79- Kalpleri İslâm’a Isındırılmak İstenenler
2590- Ebu Said el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali Yemen’de iken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir miktar altın göndermişti de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o altınları dört kişi arasında paylaştırmıştı. Bunlar: Hanzala kabilesinden Akra b. Habis’e Fezârî kabilesinden Uyeyne b. Bedr’e ve bir yönden Âmirî kabilesine diğer yönden de Kilaboğulları kabilesine mensup Alkame b. Ulase’ye ve Tâî ve Nebhan oğullarından olan Zeyd ismi verilen kimselerdi. Kureyşin ileri gelenleri dediler ki:
(Bizi bırakıp Necid’lilerin büyüklerine veriyor.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Onları İslâm’a ısındırmak için böyle yaptım) buyurdu. Bunun üzerine sık sakallı, yanakları çıkık, gözleri çökük, alnı çıkık, başı tıraşlı bir adam gelerek:
(Allah’tan kork Ey Muhammed!) dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Aziz ve Celil olan Allah’a Ben isyan edersem acaba kim O’na itaat eder? Yeryüzünde herkes Bana güvenirken siz nasıl güvenmezsiniz?) buyurdu. Sonra o adam çıkıp gitti. Bunun üzerine orada bulunanlardan biri bu adamı öldürmek için izin istedi. Bu kimse Halid b. velid idi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Bu adamın neslinden bir kavm gelecek Kur’an okuyacaklar fakat okudukları Kur’an boğazlarından aşağı geçmeyecek, Müslümanları öldürüp putperesleri sağ bırakacaklar, okun yaydan çıktığı gibi onlarda İslâm’dan çıkacaklar. Eğer siz onların dönemine kadar yaşasaydınız hiçbirini bırakmaksızın Âd kavminin yok olduğu gibi hepsini öldürür temizlerdiniz) buyurdu. (Müslim, Zekat: 47; Ebû Dâvûd, Sünnet: 31)
٧٩ - باب الْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ
٢٥٩٠ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي نُعْمٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، قَالَ بَعَثَ عَلِيٌّ وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذُهَيْبَةٍ بِتُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعِ بْنِ حَابِسٍ الْحَنْظَلِيِّ وَعُيَيْنَةَ بْنِ بَدْرٍ الْفَزَارِيِّ وَعَلْقَمَةَ بْنِ عُلاَثَةَ الْعَامِرِيِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِي كِلاَبٍ وَزَيْدٍ الطَّائِيِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِي نَبْهَانَ فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى صَنَادِيدُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا تُعْطِي صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا . قَالَ ( إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ ) . فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ . قَالَ ( فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِي عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِي ) . ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِي قَتْلِهِ يَرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.