بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
26- İhramlı Kimse Kendisine Avlanan Av Etinden Yiyebilir mi?
859- Sa’d b. Cessâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebva ve Veddan denilen yerde ona uğramıştı oda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e vahşî bir eşek hediye etmişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onu kabul etmeyip geri çevirmişti. Onun yüzündeki hoşnutsuzluğu görünce şöyle buyurdu: “Onu sana iade etmezdik fakat biz ihramlıyız o yüzden kabul etmedik.” (Ebû Dâvûd, Menasik: 40; Nesâî, Menasik: 78)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başka dönemlerden bazı ilim adamları, uygulamalarını bu hadise göre yaparak ihramlı kimsenin av eti yemesini hoş karşılamazlar.
Şâfii diyor ki: Bu hadis bize göre, şöyle anlaşılmalıdır: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o avın kendisi için avlandığını zannederek hoşlanmamış ve geri çevirmiştir. Zuhrî’nin bazı arkadaşları bu hadisi Zührî’den rivâyet ettiler ve dediler ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yabanî eşek hediye edilmişti” fakat bu rivâyet pek sağlam değildir.
Tirmizî: Bu konuda Ali ve Zeyd b. Erkâm’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
٢٦ - باب مَا جَاءَ فِي كَرَاهِيَةِ لَحْمِ الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ
٨٥٩ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ، أَخْبَرَهُ أَنَّ الصَّعْبَ بْنَ جَثَّامَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَرَّ بِهِ بِالأَبْوَاءِ أَوْ بِوَدَّانَ فَأَهْدَى لَهُ حِمَارًا وَحْشِيًّا فَرَدَّهُ عَلَيْهِ فَلَمَّا رَأَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَا فِي وَجْهِهِ مِنَ الْكَرَاهِيَةِ قَالَ ( إِنَّهُ لَيْسَ بِنَا رَدٌّ عَلَيْكَ وَلَكِنَّا حُرُمٌ ). قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ ذَهَبَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَغَيْرِهِمْ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ وَكَرِهُوا أَكْلَ الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ . وَقَالَ الشَّافِعِيُّ إِنَّمَا وَجْهُ هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَنَا إِنَّمَا رَدَّهُ عَلَيْهِ لَمَّا ظَنَّ أَنَّهُ صِيدَ مِنْ أَجْلِهِ وَتَرَكَهُ عَلَى التَّنَزُّهِ . وَقَدْ رَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِيِّ عَنِ الزُّهْرِيِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَقَالَ أَهْدَى لَهُ لَحْمَ حِمَارِ وَحْشٍ . وَهُوَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ . قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ عَلِيٍّ وَزَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.