Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'in Hayatından Kesitler

Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'in Hayatından Kesitler || Menâkıb Bölümleri || Sünen-i Tirmizi || Hadis Kütüphanesi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 46- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'in Hayatından Kesitler

4198- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geçip giderken annem Ümmü Süleym onun sesini sesini işitti ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Babam annem yoluna feda olsun işte küçük yavrum Enescik” dedi. “Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana üç duâ yapmıştı. Bu duâlardan ikisini dünyada gördüm, üçüncüsünü de ahirette görmeyi ümid ediyorum.” (Bu duâlar mal ve çoluk çocuğunun çokluğu ve günahlarının bağışlanması idi.) (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Fedaiil: 17)

Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Bu hadis değişik şekilde de yine Enes’den rivâyet edilmiştir.

4199- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bazen bana “Ey iki kulaklı” diye çağırırdı. Ebû Üsâme şöyle diyor: “Yani onunla şakalaşmak için böyle söylerdi.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

4200- Ümmü Süleym (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Enes, senin hizmetçindir. Onun için duâ et.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle duâ etti: “Allah’ım bunun malını ve çoluk çocuğunu çoğalt ve ona verdiğin şeyleri kendisi için bereketli kıl.” (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Fedaiil: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

4201- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), toplamakta olduğum bir çeşit baklayı bana künye olarak (Ebû Hamza) vermişti.” (Müsned: 11838)

Tirmizî: Bu hadisi sadece Câbir el Cufî’nin, Ebû’n Nadr’dan yaptığı rivâyetle bilmekteyiz. Ebû’n Nasr, Heyseme el Basrî’dir. Enes’den pek çok hadis rivâyet etmiştir.

4202- Sabit el Bünanî (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Enes b. Mâlik bana: “Ey Sabit benden al, benden daha sağlam bir kimseden alamazsın çünkü ben onu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den aldım, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu Cebrail’den aldı, Cebrail’de onu Allah’tan aldı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Zeyd b. Hubab’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

4203- Sabit (radıyallahü anh), bu hadisin bir benzerini Enes’den rivâyet ederek: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onu Cebrail’den aldı” dememiştir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

4204- Ebû Halde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ebû’l Âliye’ye, Enes, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadis işitmiş midir?” diye sordum. Ebû’l Âliye şu cevabı verdi: “On sene Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hizmetinde bulunmuş ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ona duâ etmiştir. O’nun bir bahçesi vardı, senede iki sefer ürün verirdi. Bu bahçede bir de Reyhan vardı ki ondan misk kokusu gelirdi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Halde’nin ismi Hâlid b. Dinar’dır. Hadisçiler yanında güvenilir bir kimsedir. Ebû Halde Enes b. Mâlik’e ulaşmış ve ondan hadis rivâyet etmiştir.

٤٦ - باب مَنَاقِبِ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضى اللّه عنه

٤١٩٨ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنِ الْجَعْدِ أَبِي عُثْمَانَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ مَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَسَمِعَتْ أُمِّي أُمُّ سُلَيْمٍ صَوْتَهُ فَقَالَتْ بِأَبِي أَنْتَ وَأُمِّي يَا رَسُولَ اللَّهِ أُنَيْسٌ ‏.‏ قَالَ فَدَعَا لِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثَلاَثَ دَعَوَاتٍ قَدْ رَأَيْتُ مِنْهُنَّ اثْنَيْنِ فِي الدُّنْيَا وَأَنَا أَرْجُو الثَّالِثَةَ فِي الآخِرَةِ ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَقَدْ رُوِيَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏

٤١٩٩ - حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ شَرِيكٍ، عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ رُبَّمَا قَالَ لِيَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( يَا ذَا الأُذُنَيْنِ )‏ قَالَ أَبُو أُسَامَةَ يَعْنِي يُمَازِحُهُ ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ ‏.‏

٤٢٠٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ، يُحَدِّثُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ، أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنَسٌ خَادِمُكَ ادْعُ اللَّهَ لَهُ ‏.‏ قَالَ ‏( اللَّهُمَّ أَكْثِرْ مَالَهُ وَوَلَدَهُ وَبَارِكْ لَهُ فِيمَا أَعْطَيْتَهُ )‏ قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ ‏.‏

٤٢٠١ - حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ الطَّائِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ جَابِرٍ، عَنْ أَبِي نَصْرٍ، عَنْ أَنَسٍ، رضى اللّه عنه قَالَ كَنَّانِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِبَقْلَةٍ كُنْتُ أَجْتَنِيهَا ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ جَابِرٍ الْجُعْفِيِّ عَنْ أَبِي نَصْرٍ ‏.‏ وَأَبُو نَصْرٍ هُوَ خَيْثَمَةُ الْبَصْرِيُّ رَوَى عَنْ أَنَسٍ أَحَادِيثَ ‏.‏

٤٢٠٢ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ، حَدَّثَنَا مَيْمُونٌ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ، حَدَّثَنَا ثَابِتٌ، قَالَ قَالَ لِي أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ يَا ثَابِتُ خُذْ عَنِّي فَإِنَّكَ لَمْ تَأْخُذْ عَنْ أَحَدٍ أَوْثَقَ مِنِّي إِنِّي أَخَذْتُهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَخَذَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ جِبْرِيلَ وَأَخَذَهُ جِبْرِيلُ عَنِ اللَّهِ تَعَالَى ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ زَيْدِ بْنِ حُبَابٍ ‏.‏

٤٢٠٣ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ، عَنْ مَيْمُونٍ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، نَحْوَ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَعْقُوبَ وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ وَأَخَذَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ جِبْرِيلَ ‏.‏

٤٢٠٤ - حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، عَنْ أَبِي خَلْدَةَ، قَالَ قُلْتُ لأَبِي الْعَالِيَةِ سَمِعَ أَنَسٌ، مِنَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ خَدَمَهُ عَشْرَ سِنِينَ وَدَعَا لَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَكَانَ لَهُ بُسْتَانٌ يَحْمِلُ فِي السَّنَةِ الْفَاكِهَةَ مَرَّتَيْنِ وَكَانَ فِيهَا رَيْحَانٌ يَجِدُ مِنْهُ رِيحَ الْمِسْكِ ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ ‏.‏ وَأَبُو خَلْدَةَ اسْمُهُ خَالِدُ بْنُ دِينَارٍ وَهُوَ ثِقَةٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ وَقَدْ أَدْرَكَ أَبُو خَلْدَةَ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ وَرَوَى عَنْهُ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

Etiketler:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget