بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
64- Ölü Arkasından Güzel Söz Söylemek Gerekir
1078- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in önünden bir cenaze geçti sahabe o kimseyi hayırla andılar bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Vâcib oldu” buyurdu sonra şöyle söyledi: “Sizler yeryüzünde Allah’ın şâhidlerisiniz.” (Buhârî, Cenaiz: 85; Nesâî, Cenaiz: 51)
Tirmizî: Bu konuda Ömer, Ka’b b. Ucre ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Enes hadisi hasen sahihtir.
1079- Ebûl Esved ed Düvelî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Medîne’ye geldim, Ömer b. Hattâb’ın yanında oturuyorken bir cenaze ile geçtiler oradaki insanlar o cenazeyi hayırla andılar bunun üzerine Ömer “Vâcib oldu” dedi. Bunun üzerine “ne vâcib oldu?” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in söylediğini söylüyorum, Şöyle buyurmuştu: “Herhangi bir Müslümana üç kişi şâhidlik ederse Cennet ona vâcib olur. Biz iki kişide mi? dedik. “İki kişide olsa” buyurdu. Bizde tek kişinin şâhidliğinden sormadık. (Buhârî, Cenaiz: 85; Nesâî, Cenaiz: 50)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebûl Esved ed Düvelî’nin ismi Zalim b. Amr b. Sûfyân’dır.
٦٤ - باب مَا جَاءَ فِي الثَّنَاءِ الْحَسَنِ عَلَى الْمَيِّتِ
١٠٧٨ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَخْبَرَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ مُرَّ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِجَنَازَةٍ فَأَثْنَوْا عَلَيْهَا خَيْرًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( وَجَبَتْ ). ثُمَّ قَالَ ( أَنْتُمْ شُهَدَاءُ اللَّهِ فِي الأَرْضِ ). قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَكَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ وَأَبِي هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
١٠٧٩ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى، وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَزَّازُ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِيُّ، حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِي الْفُرَاتِ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِي الأَسْوَدِ الدِّيلِيِّ، قَالَ قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ فَجَلَسْتُ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَمَرُّوا بِجَنَازَةٍ فَأَثْنَوْا عَلَيْهَا خَيْرًا فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . فَقُلْتُ لِعُمَرَ وَمَا وَجَبَتْ قَالَ أَقُولُ كَمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَشْهَدُ لَهُ ثَلاَثَةٌ إِلاَّ وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ ). قَالَ قُلْنَا وَاثْنَانِ قَالَ ( وَاثْنَانِ ). قَالَ وَلَمْ نَسْأَلْ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الْوَاحِدِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو الأَسْوَدِ الدِّيلِيُّ اسْمُهُ ظَالِمُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سُفْيَانَ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.