1- EZANA BAŞLAMA (SEBEBİNİN AÇIKLANMASI) BÂBI
755 - “... Abdullah bin Zeyd (bin Abd-i Rabbih) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza davet için borazanı arzulamış ve çan ittihazını emretmiş ve çan yapılmıştı. Sonra (mezkûr) Abdullah bin Zeyd rüya görmüş ve rüyasını şöyle anlatmıştır : Ben rüyamda üzerinde iki yeşil elbise bulunan bir adam gördüm. Bir çan taşıyordu. Ona:
— Ey Allah'ın kulu! Şu çanı satar (mı) sın? dedim. Adam:
— Bununla ne yapacaksın? diye sordu. Ben:
— Onunla namaza çağırırım, dedim. O:
— Seni şu çandan daha hayırlı bir şeye delâlet etmiyeyim mi? dedi. Ben :
— Delâlet edeceğin şey nedir? diye sordum. Adam:
— Şunu söylersin, dedi :
Ravi demiştir ki: Abdullah bin Zeyd, bu rüyadan sonra sabahleyin çıkarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına varmış ve gördüğü rüyayı ona anlatmak üzere:
'Yâ Resûlallah! Ben rüyamda üzerinde iki yeşil elbise bulunan bir adam gördüm. Bir çan taşıyordu.' demiş ve gördüğü rüyayı anlatmıştır. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbilere :
(Sizin arkadaşınız bir rüya görmüştür. ) buyurduktan sonra (rüya gören Abdullah'a) :
(Bilâl ile beraber mescide çık da gördüğün ezan kelimelerini ona öğret. Bilâl da çağırsın. Çünkü Onun sesi, seninkinden daha gürdür. ) buyurdu. Abdullah demiştir ki: Ben Bilâl’le mescide çıkarak Ona ezan kelimelerini öğretmeye başladım. O da o kelimelerle çağırıyordu. Bunun üzerine Ömer bin El Hattab ezan sesini işitince çıkageldi ve :
— ‘Yâ Resûlallah! Vallahi Abdullah'ın rüyada gördüğünün mislini ben de rüyamda görmüştüm’ dedi. .
Râvi Ebû Ubeyd demiştir ki ( (Rüya sahibi) Abdullah bin Zeyd El-Ensârî (radıyallahü anh)’in bu rüya hakkında aşağıdaki şiirleri söylediğini Ebû Bekir El-Hakemi bana haber vermiştir.
Ezan için, celâl ve ikram sahibi Allah'a çokça hamd ederim.
Çünkü bana ezanı Allah'tan bir müjdeci getirdi. Benim yanımda o ne güzel müjdecidir.
Ezan kelimelerini üç gece üstüste bana getirdi. Her gelişinde öğrendiğimi daha da pekiştirdi.
756 - “... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :
Halk namaza giderken onları güçlük ve meşakkate sokan toplanma usulü için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendileriyle istişarede bulunmuş, halk borazandan bahsetmişler, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yahûdilerin nedeniyle borazandan hoşlanmamış, sonra halk çandan bahsetmişler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hıristiyanlar sebebiyle ondan da hoşlanmamıştır. İstişare gecesi ensâr'dan Abdullah bin Zeyd (radıyallahü anh) isimli bir adam ve Ömer bin El-Hattâb (radıyallahü anh), ezanla daveti rü'yalarında görmüşler. Ensâr'dan olan zât geceleyin Resülullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek (rüyasını anlatmış) Resülullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bilâl (radıyallahü anh)'a bu çağrıyı emretmiş. Bilâl (radıyallahü anh) de ezan okumuştur.
Zührî demiştir ki: Bilâl (radıyallahü anh), sabah namazı çağrısında; (Namaz uykudan hayırlıdır.) cümlesini ilâve etmiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bu ilâveyi olduğu gibi bırakmıştır.
Ömer (radıyallahü anh) : "Yâ Resûlallah! Abdullah (radıyallahü anh)'in gördüğünün mislini ben de gördüm. Lâkin o benden önce davrandı, dedi."
