57. Bab—Hastanın Sevabı
2827. Bize Ya'lâ b. Ubeyd haber verip (dedi ki), bize el-A'meş, İbrahim et-Teymi'den, (O) el-Haris b. Suveyd'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben (bir gün), ateşli bir hastalıktan dolayı acılar içindeyken, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna girmiştim. Derken elimi üzerine koymuştum da, (ateşin fazlalığını görünce); "yâ Resûlüllah, senin gerçekten ateşin çok fazla" demiştim. O zaman O; "Muhakkak ki ben sizden iki kişinin acı çekmesi gibi acı çekerim!" buyurmuştu. Ben; "bu, sana iki sevab (verilmesinden) dolayıdır, (değil mi?)" demiştim, O da şöyle buyurmuştu: "Evet! Kendisine bir eziyet, yani bir hastalık veya başka bir şey isabet eden hiçbir müslüman da yoktur ki, ondan, ağacın yapraklarını dökmesi gibi günahları dökülmüş olmasın!"
٥٧- باب أَجْرِ الْمَرِيضِ
٢٨٢٧ - أَخْبَرَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ سُوَيْدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : دَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- وَهُوَ يُوعَكُ فَوَضَعْتُ يَدِى عَلَيْهِ فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّكَ لَتُوعَكُ وَعْكاً شَدِيداً. فَقَالَ :( إِنِّى أُوعَكُ كَمَا يُوعَكُ رَجُلاَنِ مِنْكُمْ ). قَالَ : قُلْتُ ذَلِكَ بِأَنَّ لَكَ أَجْرَيْنِ. قَالَ :( أَجَلْ ، وَمَا مِنْ مُسْلِمٍ يُصِيبُهُ أَذًى مَرَضٌ فَمَا سِوَاهُ إِلاَّ حُطَّ عَنْهُ مِنْ سَيِّئَاتِهِ كَمَا تَحُطُّ الشَّجَرَةُ وَرَقَهَا ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.