28- İmam Safları Sık ve Birbirine Yakın Tutmalarını Teşvik Eder
822- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza başlarken tekbir almadan yüzünü bize çevirir ve şöyle buyururdu:
(Saflarınızı düzeltin ve sıklaştırın çünkü ben sizi arkamdan da görüyorum.) (Müslim, Salat: 28; Buhârî, Ezan: 75)
823- Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Saflarınızı sıklaştırın, araları açmayın, boyunlarınızı bir hizaya getirin. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Ben saflarınızın arasındaki boşluklarda şeytanın koyun kuzusu gibi dolaşıp girdiğini görüyorum.) (Ebû Dâvûd, Salat: 94; Müsned: 11666)
824- Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namaz kıldırmak için mescide çıktı ve bize:
(Niçin Meleklerin, Allah’ın huzurunda saf bağladıkları gibi; saflarınızı düzgün yapmıyorsunuz?) diye sordu. Oradakiler:
(Melekler Rableri yanında nasıl saf bağlarlar?) diye sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Melekler ilk saffı tamamlarlar sonra da birbirlerine sıkıştırarak düzeltirler) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 94; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 50)
٢٨ - باب حَثِّ الإِمَامِ عَلَى رَصِّ الصُّفُوفِ وَالْمُقَارَبَةِ بَيْنَهَا
٨٢٢ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، أَنْبَأَنَا إِسْمَاعِيلُ، عَنْ حُمَيْدٍ، عَنْ أَنَسٍ، - رضى اللّه عنه - قَالَ أَقْبَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِوَجْهِهِ حِينَ قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ قَبْلَ أَنْ يُكَبِّرَ فَقَالَ ( أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ وَتَرَاصُّوا فَإِنِّي أَرَاكُمْ مِنْ وَرَاءِ ظَهْرِي ) .
٨٢٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ الْمُخَرِّمِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسٌ، أَنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( رَاصُّوا صُفُوفَكُمْ وَقَارِبُوا بَيْنَهَا وَحَاذُوا بِالأَعْنَاقِ فَوَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ إِنِّي لأَرَى الشَّيَاطِينَ تَدْخُلُ مِنْ خَلَلِ الصَّفِّ كَأَنَّهَا الْحَذَفُ ) .
٨٢٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا الْفُضَيْلُ بْنُ عِيَاضٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنِ الْمُسَيَّبِ بْنِ رَافِعٍ، عَنْ تَمِيمِ بْنِ طَرَفَةَ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ خَرَجَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( أَلاَ تَصُفُّونَ كَمَا تَصُفُّ الْمَلاَئِكَةُ عِنْدَ رَبِّهِمْ ) . قَالُوا وَكَيْفَ تَصُفُّ الْمَلاَئِكَةُ عِنْدَ رَبِّهِمْ قَالَ ( يُتِمُّونَ الصَّفَّ الأَوَّلَ ثُمَّ يَتَرَاصُّونَ فِي الصَّفِّ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.