١ - باب بَدْءِ الأَذَانِ
٧٥٥ - حَدَّثَنَا أَبُو عُبَيْدٍ، مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ بْنِ مَيْمُونٍ الْمَدَنِيُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْحَرَّانِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيُّ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَدْ هَمَّ بِالْبُوقِ وَأَمَرَ بِالنَّاقُوسِ فَنُحِتَ فَأُرِيَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فِي الْمَنَامِ قَالَ رَأَيْتُ رَجُلاً عَلَيْهِ ثَوْبَانِ أَخْضَرَانِ يَحْمِلُ نَاقُوسًا فَقُلْتُ لَهُ يَا عَبْدَ اللَّهِ تَبِيعُ النَّاقُوسَ قَالَ وَمَا تَصْنَعُ بِهِ قُلْتُ أُنَادِي بِهِ إِلَى الصَّلاَةِ . قَالَ أَفَلاَ أَدُلُّكَ عَلَى خَيْرٍ مِنْ ذَلِكَ قُلْتُ وَمَا هُوَ قَالَ تَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ . اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ . قَالَ فَخَرَجَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ حَتَّى أَتَى رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَخْبَرَهُ بِمَا رَأَى . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْتُ رَجُلاً عَلَيْهِ ثَوْبَانِ أَخْضَرَانِ يَحْمِلُ نَاقُوسًا . فَقَصَّ عَلَيْهِ الْخَبَرَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِنَّ صَاحِبَكُمْ قَدْ رَأَى رُؤْيَا فَاخْرُجْ مَعَ بِلاَلٍ إِلَى الْمَسْجِدِ فَأَلْقِهَا عَلَيْهِ وَلْيُنَادِ بِلاَلٌ فَإِنَّهُ أَنْدَى صَوْتًا مِنْكَ ). قَالَ فَخَرَجْتُ مَعَ بِلاَلٍ إِلَى الْمَسْجِدِ فَجَعَلْتُ أُلْقِيهَا عَلَيْهِ وَهُوَ يُنَادِي بِهَا . قَالَ فَسَمِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ بِالصَّوْتِ فَخَرَجَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ لَقَدْ رَأَيْتُ مِثْلَ الَّذِي رَأَى . قَالَ أَبُو عُبَيْدٍ فَأَخْبَرَنِي أَبُو بَكْرٍ الْحَكَمِيُّ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ الأَنْصَارِيَّ قَالَ فِي ذَلِكَ أَحْمَدُ اللَّهَ ذَا الْجَلاَلِ وَذَا الإِكْرَامِ حَمْدًا عَلَى الأَذَانِ كَثِيرًا إِذْ أَتَانِي بِهِ الْبَشِيرُ مِنَ اللَّهِ فَأَكْرِمْ بِهِ لَدَىَّ بَشِيرًا فِي لَيَالٍ وَالَى بِهِنَّ ثَلاَثٍ كُلَّمَا جَاءَ زَادَنِي تَوْقِيرًا
٧٥٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْوَاسِطِيُّ، حَدَّثَنَا أَبِي، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ اسْتَشَارَ النَّاسَ لِمَا يُهِمُّهُمْ إِلَى الصَّلاَةِ فَذَكَرُوا الْبُوقَ فَكَرِهَهُ مِنْ أَجْلِ الْيَهُودِ ثُمَّ ذَكَرُوا النَّاقُوسَ فَكَرِهَهُ مِنْ أَجْلِ النَّصَارَى فَأُرِيَ النِّدَاءَ تِلْكَ اللَّيْلَةَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ وَعُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَطَرَقَ الأَنْصَارِيُّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ لَيْلاً فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِلاَلاً بِهِ فَأَذَّنَ . قَالَ الزُّهْرِيُّ وَزَادَ بِلاَلٌ فِي نِدَاءِ صَلاَةِ الْغَدَاةِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ فَأَقَرَّهَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ . قَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ رَأَيْتُ مِثْلَ الَّذِي رَأَى وَلَكِنَّهُ سَبَقَنِي .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.