13. Kasem Yemin Olur Mu?
Bu bab bazı nüshalarda, " Eğer hayırlı işse yemini bozma" babından sonra yer almıştır.
3269- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Ebû Bekir (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a " Allah aşkına" diye yemin etti, o da:
" Yemin ederek ısrar etme" buyurdu.
3270- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ) şöyle haber vermiştir:
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'in bildirdiğine göre; bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a geldi ve:
Ben bu gece bir rüya gördüm, deyip rüyasını anlattı.
Ebû Bekir (radıyallahü anh) rüyayı tabir etti. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
" Bazısında isabet ettin, bazısında hata ettin" buyurdu. Hazret-i Ebû Bekir;
Babam sana feda olsun Ya Resûlallah! Allah aşkına, sana yemin ediyorum, hata ettiğim şeyin ne olduğunu bana haber versen, dedi.
Resûlüllah:
" (Allah adına) yemin ederek ısrar etme." buyurdu.
Buharî, rü'yâ ta'bir 47, eymân 9; Müslim, rü'yâ 17; Tirmizî, rü'yâ 10; İbn Mâce, ta'biru'r-rü'yâ' 10; Dârimî, rü'yâ 13; Ahmed b. Hanbel, I, 236.
3271- Bize Muhammed b. Yahya (b. Fâris), Muhammed b. Kesîr'den; o, Süleyman b. Kesîr'den, Süleyman; Zührî'den, o Ubeydullah'tan; Ubeydullah da İbn Abbâs vasıtasıyla Resûlüllah'tan bu (önceki) hadisi haber verdi. Kasem (yemin)i zikretmedi. Ancak hadisinde, " Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekir'e (hatasını ve doğrusunu) haber vermedi." sözünü ilâve etti.
١٣ - باب فِي الْقَسَمِ هَلْ يَكُونُ يَمِينًا
٣٢٦٩ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ، أَقْسَمَ عَلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ لَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( لاَ تُقْسِمْ ) .
٣٢٧٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، - قَالَ ابْنُ يَحْيَى كَتَبْتُهُ مِنْ كِتَابِهِ - أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ : كَانَ أَبُو هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ أَنَّ رَجُلاً، أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ : إِنِّي أَرَى اللَّيْلَةَ فَذَكَرَ رُؤْيَا فَعَبَّرَهَا أَبُو بَكْرٍ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( أَصَبْتَ بَعْضًا وَأَخْطَأْتَ بَعْضًا ) . فَقَالَ : أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِي أَنْتَ لَتُحَدِّثَنِّي مَا الَّذِي أَخْطَأْتُ . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( لاَ تُقْسِمْ ) .
٣٢٧١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ، أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِهَذَا الْحَدِيثِ لَمْ يَذْكُرِ الْقَسَمَ، زَادَ فِيهِ وَلَمْ يُخْبِرْهُ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.