Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

ÖNSÖZ

Yeryüzünde gelip geçmiş insanların en mümtaz ve müstesna fertleri, Hz. Âdem'le (a.s.) başlayan peygamberler silsilesidir. Bu silsilenin en büyük ve en mükemmel halkasını da, hiç şüphe yok ki Son Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) teşkil eder.
Zira o, kendisinden evvelki bütün peygamberlerin bütün yüksek ahlâk ve âlî seciyelerini kendisinde toplayarak "Hatemû'1Enbiya" manâsıyla bütün peygamberlere reis, onların dinlerinin aslına vâris, kendisinden sonra gelen ve onun terbiye ve irşadı ile kemâl bulan milyonlarca evliya, asfıya ve sulehaya üstad ve muallim olmuştur.
Onun (a.s.m.) nurundan evvel kâinat umumî bir matem içindeydi. Mevcudat birbirine düşman, bütün cansız varlıklar birer cenaze, insanlar ebedî yokluğa mahkûm yetim hükmündeydiler.
Onun getirdiği nurla, kâinat birden şenlenerek cûşu huruş içinde muhteşem bir zikir ve şükür mescidi hâline gelmiştir. Mevcudat, artık birbirine düşman değil, kardeş olmuş; cansız varlıklar, Cenâbı Hakk' in sonsuz hikmetine mazhar ve insanların emrine musahhar birer memur vaziyetini almıştır. İnsanlar ise, ebedî yokoluştan kurtulmuş, Hâlıkı Zülcelâl'in sonsuz saadetler ülkesi olan Cennetine davetli azîz birer misafir durumuna girmişlerdir. Kısacası, âlemlere rahmet olarak gönderilen o zât, insanlığın gecesini gündüze, kışını bahara çevirmiştir.
En küçük bir alışkanlığı bile, tiryakisine bıraktırmak çok zahmetli ve uzun zaman isteyen bir iş olduğu hâlde, Alemler Fahri O Şanlı Nebî, câhil, vahşî ve inatçı insanların dem ve damarlarına işlemiş hayatlarının ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş pek çok âdetini kısa zamanda, tek başına, hiçbir zora başvurmadan kaldırmaya muvaffak olmuştur. Kendi çocuğunu canlı canlı toprağa gömen o vahşî topluluktan, en medenî milletlere medeniyet dersi verecek derecede yüksek seviyeli bir cemiyet meydana getirmiştir.
İçtimaî bakımdan çok düşük bir hayatın yaşandığı, hiç kimsenin hayatından emin olmadığı, karanlık bir dünyaya doğan o Hidâyet Güneşi, getirdiği saadet düsturlarıyla kısa zamanda yüksek anlayışlı ve yüce ahlâklı insanların yaşadığı emniyetli bir içtimaî hayat tesis etmiştir.
İşte, böylesine müstesna, nurânî bir şahsiyetin sahibi Hz. Muhammedin (a.s.m.), 23 sene gibi kısa bir zamanda bütün dünyanın düşmanlığına ve her türlü mânilere rağmen başardığı bu muazzam maddî manevî inkılâb, dost düşman herkesin hayranlık ve takdirini kazanmıştır.
Tevhid dâvasını omuzlandığı gün inanç ve fikirlerini paylaşacak tek bir kişi bile yeryüzünde yoktu. Vefatından az önce Arafat Dağında îrad buyurdukları Veda Hutbesi esnasında ise etrafında altından halkalar hâlinde 100 bini aşkın sahabî bulunuyordu. 1400 küsur sene sonra bugün ise, onun getirdiği nurun etrafında renkleri ayrı, dilleri farklı ve fakat inanç ve gönül birliği içinde bulunan bir milyarı aşkın ümmeti mevcuttur. Dillerinde onun ismi vardır. Hayatlarında onun getirdiği ebedî nizam hâkimdir.
Kâinat Kitabının derin muammasını en güzel surette anlayan ve ders veren de yine o olmuştur.
Onun ders verdiği hikmetten mahrum felsefeci, kâinattaki hakikî hikmeti elde edemez. Vesvese ve şüpheler girdabında kalb ve ruhunu kaybedeceği gibi, aklını da geveze eder. Kendi gibi çoklarını da yoldan saptırır.
Onun Kur'ân ahlâkım kendisine rehber edinmeyen ahlâkçının, onun ortaya koyduğu prensipleri benimsemeyen içtimaiyatçının insanları götüreceği yer, bir başka ahlâksızlık ve huzursuzluk zemini olacaktır.
Yazar, ondan ilhamını ve edebini almazsa, her zaman ruhsuz, mânevîyatsız ve eksik yazacaktır.
Hatib, onun hitabet tarzını bilmez ve ondan mevzuunu almazsa, kalb ve ruhlar üzerinde derin tesir icra edemeyecektir.
Edebiyatçı, onun nezih edebini bilip kendini onunla edeblendirmezse, edebsizlik çamurunda hem boğulacak, hem başkalarını boğacaktır.
Komutan, onun harb siyasetini bilmezse, hezimete uğramaktan, zulüm ve vahşet irtikâb etmekten kendisini kurtaramayacaktır.
İdareci, onun idarecilik vasfını bilmezse, hayatta kâmil mânâda muvaffakiyeti pek az elde edecektir.
San'atkâr, onun ibretli nazarıyla kâinata, eşyaya, insana bakmazsa, tabiatperestlikten kendisini kurtaramayacaktır.
