir. 549Şu hale göre, bu gibi sebeplerle darbın tercih edilmesi uygun olur.
|
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.