22. Namazda Rasûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) Salavat Getirmek
458. Ebû Humeyd es-Sâidî anlatıyor: Hazret-i Peygamber'e:
«Ya Resûlallah, sana nasıl salâvat getirelim?» diye sordular. Şöyle buyurdu: «Allahım, İbrahim (aleyhisselâm) ailesine rahmet ettiğin gibi Muhammed'e (aleyhisselâm), hanımlarına ve zürriyetine de rahmet et. İbrahim (aleyhisselâm) ailesine hayır ve bereket verdiğin gibi, Muhammed'e (aleyhisselâm), hanımlarına ve onun zürriyetine de hayır ve bereket ver. Muhakkak ki sen övülmeye en lâyık ve en çok şerefli olansın, deyiniz.» Buharî, Enbiya, 60/10; Müslim, Salât, 4/69, Ayrıca bkz. Şeybanî, 292.
459. Ebû Mes'ud el-Ensari anlatıyor: Sa'd b. Ubade'nin meclisinde bulunuyorduk. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Beşir b. Sa'd kendisine:
« Yâ Resûlüllah! Allah sana salâvat getirmemizi emrediyor, nasıl salavat getirelim?» diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cevap vermiyerek sustu. Bunun üzerine biz «keşke sormasaydı» diye içimizden geçirdik. Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
«Allahım, İbrahim'e rahmet ettiğin gibi Muhammed'e ve onun ailesine de rahmet et Dünyada İbrahim'in ailesine hayır ve bereket verdiğin gibi Muhammed'in ailesine de hayır ve bereket ver. Muhakkak ki sen övülmeye lâyık ve en şerefli olansın, deyiniz. (Salâvat bu), selâm da bildiğiniz gibidir.» Müslim, Salât, 4/65, Ayrıca bkz. Şeybanî, 293.
Resûlü Ekrem, selâmda bildiğiniz gibi, demekle namazda Tahiyyatta okuduğumuz selâmı kasdetmektedir. O da: «Esselâmü aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu.» dur. Müslim, Salât, 4/65, Ayrıca bkz. Şeybanî, 293.
460. Abdullah b. Dinar'dan: Abdullah b. Ömer'i gördüm, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) kabri başında durmuş ona salâvat getiriyor, Ebû Bekir ve Ömer'e de dua ediyordu.
٢٢ - باب مَا جَاءَ فِي الصَّلاَةِ عَلَى النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم
٤٥٨ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِيِّ أَنَّهُ قَالَ : أَخْبَرَنِي أَبُو حُمَيْدٍ السَّاعِدِيُّ، أَنَّهُمْ قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ نُصَلِّي عَلَيْكَ ؟ فَقَالَ : ( قُولُوا : اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ )(٢٧٩).
٤٥٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نُعَيْمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُجْمِرِ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ، أَنَّهُ أَخْبَرَهُ، عَنْ أبِي مَسْعُودٍ الأَنْصَاري، أَنَّهُ قَالَ : أَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم فِي مَجْلِسِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ، فَقَالَ لَهُ بَشِيرُ بْنُ سَعْدٍ، أَمَرَنَا اللَّهُ أَنْ نُصَلِّيَ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ، فَكَيْفَ نُصَلِّي عَلَيْكَ ؟ قَالَ : فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم حَتَّى تَمَنَّيْنَا أَنَّهُ لَمْ يَسْأَلْهُ، ثُمَّ قَالَ : ( قُولُوا : اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّد، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ، فِي الْعَالَمِينَ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ، وَالسَّلاَمُ كَمَا قَدْ عَلِمْتُمْ )(٢٨٠).
٤٦٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ قَالَ : رَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقِفُ عَلَى قَبْرِ النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم، فَيُصَلِّي عَلَى النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم وَعَلَى أبِي بَكْرٍ وَعُمَرَ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.