31. Satın Alınan Yiyecek Maddesini Teslim Almadan Satmak
3494- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ)'den rivâyet edildiğine göre, H. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
" Bir yiyecek maddesi satın alan kişi, onu tam olarak teslim alıncaya kadar (başkasına) satmasın."
Buharî, büyü 51, 54, 55; Müslim, büyü 32; Nesâî, büyü 55; İbn Mâce, ticârât 37; Dârimî, büyü 25; Mâlik, büyü 40.
3495- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ)'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yiyecek maddesi satm alırdık. (O zaman) bize, malı satmadan önce satm aldığımız yerden başka bir yere nakletmemizi emreden birisi gönderilirdi. Yani (biz yiyecek maddesini) götürü usulüyle alırdık.
Müslim, müsâkât 33; Nesâî, büyü 57; Mâlik, büyü 42; Ahmed b. Hanbel, II, 311.
3496- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ) şöyle demiştir:
(İnsanlar) çarşının üst tarafında götürü usulüyle gıda maddesi alıp satıyorlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu (aldıkları yerden başka bir yere) nakledinceye kadar (satmalarını) yasak etti.
3497- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anhümâ)'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir kimsenin ölçü ile satın aldığı bir gıda maddesini teslim almadıkça başkasına satmayı nehyetti.
3498- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:
" Zahire satın alan kimse, onu bir daha ölçmedikçe satmasın."
Ebû Bekir
Hadisi Ebû Dâvûd'a İbn Ebî Şeybe'nin oğullan Ebû Bekir ve Osman haber vermişlerdir. Gelecek bölüm, sadece Ebû Bekir'in rivâyetinde vardır. şunu da ilave etti: Tâvûs der ki:
İbn Abbâs'a; Niçin (yasak etti)? dedim.
Görmüyor musun, onlar zahire daha sonra ödenmek üzere altın karşılığında alışveriş yapıyorlar, dedi.
Buharî, bûyû 51; Müslim, büyü 31, 39; Nesâî, büyü 55.
3499- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
" Biriniz gıda maddesi alırsa, onu kabzetmedikçe (bir başkasına) satmasın."
Süleyman b. Harb (rivâyetinde);
" Teslim almadıkça" dedi. Müsedded (rivâyetinde) Tâvûs'un;
" İbn Abbâs: Zannediyorum herşey gıda maddeleri gibidir, dedi." dediğini ilâve etti.
Buharî, büyü 55, 56; Müslim, büyü 30; Nesâî, büyü 55; İbn Mâce, ticârât 37; Ahmed b. Hanbel, I, 270, 285,368.
3500- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ) şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında götürü usulüyle gıda maddesi satın aldıklarında onu ev (anbar)lanna götürmeden sattıklarından dolayı dövülen insanlar gördüm.
Buharî, büyü 54; Müslim, büyü 38; Nesâî, büyü 57.
3501- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ)'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Çarşıda zeytinyağı satın aldım. Malı elime geçirince (akti kesinleştirince) bir adam geldi ve çok iyi kâr verdi, (iyi bir kârla satın almak istedi). Ben de adamın eline vurmak (yağı satmak) istedim. Ama ardımdan birisi gömleğimi tuttu, döndüm baktım ki Zeyd b. Sabit! Şöyle dedi:
Evine götürmedikçe satın aldığın yerde satma. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); tüccarlar evlerine götürmedikçe malların satın alındıkları yerde satılmalarını nehyetti.
٣١ - باب فِي بَيْعِ الطَّعَامِ قَبْلَ أَنْ يُسْتَوْفَى
٣٤٩٤ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَنِ ابْتَاعَ طَعَامًا فَلاَ يَبِعْهُ حَتَّى يَسْتَوْفِيَهُ ) .
٣٤٩٥ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ قَالَ كُنَّا فِي زَمَنِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَبْتَاعُ الطَّعَامَ فَيَبْعَثُ عَلَيْنَا مَنْ يَأْمُرُنَا بِانْتِقَالِهِ مِنَ الْمَكَانِ الَّذِي ابْتَعْنَاهُ فِيهِ إِلَى مَكَانٍ سِوَاهُ قَبْلَ أَنْ نَبِيعَهُ - يَعْنِي - جُزَافًا .
٣٤٩٦ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، أَخْبَرَنِي نَافِعٌ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانُوا يَتَبَايَعُونَ الطَّعَامَ جُزَافًا بِأَعْلَى السُّوقِ فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يَبِيعُوهُ حَتَّى يَنْقُلُوهُ .
٣٤٩٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، حَدَّثَنَا عَمْرٌو، عَنِ الْمُنْذِرِ بْنِ عُبَيْدٍ الْمَدِينِيِّ، أَنَّ الْقَاسِمَ بْنَ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى أَنْ يَبِيعَ أَحَدٌ طَعَامًا اشْتَرَاهُ بِكَيْلٍ حَتَّى يَسْتَوْفِيَهُ .
٣٤٩٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ، وَعُثْمَانُ، ابْنَا أَبِي شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنِ ابْتَاعَ طَعَامًا فَلاَ يَبِعْهُ حَتَّى يَكْتَالَهُ ) . زَادَ أَبُو بَكْرٍ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عَبَّاسٍ لِمَ قَالَ أَلاَ تَرَى أَنَّهُمْ يَتَبَايَعُونَ بِالذَّهَبِ وَالطَّعَامُ مُرَجًّى .
٣٤٩٩ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، وَسُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، ح وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، - وَهَذَا لَفْظُ مُسَدَّدٍ - عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِذَا اشْتَرَى أَحَدُكُمْ طَعَامًا فَلاَ يَبِعْهُ حَتَّى يَقْبِضَهُ ) . قَالَ سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ ( حَتَّى يَسْتَوْفِيَهُ ) . زَادَ مُسَدَّدٌ قَالَ وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ وَأَحْسِبُ أَنَّ كُلَّ شَىْءٍ مِثْلُ الطَّعَامِ .
٣٥٠٠ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَالِمٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ رَأَيْتُ النَّاسَ يُضْرَبُونَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا اشْتَرَوُا الطَّعَامَ جُزَافًا أَنْ يَبِيعُوهُ حَتَّى يُبْلِغَهُ إِلَى رَحْلِهِ .
٣٥٠١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ الطَّائِيُّ، حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ خَالِدٍ الْوَهْبِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ حُنَيْنٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ ابْتَعْتُ زَيْتًا فِي السُّوقِ فَلَمَّا اسْتَوْجَبْتُهُ لِنَفْسِي لَقِيَنِي رَجُلٌ فَأَعْطَانِي بِهِ رِبْحًا حَسَنًا فَأَرَدْتُ أَنْ أَضْرِبَ عَلَى يَدِهِ فَأَخَذَ رَجُلٌ مِنْ خَلْفِي بِذِرَاعِي فَالْتَفَتُّ فَإِذَا زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فَقَالَ لاَ تَبِعْهُ حَيْثُ ابْتَعْتَهُ حَتَّى تَحُوزَهُ إِلَى رَحْلِكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى أَنْ تُبَاعَ السِّلَعُ حَيْثُ تُبْتَاعُ حَتَّى يَحُوزَهَا التُّجَّارُ إِلَى رِحَالِهِمْ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.