1- Fatiha Süresinin Fazileti ve Kıymeti
3115- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Übey b. Ka’b namaz kılıyorken onun yanına vardı ve “Ey Übey” dedi. Übey yüzünü çevirip baktı fakat cevap vermedi. Ama namazını kısa kesip bitirdi ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e vardı; “selam sana olsun Ey Allah’ın Rasûlü” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de selamını aldı ve “Sana seslendiğimde neden niçin cevap vermedin? Übey: Ey Allah’ın Rasûlü, namazdaydım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah’ın bana vahyettiği Kur’ânda: “Ey iman edenler size hayat verecek sizi düzeltecek mesajlara çağırdığı zaman, Allah ve elçisinin mesajına uyun!” (8 Enfal: 24) emrini görmedin mi? Übey: “Evet gördüm” dedi ve inşallah bir daha bu hataya düşmem dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sana ne Tevrat’ta ne İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da bir benzeri indirilmemiş olan bir sûreyi öğretmemi ister misin? Übey de evet Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namazda nasıl okursun? Buyurdu. Übey: Ümmül Kur’ân olan Fatiha sûresini okudu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu okuduğun Fatiha sûresinin bir eşi ne Tevrat’ta ne de İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da indirilmemiştir. O yedi ayetli olup devamlı tekrar edilen bana verilen Kur’ân’dan bir parçadır.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Bu konuda Enes’den ve Ebû Saîd el Mualla’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
١ - باب مَا جَاءَ فِي فَضْلِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ
٣١١٥ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم خَرَجَ عَلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( يَا أُبَىُّ ) وَهُوَ يُصَلِّي فَالْتَفَتَ أُبَىٌّ وَلَمْ يُجِبْهُ وَصَلَّى أُبَىٌّ فَخَفَّفَ ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( وَعَلَيْكَ السَّلاَمُ مَا مَنَعَكَ يَا أُبَىُّ أَنْ تُجِيبَنِي إِذْ دَعَوْتُكَ ) فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي كُنْتُ فِي الصَّلاَةِ . قَالَ ( أَفَلَمْ تَجِدْ فِيمَا أَوْحَى اللَّهُ إِلَىَّ أَنِ (استَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ ) ) قَالَ بَلَى وَلاَ أَعُودُ إِنْ شَاءَ اللَّهُ . قَالَ ( تُحِبُّ أَنْ أُعَلِّمَكَ سُورَةً لَمْ يَنْزِلْ فِي التَّوْرَاةِ وَلاَ فِي الإِنْجِيلِ وَلاَ فِي الزَّبُورِ وَلاَ فِي الْفُرْقَانِ مِثْلُهَا ) قَالَ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( كَيْفَ تَقْرَأُ فِي الصَّلاَةِ ) قَالَ فَقَرَأَ أُمَّ الْقُرْآنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ مَا أُنْزِلَتْ فِي التَّوْرَاةِ وَلاَ فِي الإِنْجِيلِ وَلاَ فِي الزَّبُورِ وَلاَ فِي الْفُرْقَانِ مِثْلُهَا وَإِنَّهَا سَبْعٌ مِنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنُ الْعَظِيمُ الَّذِي أُعْطِيتُهُ ) قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِي الْبَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَفِيهِ عَنْ أَبِي سَعِيدِ بْنِ الْمُعَلَّى .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.