24- Hâkim Barıştırmak İçin Suç Yerine Gidebilir
5430- Sehl b. Sa’d es Saidî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensardan iki kabile arasında tartışma çıktı hatta birbirlerine taş atacak hale geldiler. Bunu haber alan Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sulh etmek için onların yanına gitti. O sırada namaz vakti gelmişti. Bilal ezan okudu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i beklediler gecikince Bilal kamet getirdi. Ebu Bekir namaz kıldırmak için öne geçti. Ebu Bekir namaz kıldırırken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. İnsanlar Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in geldiğini gördüklerinde ellerini çırptılar. Ebu Bekir namazda sağına soluna bakmazdı. Fakat cemaatin el çırptığını duyunca bir de ne görsün Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) değil mi? geri çekilmek istedi. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yerinde kalması için işaret etti. Fakat yine de Ebu Bekir ellerini kaldırarak geri geri çekildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de öne geçti ve namazı kıldırdı. Namazı bitirince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebu Bekir’e:
(Niçin imamlıkta yerinde kalmadın?) buyurdu. Ebu Bekir de:
(Allah’ın; Ebu Kuhafe’nin oğlunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in önünde görmesi doğru olmaz) dedi. Sonra cemaate dönerek:
(Namazda bir olay olunca neden el çırptınız o kadınların yapacağı harekettir. Namazda bir şey olduğunda siz erkekler (Sübhanallah) deyiniz) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 172; Dârimi, Salat: 95)
٢٤ - باب مَسِيرِ الْحَاكِمِ إِلَى رَعِيَّتِهِ لِلصُّلْحِ بَيْنَهُمْ
٥٤٣٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو حَازِمٍ، قَالَ سَمِعْتُ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ السَّاعِدِيَّ، يَقُولُ وَقَعَ بَيْنَ حَيَّيْنِ مِنَ الأَنْصَارِ كَلاَمٌ حَتَّى تَرَامَوْا بِالْحِجَارَةِ فَذَهَبَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ فَحَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ وَانْتُظِرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَاحْتُبِسَ فَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَتَقَدَّمَ أَبُو بَكْرٍ رضى اللّه عنه فَجَاءَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَبُو بَكْرٍ يُصَلِّي بِالنَّاسِ فَلَمَّا رَآهُ النَّاسُ صَفَّحُوا - وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِي الصَّلاَةِ - فَلَمَّا سَمِعَ تَصْفِيحَهُمُ الْتَفَتَ فَإِذَا هُوَ بِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَرَادَ أَنْ يَتَأَخَّرَ فَأَشَارَ إِلَيْهِ أَنِ اثْبُتْ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ رضى اللّه عنه يَعْنِي يَدَيْهِ ثُمَّ نَكَصَ الْقَهْقَرَى وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَصَلَّى فَلَمَّا قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الصَّلاَةَ قَالَ ( مَا مَنَعَكَ أَنْ تَثْبُتَ ) . قَالَ مَا كَانَ اللَّهُ لِيَرَى ابْنَ أَبِي قُحَافَةَ بَيْنَ يَدَىْ نَبِيِّهِ . ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ فَقَالَ ( مَا لَكُمْ إِذَا نَابَكُمْ شَىْءٌ فِي صَلاَتِكُمْ صَفَّحْتُمْ إِنَّ ذَلِكَ لِلنِّسَاءِ مَنْ نَابَهُ شَىْءٌ فِي صَلاَتِهِ فَلْيَقُلْ سُبْحَانَ اللَّهِ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.