Eğitimci, onun şefkat, sevgi ve saadet bahşeden terbiye düsturlarını bilmezse, vazifesinde gereği gibi başarı elde edemeyecektir.
Çok şeyi unutturan, eskiten ve duyulmaz hâle getiren zaman, Kâinatın Efendisinin nurânî sadâsını değil unutturmak, eskitmek, belki daha gür bir şekilde günümüze kadar aşk ve şevk içinde taşımıştır; Kıyamet'e kadar da daha parlak bir surette taşıyacaktır. Bugün onun Asrı Saadetinden akıp gelen kutsî eda ve sadâsı, ruhlarımızı, gönül ve vicdanlarımızı bir başka tatlılık, bir başka heyecan ve bir başka haşmet ile okşamaktadır. Bize yeniden hayat, yeniden aşk, yeniden ümit, metanet ve cesaret vemektedir.
Böylesine bir Yüce Peygamber'in (a.s.m.) örnek hayatını kaleme almak, o nur kaynağından asrımızın karanlıklarını aydınlatacak huzmeler sunmak, elbette çok büyük ve şerefli bir vazifedir; büyüklüğü nisbetinde de dikkat ve hassasiyet isteyeceği muhakkaktır. Şimdiye kadar Resûli Ekrem Efendimizin (a.s.m.) hayatı yüzlerce defa yazılmıştır. Fakat, onun (a.s.m.) beşerî şahsiyetiyle peygamberlik vazifesinden gelen manevî şahsiyetinin muvazeneli şekilde nazara verilmesi hususunda her zaman gerekli dikkatin gösterildiği söylenemez.
Siyerler ve tarihler, aynı zamanda sosyal hâdiseleri tesbit eden birer tarihî kaynak olmak hüviyetleriyle daha çok Peygamberimizin beşerî şahsiyeti üzerinde durmuşlardır; risâlet makamındaki ulvî şahsiyetine ise, aynı nisbette dikkatleri çekmemişlerdir.
Hâlbuki, o eşsiz zâta gerçek hürmet ve itaat hislerini telkin edecek olan, daha çok peygamberlik şahsîyetindeki müstesna kemâlâtının bilinmesidir.
Gerçi onun ümmete her cihetten imam ve örnek olduğunu göstermek zaruretine binâen, beşerî ahvâlinden bahsetmek de elbette gerekli, hattâ zarurîdir.
Fakat, onun ulvî şahsiyetini idrak edebilmeye, sathî nazar sahipleri için sâdece bu beşerî yönü nazara vermek yeterli değildir.
Bunun için Peygamberimizin bir çekirdeğe benzetilen beşerî ahvâlini anlatırken o çekirdekten çıkan haşmetli Tûbâ Ağacı gibi manevî hüviyetine, risâlet şahsiyetine de zaman zaman nazarları çevirmek gerekmektedir. Tâ ki, ona lâyık hürmet ve muhabbet, hakkıyla gösterilebilsin.
Meselâ, o zâtın çarşı içinde bir at alış verişinde, sıradan bir bedeviyle pazarlık yapmasına bakıldığında, manevî şahsiyetinin anlaşılması, idrak edilmesi mümkün değildir. Bu durumda hemen akıl gözünü kaldırıp, onun refrefe binip, semâvâtı geçip, hattâ Cebrail'i bile geride bırakarak tâ Kabı Kavseyn makamına yükseldiği risâlet şahsiyetine bakılmalıdır. Ancak böylece beşerî halleriyle risâlet şahsiyeti arasında tam bir köprü ve denge kurulmuş olabilir.
Uzun süren titiz bir çalışma sonunda vücut bulan elinizdeki eserde, bu hususa azamî derecede ihtimam gösterilmiş, mütehassıs bir heyetin dikkatli tedkiklerinden sonra sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Eserin telifinde, günümüz insanının anlayabileceği bir lisan ve okuma rahatlığı sağlayacak bir üslûb kullanılmasına da hassasiyet gösterilmiştir.
Günümüzde insanlığının asıl ızdırabı. Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manâsıyla tanımamış, hakikî şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği esaslara karşı lakayt kalmasından, onlara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın manevî sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bunalması da bundan doğmaktadır.
Onu anlamadıkça, sevmedikçe ve hayat bahşeden prensiplerini kendisine rehber edinmedikçe de insanlığın bu sıkıntı, sarsıntı ve buhrandan kurtulması mümkün değildir.
İnsanlık, onu anlamak zorundadır.
Bu eserimiz, onun bir nebze de olsa anlaşılmasına vesile olacaksa kendimizi bahtiyar addedeceğiz.
Sizi eserle baş başa bırakırken, eserin hazırlanmasında en az benim kadar gayret gösteren, himmetlerini ve yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen kıymetli ilim ehlî hocalarıma, değerli büyüklerime ve muhterem mesai arkadaşlarıma burada tekrar tekrar samimî teşekkürü bir borç bilir, sözlerimi şu veciz ve özlü duayla bitiririm:
Yâ Erhamerrahîmin!.. Resûli Ekrem'in (s.a.v.) hürmetine bizi onun şefaatine mazhar ve sünnetinin ittibaına muvaffak ve Dârı Saadet'te onun âl ve ashabına komşu eyle! Âmin. Âmin. Âmin.

