22. Zekatı Vaktinden Önce Vermek
1625- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ömer b. el-Hattâb'ı zekât toplamaya gönderdi de İbn Cemil, Hâlid b. el-Velid ve el-Abbâs (zekat) vermediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
" -İbn Cemîl, fakirdi de Allah onu zengin ettiği için zekâtını vermiyor (nankörlük ediyor), Halid b. el-Velîd'e gelince, siz Halid'e zulmediyorsunuz. O zırhlarını ve harp aletlerini Allah yoluna vakfetti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in amcası el-Abbâs ise, onun zekâtı ve bir misli bana aittir" buyurdu. Sonra (sözüne devamla):
" Adamın amcasının, babası gibi olduğunu bilmez misin?" buyurdu.
Buhârî, zekât 49; Müslim, zekât 11; Nesâî, zekât 15; Ahmed b. Hanbel, II, 322, Darekutnî, es-Sünen, II, 123.
1626- Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Abbâs (radıyallahü anh), zekâtın vaktinden önce verilmesini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sordu da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona bu hususta ruhsat verdi, -bir rivâyette- Ali, " ona bu hususta izin verdi" dedi.
Tirmizî, zekât 37; İbn Mâce, zekât 7; Ahmed b. Hanbel, I- 104; Dârimî, zekât 12; Dârekutnî, es-Sünen, II, 123; Hâkim, el-Mustedrek, III, 332; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 111.
Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi Hüşeym, Mansur b. Zâzân'dan, O'da Hakem'den, o da el-Hasan b. Müslim'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir. Hüşeym'in hadisi daha sahihtir.
٢٢ - باب فِي تَعْجِيلِ الزَّكَاةِ
١٦٢٥ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الصَّبَّاحِ، حَدَّثَنَا شَبَابَةُ، عَنْ وَرْقَاءَ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ بَعَثَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ عَلَى الصَّدَقَةِ فَمَنَعَ ابْنُ جَمِيلٍ وَخَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ وَالْعَبَّاسُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَا يَنْقِمُ ابْنُ جَمِيلٍ إِلاَّ أَنْ كَانَ فَقِيرًا فَأَغْنَاهُ اللَّهُ وَأَمَّا خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَإِنَّكُمْ تَظْلِمُونَ خَالِدًا فَقَدِ احْتَبَسَ أَدْرَاعَهُ وَأَعْتُدَهُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَأَمَّا الْعَبَّاسُ عَمُّ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَهِيَ عَلَىَّ وَمِثْلُهَا ) . ثُمَّ قَالَ ( أَمَا شَعَرْتَ أَنَّ عَمَّ الرَّجُلِ صِنْوُ الأَبِ ) . أَوْ ( صِنْوُ أَبِيهِ ) .
١٦٢٦ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ زَكَرِيَّا، عَنِ الْحَجَّاجِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ حُجَيَّةَ، عَنْ عَلِيٍّ، أَنَّ الْعَبَّاسَ، سَأَلَ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي تَعْجِيلِ صَدَقَتِهِ قَبْلَ أَنْ تَحِلَّ فَرَخَّصَ لَهُ فِي ذَلِكَ . قَالَ مَرَّةً فَأَذِنَ لَهُ فِي ذَلِكَ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى هَذَا الْحَدِيثَ هُشَيْمٌ عَنْ مَنْصُورِ بْنِ زَاذَانَ عَنِ الْحَكَمِ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَحَدِيثُ هُشَيْمٍ أَصَحُّ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.