172- Cünüp Kimseye Dokunmak ve Onunla Konuşmak
269- Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabından biriyle karşılaştığında onunla Mûsâfaha yapar ve hayır dua ederdi. Bir gün erken saatlerde O’nu gördüm ve yolumu değiştirerek O’ndan uzaklaştım. Gün yükseldiğinde (gusül abdestimi almış olarak) O’nun yanına geldim; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Seni sabahleyin gördüm hemen yönünü değiştirdin ve benden uzaklaştın, sebebi nedir?) buyurdular. Ben de:
(Cünüp idim, bana dokunursun diye çekindim) dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
(Müslüman hiçbir zaman pis olamaz.) (Tirmizî, Tahara: 89; Buhârî, Gusül: 26)
270- Yine Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
(Cünüp olduğum bir vakit, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana rastladı ve ilgilenip elini uzattı. Ben de:
(Cünübüm) dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Müslüman asla pis olmaz.) (Buhârî, Gusül: 24; İbn Mâce, Tahara: 80)
271- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cünüp olduğum halde Medine sokaklarından birinde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile karşılaştım ve çabucak kendisinden uzaklaşıp gusletmeye gittim ve o anda beni kaybetmiş oldu. Bir süre sonra yanına vardığımda:
(Neredeydin? Ey Ebû Hüreyre!) buyurdu. Ben de:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Cünüp olduğum halde bana rastladın, ben de gusletmeksizin sizinle birlikte olmayı hoş görmedim) dedim. (Sübhanallah! Müslüman pis olmaz) buyurdu. (İbn Mâce, Tahara: 80; Tirmizî, Tahara: 89)
١٧٢ - باب مُمَاسَةِ الْجُنُبِ وَمُجَالَسَتِهِ
٢٦٩ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ، عَنِ الشَّيْبَانِيِّ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ، عَنْ حُذَيْفَةَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا لَقِيَ الرَّجُلَ مِنْ أَصْحَابِهِ مَاسَحَهُ وَدَعَا لَهُ - قَالَ - فَرَأَيْتُهُ يَوْمًا بُكْرَةً فَحِدْتُ عَنْهُ ثُمَّ أَتَيْتُهُ حِينَ ارْتَفَعَ النَّهَارُ فَقَالَ ( إِنِّي رَأَيْتُكَ فَحِدْتَ عَنِّي ) . فَقُلْتُ إِنِّي كُنْتُ جُنُبًا فَخَشِيتُ أَنْ تَمَسَّنِي . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّ الْمُسْلِمَ لاَ يَنْجُسُ ) .
٢٧٠ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا مِسْعَرٌ، قَالَ حَدَّثَنِي وَاصِلٌ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ حُذَيْفَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم لَقِيَهُ وَهُوَ جُنُبٌ . فَأَهْوَى إِلَىَّ فَقُلْتُ إِنِّي جُنُبٌ فَقَالَ ( إِنَّ الْمُسْلِمَ لاَ يَنْجُسُ ) .
٢٧١ - أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ، قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ، - وَهُوَ ابْنُ الْمُفَضَّلِ - قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ بَكْرٍ، عَنْ أَبِي رَافِعٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم لَقِيَهُ فِي طَرِيقٍ مِنْ طُرُقِ الْمَدِينَةِ وَهُوَ جُنُبٌ فَانْسَلَّ عَنْهُ فَاغْتَسَلَ فَفَقَدَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلَمَّا جَاءَ قَالَ ( أَيْنَ كُنْتَ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ ) . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّكَ لَقِيتَنِي وَأَنَا جُنُبٌ فَكَرِهْتُ أَنْ أُجَالِسَكَ حَتَّى أَغْتَسِلَ . فَقَالَ ( سُبْحَانَ اللَّهِ إِنَّ الْمُؤْمِنَ لاَ يَنْجُسُ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.