9. Cehri (Sesli) Okunmayan Namazlarda İmamın Arkasındakilerinin Kıraati
226. Hişam b. Zühre'nin azadlı kölesi Ebu's-Sâib der ki: Ebû Hüreyre'den, Resûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim.
« Bir kimse namaz kılar da, namazda Fatiha okumazsa, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, tamam değildir.»
Ebu's-Sâib devam ederek der ki:
« Bunu işitince Ebû Hüreyre'ye:
« Ya Ebû Hüreyre! Bazen imamın arkasında kılıyorum, o zaman da Fatiha okuyacak mıyım?» deyince Ebû Hüreyre kolumu sıktı, sonra şöyle dedi:
« Ey İranlı! O zaman da Fatiha'yı sessiz okursun. Çünkü ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle derken işittim: «Yüce Allah buyurur; «Namazı (= mana bakımından Fatihayı) kulumla aramda ikiye paylaştırdım. Yarısı benim, yarısı kulumundur. Kuluma istediği verilecektir. Resulü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) «(Fatiha'yı) okuyun» dedi ve şöyle devam etti: «Kul: Elhamdulillâhi Rabbil âlemîn» dediği zaman, Allah: «Kulum bana hamd etti» buyurur. Kul: «Errahmânirrahîm» dediği zaman, Allah: «Kulum bana sena etti» der. Kul: «Maliki yevmiddin» deyince, Allah: «Kulum beni övdü ve bana tazim etti» der. Kul; «İyyake na’budu ve iyyâke nestaîn» deyince Allah: «Bu ayet kulumla aramdadır. Kuluma istediği verilecektir» der. Kul «İhdinassıratel müstakim. Sırâtallezine en'amte aleyhim gayri'l mağdûbi aleyhim veladdâllîn» deyince Allah: «Bu ayetler kuluma aittir. Kuluma istediği verilecektir.» der. Müslim, Salât, 4/38. Ayrıca bkz. Şeybanî, 114
227. Hişam, babası Ürve'den Rivâyet ederek der ki: Babam cemaatle namaz kılarken, imamın cehri (açıktan) okumadığı vakitlerde (Fatiha ve zammı sûreyi) okurdu.
228. Ebû Abdurrahman oğlu Rebia' der ki: «Muhammed oğlu Kasım, —İmamın arkasında iken, onun sesli okumadığı yerlerde— okurdu. Şeybanî, 118
229. Ruman oğlu Yezid der ki: « Cübeyr oğlu Nâfi’, imamın arkasında —cehri okunmayan yerlerde— okurdu.»
İmâm-ı Mâlik der ki: « İşittiklerim içerisinde en hoşuma gideni budur.» Namazda Fatiha'nın okunması hakkında imamların görüşü şöyledir:
a) Ebû Hanife'ye göre sünnet ve nafile namazların bütün rekatlarında, farzların ilk iki rekâtlarında Fatiha okumak vaciptir. Cemaatle kılınan namaz ne olursa olsun, imam cehri (sesli) okusun, hafi (gizli) okusun, cemaatin fatiha okuması tahrimen mekruhtur.
b) İmam Şafiî'ye göre, bütün namazlarda ve farzların bütün rekâtlarında, ister yalnız kılsın, ister imam olsun, ister imama uysun, imamın kıraati cehri olsun, hafi olsun Fatihanın okunması farzdır.
c) İmâm-ı Mâlik'e göre, imam cehri okuyorsa cemaatin Fatiha okuması mekruh, gizli okuyorsa menduptur Hanbelilere göre, imama uyanların Fatiha ohri namazlarda mekruh, hafi okunan yerlerde mustahaptır. Şeybanî,112,115.
٩ - باب الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ فِيمَا لاَ يَجْهَرُ فِيهِ بِالْقِرَاءَةِ
٢٢٦ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَعْقُوبَ، أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا السَّائِبِ مَوْلَى هِشَامِ بْنِ زُهْرَةَ يَقُولُ : سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم يَقُولُ : ( مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ، فَهِيَ خِدَاجٌ، هِيَ خِدَاجٌ، هِيَ خِدَاجٌ، غَيْرُ تَمَامٍ ). قَالَ : فَقُلْتُ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ إنِّي أَحْيَاناً أَكُونُ وَرَاءَ الإِمَامِ، قَالَ : فَغَمَزَ ذِرَاعِي، ثُمَّ قَالَ : اقْرَأْ بِهَا فِي نَفْسِكَ يَا فَارِسِيُّ، فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم يَقُولُ : ( قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : قَسَمْتُ الصَّلاَةَ بَيْنِي وَبَيْنَ عَبْدِي نِصْفَيْنِ، فَنِصْفُهَا لِي وَنِصْفُهَا لِعَبْدِي، وَلِعَبْدِي مَا سَأَلَ ). قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( اقْرَؤُوا، يَقُولُ الْعَبْدُ : ( الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ) يَقُولُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : حَمِدَنِي عَبْدِي، وَيَقُولُ الْعَبْدُ : ( الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ) يَقُولُ اللَّهُ : أَثْنَى عَلَيَّ عَبْدِي، وَيَقُولُ الْعَبْدُ : ( مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ ) يَقُولُ اللَّهُ : مَجَّدَنِي عَبْدِي، يَقُولُ الْعَبْدُ : ( إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ) فَهَذِهِ الآيَةُ بَيْنِي وَبَيْنَ عَبْدِي، وَلِعَبْدِي مَا سَأَلَ، يَقُولُ الْعَبْدُ : ( اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَهَؤُلاَءِ لِعَبْدِي وَلِعَبْدِي مَا سَأَلَ )(١٤١).
٢٢٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ فِيمَا لاَ يَجْهَرُ فِيهِ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ.
٢٢٨ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، وَعَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَنَّ الْقَاسِمَ بْنَ مُحَمَّدٍ كَانَ يَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ، فِيمَا لاَ يَجْهَرُ فِيهِ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ.
٢٢٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ رُومَانَ : أَنَّ نَافِعَ بْنَ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ، كَانَ يَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ فِيمَا لاَ يَجْهَرُ فِيهِ بِالْقِرَاءَةِ.
قَالَ مَالِكٌ : وَذَلِكَ أَحَبُّ مَا سَمِعْتُ إِلَيَّ فِي ذَلِكَ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.