بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
36- Nafile Oruç Tutan Orucunu Bozar İse Ne Gerekir?
739- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ben ve Hafsa oruçluyduk, bize bir yemek getirildi. Yemek hoşumuza gitti ve ondan yedik Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, Hafsa babasının kızı olduğundan benden erken davranarak dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! İkimizde oruçlu idik bize bir yemek çıkarıldı hoşumuza gitti ondan yedik” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); “O orucunuzun yerine başka bir gün oruç tutun” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Savm: 73; Müslim, Sıyam: 32)
Tirmizî: Salih b. Ebil Ahdar, Muhammed b. Ebû Hafsa bu hadisi Zührî, Urve ve Âişe’den aynı şekilde rivâyet etmişlerdir. Yine Mâlik b. Enes, Ma’mer, Ubeydullah b. Ömer, Ziyâd b. Sa’d hadis hafızı pek çok kimse Âişe’den mürsel olarak rivâyet etmişler olup, “Urve” yi zikretmemişlerdir. Bu daha sahihtir.
740- Çünkü İbn Cüreyc’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir. Zührî’ye sordum: “Urve Âişe’den sana hadis aktardı mı? Urve’den bu konuda bir şey işitmedim fakat Süleyman b. Abdülmelik’in halifeliği döneminde bu hadisi Âişe’ye soranların bir kısmından işittim. Dedi. Ali b. Îsa b. Yezîd el Bağdadî bu hadisi bize Ralh b. Ubâde yoluyla İbn Cüreyc’den naklederek aynı hadisi bize aktardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim adamları bu hadisle amel ederek; “Nafile orucu bozan kimsenin kaza etmesi gerektiği kanaatindedirler.” Mâlik b. Enes bunlardandır.
٣٦ - باب مَا جَاءَ فِي إِيجَابِ الْقَضَاءِ عَلَيْهِ
٧٣٩ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ، حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ هِشَامٍ، حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ بُرْقَانَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كُنْتُ أَنَا وَحَفْصَةُ، صَائِمَتَيْنِ فَعُرِضَ لَنَا طَعَامٌ اشْتَهَيْنَاهُ فَأَكَلْنَا مِنْهُ فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَبَدَرَتْنِي إِلَيْهِ حَفْصَةُ وَكَانَتِ ابْنَةَ أَبِيهَا فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا صَائِمَتَيْنِ فَعُرِضَ لَنَا طَعَامٌ اشْتَهَيْنَاهُ فَأَكَلْنَا مِنْهُ . قَالَ ( اقْضِيَا يَوْمًا آخَرَ مَكَانَهُ ). قَالَ أَبُو عِيسَى وَرَوَى صَالِحُ بْنُ أَبِي الأَخْضَرِ وَمُحَمَّدُ بْنُ أَبِي حَفْصَةَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ مِثْلَ هَذَا . وَرَوَاهُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَمَعْمَرٌ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَزِيَادُ بْنُ سَعْدٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنَ الْحُفَّاظِ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عَائِشَةَ مُرْسَلاً . وَلَمْ يَذْكُرُوا فِيهِ عَنْ عُرْوَةَ وَهَذَا أَصَحُّ .
٧٤٠ - لأَنَّهُ رُوِيَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ سَأَلْتُ الزُّهْرِيَّ قُلْتُ لَهُ أَحَدَّثَكَ عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ قَالَ لَمْ أَسْمَعْ مِنْ عُرْوَةَ فِي هَذَا شَيْئًا وَلَكِنِّي سَمِعْتُ فِي خِلاَفَةِ سُلَيْمَانَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ مِنْ نَاسٍ عَنْ بَعْضِ مَنْ سَأَلَ عَائِشَةَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ عَلِيُّ بْنُ عِيسَى بْنِ يَزِيدَ الْبَغْدَادِيُّ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ . وَقَدْ ذَهَبَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَغَيْرِهِمْ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ فَرَأَوْا عَلَيْهِ الْقَضَاءَ إِذَا أَفْطَرَ وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.