Köpeklerin (Satışı Karşılığında Alınan) Para(nın Hükmü)

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 29. Köpeklerin (Satışı Karşılığında Alınan) Para(nın Hükmü)

3483- Ebû Mes'ud (radıyallahü anh)'un Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan rivâyetine göre;

O (Hazret-i Peygamber); köpeğin parasından, fahişenin mehrinden (zina karşılığı aldığı ücret) ve kâhinin ücretinden nehyetti.

Buharî, büyü 113, icâre 20, talâk 51, tıb 46; Müslim, müsâkât 39; Tirmizî, büyü 46,. nikâh 36, tib 23; Nesâî, büyü 91; İbn Mâce, ticârât 9; Mâlik büyü 68; Dârimî, büyü 34; Ahmed b. Hanbel IV, 119, 120.'

3484- Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) köpeğin parasından nehyetti ve:

" Eğer satıcı köpeğin parasını istemeye gelirse avucuna toprak doldur" buyurdu.

Nesâî, büyü 91, sayd 15.

3485- Ebû Cuhayfe (radıyallahü anh)'nin;

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), köpeğin parasından nehyetti, dediği rivâyet edilmiştir.

Buharî, büyü 112.

3486- Ebû Hureyre (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

" Köpeğin parası; kâhinin kehanet ücreti ve fahişenin mehri (fuhuş karşılığı aldığı para) helâl değildir."

Nesâî, sayd 15.

٢٩ - باب فِي أَثْمَانِ الْكِلاَبِ

٣٤٨٣ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ نَهَى عَنْ ثَمَنِ الْكَلْبِ وَمَهْرِ الْبَغِيِّ وَحُلْوَانِ الْكَاهِنِ ‏.‏

٣٤٨٤ - حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ أَبُو تَوْبَةَ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، - يَعْنِي ابْنَ عَمْرٍو - عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ، عَنْ قَيْسِ بْنِ حَبْتَرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ ثَمَنِ الْكَلْبِ وَإِنْ جَاءَ يَطْلُبُ ثَمَنَ الْكَلْبِ فَامْلأْ كَفَّهُ تُرَابًا ‏.‏

٣٤٨٥ - حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، أَخْبَرَنِي عَوْنُ بْنُ أَبِي جُحَيْفَةَ، أَنَّ أَبَاهُ، قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْ ثَمَنِ الْكَلْبِ ‏.‏

٣٤٨٦ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، حَدَّثَنِي مَعْرُوفُ بْنُ سُوَيْدٍ الْجُذَامِيُّ، أَنَّ عُلَىَّ بْنَ رَبَاحٍ اللَّخْمِيَّ، حَدَّثَهُ أَنَّهُ، سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ، يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ يَحِلُّ ثَمَنُ الْكَلْبِ وَلاَ حُلْوَانُ الْكَاهِنِ وَلاَ مَهْرُ الْبَغِيِّ ‏)‏ ‏.‏

İCARE BÖLÜMÜ

SÜNEN-İ EBÛ DÂVÛD

HADİS KÜTÜPHANESİ

H A D İ S

K Ü T Ü P / H A N E S İ