1. Bâb—Adağı Yerine Getirmek
2387. Bize Sehl b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ebû Bişr'den, (O) Saîd b. Cübeyr'den, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti ki; bir kadın haccetmeyi adamış, sonra (bu adağını yerine getiremeden) ölmüş. Bunun üzerine kardeşi Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip O'na bunu sormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de ona; "Onun bir borcu olsaydı onu öder miydin?" buyurmuş. O; "evet" demiş. O zaman (Hazret-i Peygamber); "O halde adağı yerine getir. Çünkü adak, yerine getirilmeye (borçtan) daha layıktır!" buyurmuş.
2388. Bize Abdullah b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Hafs rivâyet edip (dedi ki), bize Ubeydullah, Nâfî'den, (O) İbn Ömer'den, (O da) Hazret-i Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben; "Ya Resûlüllah, ben gerçekten cahiliye döneminde bir adak adamıştım. Sonra (bu adağımı yerine getiremeden) müslümanlık gelmişti, (şimdi nasıl yapayım?)" dedim de O; "Adağını yerine getir" buyurdu.
١- باب الْوَفَاءِ بِالنَّذْرِ
٢٣٨٧ - أَخْبَرَنَا سَهْلُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ امْرَأَةً نَذَرَتْ أَنْ تَحُجَّ فَمَاتَتْ ، فَجَاءَ أَخُوهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَسَأَلَهُ عَنْ ذَلِكَ ، فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لَوْ كَانَ عَلَيْهَا دَيْنٌ كُنْتَ قَاضِيَهُ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ :( فَاقْضُوا اللَّهَ ، فَاللَّهُ أَحَقُّ بِالْوَفَاءِ ).
٢٣٨٨ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَفْصٌ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ نَذْراً فِى الْجَاهِلِيَّةِ ثُمَّ جَاءَ الإِسْلاَمُ. قَالَ :( فِ بِنَذْرِكَ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.