86. Hayızlı Kadın İkaza Tavafından Sonra Mekke'yi Terk Edebilir mi?
2005- Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Safiyye bint Huyey'in hayızlandığı haber verilmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de:
" İşte o bizi yolumuzdan alıkoyar." buyurmuştur, Bunun üzerine ashâb-ı kiram;
Ya Resûlallah, o ifaza tavafını yapmıştı, diye cevap vermişler. Bunun üzerine
" Öyleyse (bizi yolumuzdan alıkoyacak) değildir" buyurmuştur.
Buhârî, hac 129, 145, 151, talâk 43; Müslim, hac 128, 384; Tirmizî, hac 97; İbn Mâce, menâsik 83, Muvatta, hac 225-226, 228, Ahmed b. Hanbel, VI, 38-39, 82, 85, 99,122, 164, 185, 193, 202, 207, 213, 224, 231, 253, 431.
2006- el-Hâris b. Abdillah b. Evs'den nakledilmiştir ki: Ben Ömer b. el-Hattâb'a varıp kurban (bayramının birinci) günü Beyt'i tavaf ettikten sonra hayızlanan bir kadını(n durumunu) sordum da;
(Mekke'deki) en son vakti Beyt'te (orayı tvaf etmekle geçmiş) olsun; diye cevap verdi. (el-Velid b. Abdurrahman) dedi ki: el-Haris (Hazret-i, Ömer'e hitaben);
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bana böyle fetva vermişti, deyince Ömer (radıyallahü anh);
" Ellerin(e isabet edecek musibetler) sebebiyle organların dökülsün (e mi? Demek) sen, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sorduğun bir şeyi ona aykırı fetva vermem için (bir de) bana sordun (öyle mi?) diye karşılık verdi.
Ahmed b. Hanbel, III, 416, Tahavî, Şerhu meâni'l-Asâr I, 321.
٨٦ - باب الْحَائِضِ تَخْرُجُ بَعْدَ الإِفَاضَةِ
٢٠٠٥ - حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ذَكَرَ صَفِيَّةَ بِنْتَ حُيَىٍّ فَقِيلَ إِنَّهَا قَدْ حَاضَتْ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لَعَلَّهَا حَابِسَتُنَا ) . فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهَا قَدْ أَفَاضَتْ . فَقَالَ ( فَلاَ إِذًا ) .
٢٠٠٦ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ، أَخْبَرَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ، عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَوْسٍ، قَالَ أَتَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَسَأَلْتُهُ عَنِ الْمَرْأَةِ، تَطُوفُ بِالْبَيْتِ يَوْمَ النَّحْرِ ثُمَّ تَحِيضُ قَالَ لِيَكُنْ آخِرُ عَهْدِهَا بِالْبَيْتِ . قَالَ فَقَالَ الْحَارِثُ كَذَلِكَ أَفْتَانِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . قَالَ فَقَالَ عُمَرُ أَرِبْتَ عَنْ يَدَيْكَ سَأَلْتَنِي عَنْ شَىْءٍ سَأَلْتَ عَنْهُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِكَيْمَا أُخَالِفَ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.