72- Abese Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler
3651- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Abese sûresi, A’ma İbn Ümmü Mektum hakkında inmiştir. A’ma, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelmiş ve şöyle demeye başlamıştır: “Ey Allah’ın Rasûlü! Beni irşad et.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında ise müşriklerin kodamanlarından biri vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), A’madan yüzçeviriyor ve ötekine yönelerek şöyle diyordu: “Söylediklerimde her hangi bir sakınca görüyor musun?” O da: “Hayır” diyordu. İşte bu sûre bu hadise hakkında indirildi. (Muvatta, Nıda-ıs Salat: 27)
Tirmizî: Bu hadis garibtir.
Bazıları bu hadisi Hişâm b. Urve’den ve babasından rivâyet etmektedirler. Urve dedi ki: Abese sûresi İbn Ümmi Mektum hakkında inmiştir. Hadisin senedinde Âişe’yi zikretmemiştir.
3652- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İnsanlar mahşer yerine yalın ayak çıplak ve sünnetsiz olarak toplanacaksınız. Bunun üzerine bir kadın: Birimiz diğerine bakıp görecek mi? dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Falan kadın!” dedi. Abese sûresi 37. ayetini okudu: “O gün her kişinin kendisine yetecek sıkıntı ve meşguliyeti vardır.” (Buhârî, Rıkak: 27; Müslim, Cennet: 17)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İbn Abbâs’tan değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir. Saîd b. Cübeyr de aynı şekilde bu hadisi rivâyet edenlerdendir. Bu konuda Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
٧٢ - باب وَمِنْ سُورَةِ عَبَسَ
٣٦٥١ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الأُمَوِيُّ، حَدَّثَنِي أَبِي قَالَ، هَذَا مَا عَرَضْنَا عَلَى هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ أُنْزِلَ : ( عبَسَ وَتَوَلَّى ) فِي ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ الأَعْمَى أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَجَعَلَ يَقُولُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرْشِدْنِي وَعِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم رَجُلٌ مِنْ عُظَمَاءِ الْمُشْرِكِينَ فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُعْرِضُ عَنْهُ وَيُقْبِلُ عَلَى الآخَرِ وَيَقُولُ أَتَرَى بِمَا أَقُولُ بَأْسًا فَيُقَالُ لاَ . فَفِي هَذَا أُنْزِلَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أُنْزِلََ : ( عبَسَ وَتَوَلَّى ) فِي ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ . وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ عَائِشَةَ .
٣٦٥٢ - حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَضْلِ، حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ، عَنْ هِلاَلِ بْنِ خَبَّابٍ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( تُحْشَرُونَ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً ) فَقَالَتِ امْرَأَةٌ أَيُبْصِرُ أَوْ يَرَى بَعْضُنَا عَوْرَةَ بَعْضٍ قَالَ ( يَا فُلاَنَةُُ: (لكلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ ) ) قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ قَدْ رُوِيَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَوَاهُ سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ أَيْضًا . وَفِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رضى اللّه عنها .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.