109- Şüf’a (Önalım) Hakkı ve Hükümleri
4719- Ebu Rafi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Satılan gayri menkul malı alma hakkı öncelikle komşuya aittir.) (Müslim, Müsakat: 28; Tirmizî, Ahkam: 32)
4720- Amr b. Şerid (radıyallahü anh) babasından naklederek şöyle diyor. Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
(Ey Allah'ın Rasûlü! aramızda komşuluktan başka hiç kimsenin ortaklığı yoktur) (o mülkü satmak istediğimizde ne yapmalıyız?) Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Satılan malı alma hakkı önce komşunundur.) (Müslim, Müsakat: 28; Tirmizî, Ahkam: 32)
4721- Ebu Seleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Taksim edilemeyen tüm gayrimenkul mallarda Şüf’a hakkı vardır. Taksim edilip sınırları belli olur yolları da ayrılırsa Şüf’a hakkı kalkar.) (Müslim, Müsakat: 28; Tirmizî, Ahkam: 32)
4722- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Şüf’a hakkı ve komşuluk hakkı olduğuna dair hükmetti.) (Müslim, Müsakat: 28; Tirmizî, Ahkam: 32)
١٠٩ - باب ذِكْرِ الشُّفْعَةِ وَأَحْكَامِهَا
٤٧١٩ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مَيْسَرَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الشَّرِيدِ، عَنْ أَبِي رَافِعٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( الْجَارُ أَحَقُّ بِسَقَبِهِ ) .
٤٧٢٠ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، قَالَ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الشَّرِيدِ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَجُلاً، قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرْضِي لَيْسَ لأَحَدٍ فِيهَا شَرِكَةٌ وَلاَ قِسْمَةٌ إِلاَّ الْجُوَارَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( الْجَارُ أَحَقُّ بِسَقَبِهِ ) .
٤٧٢١ - أَخْبَرَنَا هِلاَلُ بْنُ بِشْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ عِيسَى، عَنْ مَعْمَرٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( الشُّفْعَةُ فِي كُلِّ مَالٍ لَمْ يُقْسَمْ فَإِذَا وَقَعَتِ الْحُدُودُ وَعُرِفَتِ الطُّرُقُ فَلاَ شُفْعَةَ ) .
٤٧٢٢ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِي رِزْمَةَ، قَالَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى، عَنْ حُسَيْنٍ، - وَهُوَ ابْنُ وَاقِدٍ - عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالشُّفْعَةِ وَالْجِوَارِ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.