7- SAĞIM HAYVANLARI BOĞAZLAMA YASAKLIĞI
3301 - “... . Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ensâr'dan (Ebü’l Heysem Mâlik bin et-Teyyihân (radıyallahü anh) isimli) bir zâta (misafirliğe) gitmiş. Adam da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için bir hayvanı boğazlamak üzere bıçak almış. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adama:
(Sakın, sağım hayvanı kesme) buyurmuştur. "
3302 - “... Ebû Bekir bin Ebî Kuhâfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine ve Ömer (bin el-Hattab)'a:
(Bizimle beraber el-Vâkıfi'ye geliniz) buyurmuş. Ebû Bekir demiş ki: Biz (Resûl-i Ekrem ile beraber) ay ışığında gittik. Nihayet el-Vakıfi'nin bahçesine vardık. El-Vâkıfî:
Merhaba, ehlen dedi. (yani hoşgeldiniz diyerek sevincini açıkladı) . Sonra bıçak alarak davar sürüsü içinde dolaştı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ona) :
(Halûb (yani sütlü hayvanı) boğazlamaktan sakın, ) buyurdu veya (Zatü'd-Derr (yani süt sahibi hayvanı) boğazlamaktan sakın,) buyurdu. "
٧ - باب النَّهْىِ عَنْ ذَبْحِ، ذَوَاتِ الدَّرِّ
٣٣٠١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، أَنْبَأَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ، جَمِيعًا عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَتَى رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ فَأَخَذَ الشَّفْرَةَ لِيَذْبَحَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِيَّاكَ وَالْحَلُوبَ ).
٣٣٠٢ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِيُّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي قُحَافَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ لَهُ وَلِعُمَرَ ( انْطَلِقُوا بِنَا إِلَى الْوَاقِفِيِّ ). قَالَ فَانْطَلَقْنَا فِي الْقَمَرِ حَتَّى أَتَيْنَا الْحَائِطَ فَقَالَ مَرْحَبًا وَأَهْلاً . ثُمَّ أَخَذَ الشَّفْرَةَ ثُمَّ جَالَ فِي الْغَنَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِيَّاكَ وَالْحَلُوبَ ). أَوْ قَالَ ( ذَاتَ الدَّرِّ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.