121. Harpte Kadınları Öldürmek (Yasaktır)
2670- Abdullah (b. Ömer)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın gazalarından birinde bir kadın ölü olarak bulunmuş, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlarla çocukların öldürülmesini yasaklamıştır.
Buhârî, cihâd 147, 148; Müslim, cihâd 25, 26; Tirmizi, siyer 19; İbn Mâce, cihâd 30; Dârimi, siyer 24; Muvatta, cihâd 9; Ahmed b. Hanbel II, 22, 23, 76, 91, 100, 115,122,123.
2671- Rebâh b. Rebî'den, demiştir ki: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bir savaşta idik. Halkı bir şeyin etrafında toplanmış halde görünce;
" Bunlar neyin etrafında toplanmışlar, bak gel." diyerek (oraya) bir adam gönderdi. (Bu adam oraya bakıp) geldi ve;
Öldürülmüş bir kadının etrafında (toplanmışlar) dedi. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber);
" Bu (kadın) öldürülmez " buyurdu.
(Ravi devamla şöyle dedi) İleri birliğin başında da Halid b. el-Velid vardı. (Hazret-i Peygamber oraya tekrar) bir adam gönderip;
" Halid'e söyle hiç bir kadını ve (savaşın dışında bir iş için) kiralanmış (ve emir altında) olan bir kimseyi öldürmesin." diye emir verdi.
İbn Mâce, cihâd 30; Ahmed b. Hanbel, III, 488; IV, 178.
2672- Semûra b. Cündeb'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);
" Müşriklerin yaşlılarını öldürün, çocuklarını bırakın" buyurmuştur.
Tirmizi, siyer 28; Ahmed b. Hanbel, V, 12, 20.
2673- Âişe (radıyallahü anhâ)’den demiştir ki; Kureyza oğullarının, bir tek kadınından başka hiçbir kadın öldürülmedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Kureyza oğullarının) erkeklerini kılıçla öldürürken bu kadın benim yanımda, sarsıla sarsıla gülüyor ve (kendi kendine) söyleniyordu. Derken sahibini göremediğim bir ses
Falanca kadın nerededir? diye, kadının ismiyle çağırdı. Kadın da;
Benim! diye cevap verdi. (Hazret-i Âişe diyorki);
" Ben (o kadına);
Bu hâlin ne? dedim.
Ben bir iş yaptım (da ondan dolayı aranıyorum), dedi ve hemen götürülüp boynu vuruldu. Ben o kadına olan şaşkınlığımı hala unutamıyorum. Çünkü öldürüleceğini bildiği halde sırtı ve karnıyla (sağa sola döne döne) gülüyordu.
Ahmed b. Hanbel, VI, 277.
2674- es-Sa'b b. Cessâme'den rivâyet olunduğuna göre; Kendisi (bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, (savaşta) üzerlerine gece baskını düzenlenen müşriklerin saldırıya uğrayan, kadın çocuk ve evlerinin durumunu sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'de:
" Onlar da onlardandır" buyurdu. Amr b. Dinar (bu son cümleyi) " Onlar babalarındandır." diye rivâyet ederdi.
ez-Zührî dedi ki; Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (savaşta) kadınların ve çocukların öldürülmesini yasakladı.
Buhârî, cihâd 146; Müslim, cihâd 26-28; İbn Mâce, cihâd 30.
١٢١ - باب فِي قَتْلِ النِّسَاءِ
٢٦٧٠ - حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ، وَقُتَيْبَةُ، - يَعْنِي ابْنَ سَعِيدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، أَنَّ امْرَأَةً، وُجِدَتْ، فِي بَعْضِ مَغَازِي رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَقْتُولَةً فَأَنْكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَتْلَ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ .
٢٦٧١ - حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ الْمُرَقِّعِ بْنِ صَيْفِيِّ بْنِ رَبَاحٍ، حَدَّثَنِي أَبِي، عَنْ جَدِّهِ، رَبَاحِ بْنِ رَبِيعٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي غَزْوَةٍ فَرَأَى النَّاسَ مُجْتَمِعِينَ عَلَى شَىْءٍ فَبَعَثَ رَجُلاً فَقَالَ ( انْظُرْ عَلاَمَ اجْتَمَعَ هَؤُلاَءِ ) فَجَاءَ فَقَالَ عَلَى امْرَأَةٍ قَتِيلٍ . فَقَالَ ( مَا كَانَتْ هَذِهِ لِتُقَاتِلَ ) . قَالَ وَعَلَى الْمُقَدِّمَةِ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَبَعَثَ رَجُلاً فَقَالَ ( قُلْ لِخَالِدٍ لاَ يَقْتُلَنَّ امْرَأَةً وَلاَ عَسِيفًا ) .
٢٦٧٢ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ، حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، حَدَّثَنَا قَتَادَةُ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( اقْتُلُوا شُيُوخَ الْمُشْرِكِينَ وَاسْتَبْقُوا شَرْخَهُمْ ) .
٢٦٧٣ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ لَمْ يُقْتَلْ مِنْ نِسَائِهِمْ - تَعْنِي بَنِي قُرَيْظَةَ - إِلاَّ امْرَأَةً إِنَّهَا لَعِنْدِي تُحَدِّثُ تَضْحَكُ ظَهْرًا وَبَطْنًا وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقْتُلُ رِجَالَهُمْ بِالسُّيُوفِ إِذْ هَتَفَ هَاتِفٌ بِاسْمِهَا أَيْنَ فُلاَنَةُ قَالَتْ أَنَا . قُلْتُ وَمَا شَأْنُكِ قَالَتْ حَدَثٌ أَحْدَثْتُهُ . قَالَتْ فَانْطَلَقَ بِهَا فَضُرِبَتْ عُنُقُهَا فَمَا أَنْسَى عَجَبًا مِنْهَا أَنَّهَا تَضْحَكُ ظَهْرًا وَبَطْنًا وَقَدْ عَلِمَتْ أَنَّهَا تُقْتَلُ .
٢٦٧٤ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، - يَعْنِي ابْنَ عَبْدِ اللَّهِ - عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ الصَّعْبِ بْنِ جَثَّامَةَ، أَنَّهُ سَأَلَ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الدَّارِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ يُبَيَّتُونَ فَيُصَابُ مِنْ ذَرَارِيِّهِمْ وَنِسَائِهِمْ . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( هُمْ مِنْهُمْ ) . وَكَانَ عَمْرٌو - يَعْنِي ابْنَ دِينَارٍ - يَقُولُ هُمْ مِنْ آبَائِهِمْ . قَالَ الزُّهْرِيُّ ثُمَّ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَعْدَ ذَلِكَ عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.