86- HUTBEYİ DİNLEMEK VE ONUN İÇİN SUSMAK HAKKINDA GELEN (HADÎSLER) BÂBI
1164 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Cuma günü imam hutbe okurken sen arkadaşına (sadece) 'sus' dediğin zaman (yine) lağv (=: Abes ile iştigal) etmiş olursun. ) "
1165 - “... Übeyy bin Ka'b (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü (hutbesinde) 'Tebâreke' sûresini ayakta okudu. Allah'ın günleri (nde vuku bu lacak büyük olaylardan bahis) ile bize (uyarıcı) nasi hatta bulunda. Ebü'd-Derdâ veya Ebû Zerr (radıyallahü anh) beni dürterek:
Bu sûre ne zaman indirildi. Ben bu ana kadar bu sûreyi işitmedim, dedi. Übeyy (radıyallahü anh) Ona:
Sus! diye işaret etti. Bunlar namazdan dönüp gidince soru sahibi (Übeyy (radıyallahü anh)'a
Ben bu sûre ne zaman indirildi diye sana soru sordum. Sen bana bildirmedin? dedi. Übeyy (radıyallahü anh) :
Bu günkü namazından senin için bu sorudan başka hiç bir kazancın yoktur, dedi. Soru sahibi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e giderek kendisiyle Übeyy (radıyallahü anh) arasında hutbe esnasında geçeni anlattı ve Übeyy (radıyallahü anh)'in namazdan sonra kendisine söylediği sözü nakletti. Übeyy (radıyallahü anh) demiştir ki : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Übeyy doğru söylemiştir. ) buyurmuştur. "
٨٦ - باب مَا جَاءَ فِي الاِسْتِمَاعِ لِلْخُطْبَةِ وَالإِنْصَاتِ لَهَا
١١٦٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا شَبَابَةُ بْنُ سَوَّارٍ، عَنِ ابْنِ أَبِي ذِئْبٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ ).
١١٦٥ - حَدَّثَنَا مُحْرِزُ بْنُ سَلَمَةَ الْعَدَنِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ الدَّرَاوَرْدِيُّ، عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي نَمِرٍ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ، عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَرَأَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ تَبَارَكَ وَهُوَ قَائِمٌ فَذَكَّرَنَا بِأَيَّامِ اللَّهِ وَأَبُو الدَّرْدَاءِ أَوْ أَبُو ذَرٍّ يَغْمِزُنِي فَقَالَ مَتَى أُنْزِلَتْ هَذِهِ السُّورَةُ إِنِّي لَمْ أَسْمَعْهَا إِلاَّ الآنَ . فَأَشَارَ إِلَيْهِ أَنِ اسْكُتْ فَلَمَّا انْصَرَفُوا قَالَ سَأَلْتُكَ مَتَى أُنْزِلَتْ هَذِهِ السُّورَةُ فَلَمْ تُخْبِرْنِي فَقَالَ أُبَىٌّ لَيْسَ لَكَ مِنْ صَلاَتِكَ الْيَوْمَ إِلاَّ مَا لَغَوْتَ . فَذَهَبَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ وَأَخْبَرَهُ بِالَّذِي قَالَ أُبَىٌّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( صَدَقَ أُبَىٌّ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.