13- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Gece Namazı Nasıldı?
1638- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir:
(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’i geceleyin namazda görmek istediğimizde mutlaka O’nu namazda görürdük, uyurken görmek istediğimiz zamanda da mutlaka uyurken görürdük.) (Buhârî, Savm: 52; Tirmizî, Savm: 57)
1639- Ya’la b. Memlek (radıyallahü anh), Ümmü Seleme’ye; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece namazından sormuştu da o da şöyle cevap vermişti:
(O, yatsıyı kılar. Sonra, Allah’ı tesbih eder ve gecede Allah’ın dilediği kadar gece namazı kılardı. Bundan sonra tekrar yatar namaz kıldığı süre kadar uyuduktan sonra tekrar uyanır uyuduğu süre kadar tekrar namaz kılardı, son kıldığı namaz sabaha karşı olurdu.) (Ebû Dâvûd, Salat: 316; Tirmizî, Fedailül Kur’an: 23)
1640- Ya’la b. Memlek (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından Ümmü Seleme’ye; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nasıl Kur’an okuduğunu ve ne zamanlar namaz kıldığını sordu. O da dedi ki:
(Siz O’nun namazı gibi namaz kılamazsınız. O namaz kılar sonra namaz kıldığı süre kadar uyur. Sonra uyuduğu süre kadar tekrar namaz kılardı sonra tekrar namaz kıldığı süre kadar uyur böylece sabah olurdu. Okuması ise şöyle idi. Kur’an’ı açık açık harf harf ağır bir şekilde okurdu.) (Ebû Dâvûd, Salat: 316; Tirmizî, Fedailül Kur’an: 23)
١٣ - باب ذِكْرِ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِاللَّيْلِ
١٦٣٨ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا يَزِيدُ، قَالَ أَنْبَأَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ مَا كُنَّا نَشَاءُ أَنْ نَرَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي اللَّيْلِ مُصَلِّيًا إِلاَّ رَأَيْنَاهُ وَلاَ نَشَاءُ أَنْ نَرَاهُ نَائِمًا إِلاَّ رَأَيْنَاهُ .
١٦٣٩ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِيهِ، أَخْبَرَنِي ابْنُ أَبِي مُلَيْكَةَ، أَنَّ يَعْلَى بْنَ مَمْلَكٍ، أَخْبَرَهُ أَنَّهُ، سَأَلَ أُمَّ سَلَمَةَ عَنْ صَلاَةِ، رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ كَانَ يُصَلِّي الْعَتَمَةَ ثُمَّ يُسَبِّحُ ثُمَّ يُصَلِّي بَعْدَهَا مَا شَاءَ اللَّهُ مِنَ اللَّيْلِ ثُمَّ يَنْصَرِفُ فَيَرْقُدُ مِثْلَ مَا صَلَّى ثُمَّ يَسْتَيْقِظُ مِنْ نَوْمِهِ ذَلِكَ فَيُصَلِّي مِثْلَ مَا نَامَ وَصَلاَتُهُ تِلْكَ الآخِرَةُ تَكُونُ إِلَى الصُّبْحِ .
١٦٤٠ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنْ يَعْلَى بْنِ مَمْلَكٍ، أَنَّهُ سَأَلَ أُمَّ سَلَمَةَ زَوْجَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ قِرَاءَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَعَنْ صَلاَتِهِ فَقَالَتْ مَا لَكُمْ وَصَلاَتَهُ كَانَ يُصَلِّي ثُمَّ يَنَامُ قَدْرَ مَا صَلَّى ثُمَّ يُصَلِّي قَدْرَ مَا نَامَ ثُمَّ يَنَامُ قَدْرَ مَا صَلَّى حَتَّى يُصْبِحَ . ثُمَّ نَعَتَتْ لَهُ قِرَاءَتَهُ فَإِذَا هِيَ تَنْعَتُ قِرَاءَةً مُفَسَّرَةً حَرْفًا حَرْفًا .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.