وعنْ شَدَّادِ بْنِ
أَوْسٍ رضي اللَّه عنْهُ عن النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قالَ
: «
سيِّدُ الاسْتِغْفار أَنْ يقُول الْعبْدُ : اللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي ، لا
إِلَه إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَني وأَنَا عَبْدُكَ ، وأَنَا على عهْدِكَ
ووعْدِكَ ما اسْتَطَعْتُ ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ ما صنَعْتُ ، أَبوءُ
لَكَ بِنِعْمتِكَ علَيَ ، وأَبُوءُ بذَنْبي فَاغْفِرْ لي ، فَإِنَّهُ لا
يغْفِرُ الذُّنُوبِ إِلاَّ أَنْتَ . منْ قَالَهَا مِنَ النَّهَارِ مُوقِناً
بِهَا ، فَمـاتَ مِنْ يوْمِهِ قَبْل أَنْ يُمْسِيَ ، فَهُو مِنْ أَهْلِ
الجنَّةِ ، ومَنْ قَالَهَا مِنَ اللَّيْلِ وهُو مُوقِنٌ بها فَمَاتَ قَبل
أَنْ يُصْبِح ، فهُو مِنْ أَهْلِ الجنَّةِ »
رواه البخاري .
« أَبُوءُ »
: بباءٍ مضْمومةٍ ثُمَّ واوٍ وهمزَةٍ مضمومة ، ومَعْنَاهُ : أَقِرُّ
وَأَعترِفُ .
1879.
Şeddâd İbni Evs
radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İstiğfârın en
üstünü kulun şöyle demesidir: Allâhümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ
ente, halaktenî ve ene ‘abdüke, ve ene ‘alâ ‘ahdike ve va‘dike
m’esteta‘tü. Eûzü bike min şerri mâ sana‘tü, ebûü leke bi-ni‘metike
‘aleyye, ve ebûü bi-zenbî, fağfir lî fe-innehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ
ente:
Allahım! Sen benim Rabbimsin. İbadete lâyık senden başka tanrı
yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Ezelde sana verdiğim
sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim
kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lutfettiğin nimetleri yüce
huzurunda minnetle anar, günahımı itiraf ederim. Beni affet; şüphe yok
ki günahları senden başka affedecek yoktur.”
Resûl-i Ekrem sözüne
şöyle devam etti: “Her kim, bu seyyidü’l-istiğfârı sevabına ve
faziletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan
ölürse cennetlik olur. Yine her kim, sevabına ve faziletine gönülden
inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse cennetlik olur.”
Buhârî, Daavât 2, 16.
Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 100-101; Tirmizî, Daavât 15; Nesâî, İstiâze
57
Shaddad bin Aus (May Allah be pleased with him) said:
The Prophet (ﷺ) said, "The best supplication for seeking forgiveness (Syed-ul- Istighfar) is to say: 'Allahumma Anta Rabbi, la ilaha illa Anta, khalaqtani wa ana 'abduka, wa ana 'ala 'ahdika wa wa'dika mastata'tu, a'udhu bika min sharri ma sana'tu, abu'u laka bini'matika 'alayya, wa abu'u bidhanbi faghfir li, fa innahu la yaghfirudh-dhunuba illa Anta. (O Allah! You are my Rubb. There is no true god except You. You have created me, and I am Your slave, and I hold to Your Covenant as far as I can. I seek refuge in You from the evil of what I have done. I acknowledge the favours that You have bestowed upon me, and I confess my sins. Pardon me, for none but You has the power to pardon).' He who supplicates in these terms during the day with firm belief in it and dies on the same day (before the evening), he will be one of the dwellers of Jannah; and if anyone supplicates in these terms during the night with firm belief in it and dies before the morning, he will be one of the dwellers of Jannah."
[Al-Bukhari].