92. Bâb—"Öldüğüm Zaman Beni Ateşte Yakın!" Diyen Kimse
2869. Bize en-Nadr b. Şumeyl haber verip dedi ki, bize Behz b. Hakim, babasından, (O da) dedesinden (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "(Bir zamanlar) Allah'ın kullarından bir kul vardı. O Allah için hiçbir ibadet yapmazdı. Gerçek şu ki, o, ömrünün bir kısmı geçip geriye ömrünün bir kısmı kalıncaya kadar (böyle) yapmıştı. Sonra anlamıştı ki, o, Allah katında hiçbir iyilik saklamamış! Bunun üzerine oğullarını çağırmış ve "beni nasıl bir baba biliyorsunuz?" diye sormuştu. Onlar; "iyi (bir baba olarak), ey babamız" cevabını vermişlerdi. O sözüne şöye devam etmişti: "Öyleyse ben gerçekten, ya sizden birinin yanında olan malımı ondan mutlaka alacağım, yahut size emredeceğim şeyi mutlaka yapacaksınız!" (Hazret-i Peygamber sözüne devamla) şöyle buyurdu: "Böylece onlardan, vallahi, söz almış ve şöyle demişti: "İyi dinleyin. Ben öldüğümde beni alıp ateşte yakın. Nihayet kömür haline geldiğimde beni ufalayın, sonra da rüzgâra savurun!" Derken öldüğü zaman, Muhammed'in Rabb'ine andolsun ki, bunu ona yapmışlardı. Ama hemen, asla hiç olmadığından daha güzel olarak getirilip Rabb'inin huzuruna sunulmuş, O da; "Seni (kendini) ateşte (yaktırmaya) ne sevketmişti?" buyurmuştu. O; "senin korkun, ya Rabbi" karşılığını vermişti. (Yüce Allah da); 'Doğrusu ben seni gerçekten korkmuş biri olarak işitiyorum!" buyurmuştu." (Hazret-i Peygamber sözüne devamla) buyurdu ki: "Bunun üzerine (adamın) tevbesi kabul olunmuştu." Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: (Metinde geçen) "yebteiru -saklıyor" kelimesi, "yeddehırû - depo ediyor, saklıyor" demektir.
٩٢- باب فِيمَنْ قَالَ : إِذَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى بِالنَّارِ
٢٨٦٩ - أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ قَالَ أَخْبَرَنَا بَهْزُ بْنُ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ : ( كَانَ عَبْدٌ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَكَانَ لاَ يَدِينُ لِلَّهِ دِيناً ، وَإِنَّهُ لَبِثَ حَتَّى ذَهَبَ مِنْهُ عُمُرٌ وَبَقِىَ عُمُرٌ فَعَلِمَ أَنَّهُ لَمْ يَبْتَئِرْ عِنْدَ اللَّهِ خَيْراً ، فَدَعَا بَنِيهِ فَقَالَ : أَىُّ أَبٍ تَعْلَمُونِى؟ قَالُوا : خَيْرُهُ يَا أَبَانَا. قَالَ : فَإِنِّى لاَ أَدَعُ عِنْدَ أَحَدٍ مِنْكُمْ مَالاً هُوَ مِنِّى إِلاَّ أَخَذْتُهُ أَوْ لَتَفْعَلُنَّ مَا آمُرُكُمْ. قَالَ : فَأَخَذَ مِنْهُمْ مِيثَاقاً وَرَبِّى قَالَ : أَمَّا أَنَا إِذَا مُتُّ فَخُذُونِى فَأَحْرِقُونِى بِالنَّارِ حَتَّى إِذَا كُنْتُ حُمَماً فَدُقُّونِى ثُمَّ اذْرُونِى فِى الرِّيحِ. قَالَ : فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ وَرَبِّ مُحَمَّدٍ حِينَ مَاتَ فَجِىءَ بِهِ أَحْسَنَ مَا كَانَ قَطُّ ، فَعُرِضَ عَلَى رَبِّهِ فَقَالَ : مَا حَمَلَكَ عَلَى النَّارِ؟ قَالَ : خَشْيَتُكَ يَا رَبِّ. قَالَ : إِنِّى أَسْمَعُكَ لَرَاهِباً قَالَ : فَتِيبَ عَلَيْهِ ). قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يَبْتَئِرُ يَدَّخِرُ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.