193. Bâb—Cumaya Erken Gitmenin Fazileti
1595. Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'î, Yahya'dan, (O) Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cumaya önce giden kimse, bir deve kurban veren gibi (sevâb alır). Sonra onu takip eden kimse, bir sığır kurban veren gibi (sevâb alır). Sonra onu takip eden bir koyun kurban veren gibi (sevâb alır). İmam, minberin üzerine oturduğunda ise (bu sevapların yazıldığı) sahifeler dürülür ve (bunları yazan melekler) (yapılacak) ibâdeti dinlemek üzere otururlar. "
1596. Bize Nasr b. Ali haber verip (dedi ki), bize Abdula'lâ, Ma'mer'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Ebû Hureyre'nin talebe-arkadaşi el-Eğarr Ebû Abdillah'tan, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü olduğu zaman melekler cami (ler)in kapılarına oturur ve cumaya gelenleri yazarlar. Nihayet imam gidip (minberin üzerine oturunca) bu melekler, (cumaya gelenlerin sevaplarının yazıldığı) sahifeleri dürer ve İbadeti dinlemek üzere içeri girerler."
(Ebû Hureyre) dedi ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle de buyurdu: "Cumaya erken giden kimse, bir deve kurban veren gibi (sevâb alır). Sonra (giden), bir sığır kurban veren gibi; sonra (giden), bir koyun veren gibi; sonra (giden), bir kaz sadaka veren gibi; sonra (giden), bir tavuk sadaka veren gibi; sonra (giden) de bir yumurta sadaka veren gibi (sevâb alır)."
١٩٣- باب فَضْلِ التَّهْجِيرِ إِلَى الْجُمُعَةِ
١٥٩٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( الْمُتَعَجِّلُ إِلَى الْجُمُعَةِ كَالْمُهْدِى جَزُوراً ، ثُمَّ الَّذِى يَلِيهِ كَالْمُهْدِى بَقَرَةً ، ثُمَّ الَّذِى يَلِيهِ كَالْمُهْدِى شَاةً ، فَإِذَا جَلَسَ الإِمَامُ عَلَى الْمِنْبَرِ طُوِيَتِ الصُّحُفُ وَجَلَسُوا يَسْتَمِعُونَ الذِّكْرَ )
١٥٩٦ - أَخْبَرَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ صَاحِبِ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِذَا كَانَ يَوْمُ الْجُمُعَةِ قَعَدَتِ الْمَلاَئِكَةُ عَلَى أَبْوَابِ الْمَسْجِدِ فَكَتَبُوا مَنْ جَاءَ إِلَى الْجُمُعَةِ فَإِذَا رَاحَ الإِمَامُ طَوَتِ الْمَلاَئِكَةُ الصُّحُفَ وَدَخَلَتْ تَسْتَمِعُ الذِّكْرَ ). قَالَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- : ( الْمُتَهَجِّرُ إِلَى الْجُمُعَةِ كَالْمُهْدِى بَدَنَةً ، ثُمَّ كَالْمُهْدِى بَقَرَةً ، ثُمَّ كَالْمُهْدِى شَاةً ، ثُمَّ كَالْمُهْدِى بَطَّةً ، ثُمَّ كَالْمُهْدِى دَجَاجَةً ، ثُمَّ كَالْمُهْدِى بَيْضَةً ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.