Salih Suruç
3 Ramazan 1401 / 5 Temmuz 1981 Üsküdar



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


  • Haluk (2.Sayfada 4 Hadis)
  • Hidab (Saç Boyama) (3.Sayfada 7 Hadis)
  • Koku Ve Yağ (4.Sayfada 10 Hadis)
  • Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti (5.Sayfada 9 Hadis)
  • Takılar Hakkında (6.Sayfada 18 Hadis)
  • Tüyler (7.Sayfada 15 Hadis)
  • Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler (8.Sayfada 18 Hadis)
[next]
Haluk (4 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Haluk Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav), erkeğin zaferan sürmesini yasakladı. HadisNo : 2118 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Haluk Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav)`a, üzerinde sarılık izi bulunan bir adam geldi. Resulullah (sav) hoşlanmadığı bir hususu, insanların yüzüne nadiren vurduğu için (sesini çıkarmadı). Adam oradan kalkıp gidince: "Keşke bu adama, üzerindeki şu şeyi yıkamasını söyleseydiniz" dedi. HadisNo : 2119 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Haluk Ravi : Ya`la İbnu Mürre Hadis : Resulullah (sav) haluk sürünmüş bir adam görmüştüki: "Git bunu yıka, sonra gene yıka, sonra bir daha (za`feran sürünmeye) dönme!" dedi. HadisNo : 2120 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Haluk Ravi : Ebu Musa Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah, bedeninde haluk`tan bir parça eser bulunan kimsenin namazını kabul etmez." HadisNo : 2121 [next]
Hidab (Saç Boyama) (7 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yahudiler ve hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhalefet edin." (Bu hadis Tirmizi`de "(Saçınızdaki) aklıkların rengini değiştirin, yahudilere benzemeyin!" şeklinde gelmiştir.) HadisNo : 2111 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : İbnu Abbas Hadis : (Saçlarına) kına yakmış bir adam gelmiştir. Hz. Peygamber (sav): "Bu ne güzel!" buyurup takdir etti. (Az sonra) kına ve ketem ile boyanmış biri geldi. "Bu evvelkinden de güzel!" buyurdu. Sonra (saçlarını) sarıya boyamış biri daha gelmişti ki: "Bu öbürlerinden de güzel!" buyurdu. HadisNo : 2112 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : İbnu Ömer Hadis : İbnu Ömer, rivayete göre, sakalını sufra denen sarı boya ile boyar ve derdi ki: "Ben, Resulullah (sav)`ı gördüm, sakalını bununla boyamıştı, en çok sevdiği boya da bu idi. Bununla elbisesini boyadığı da olurdu." (Buhari ve Müslim`de, Hz. Enes`ten gelen bir rivayette şöyle denir: Resulullah hiç saçını boyamadı. Çünkü ondaki beyazlar çok azdı. Başındaki akları saymak istesem sayabilirdim. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra) saçlarını kına ve ketem ile boyarlardı.) HadisNo : 2113 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : Kerime Bintu Hümam Hadis : Bir kadın, Hz. Aişe`ye kına yakma hususunda sormuştu, şu cevabı aldı: "Bunda bir beis yok (kına yakılabilir). Ancak ben bundan hoşlanmam. Çünkü sevdiğim (sav), onun kokusunu sevmezdi." HadisNo : 2114 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : Aişe Hadis : Bir kadın, perde gerisinden Resulullah (sav)`a eliyle bir mektup uzattı. Resulullah (sav) elini derhal geri çekip: "Ne bileyim, bu el kadın eli midir, erkek eli midir?" buyurdu. Kadıncağız: "Kadın elidir!" deyince Hz. Peygamber (sav): "Sen kadın olsaydın, tırnaklarının rengini değiştirirdin" buyurdu. Bununla kına yakmayı kastetmişti. HadisNo : 2115 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : Aişe Hadis : Hint Bintu Utbe, Hz. Peygamber (sav)`e: "Ey Allah`ın Resulü, bana biat ver!" diye talepte bulunmuşta. Kendisine: "Hayır, şu ellerini değiştirmedikçe senden biat almayacağım. Ellerin tıpkı vahşi hayvanların ayağı gibi!" cevabını verdi. HadisNo : 2116 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Hidab (Saç Boyama) Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav)`a el ve ayaklarına kına yakmış bir muhannes getirdiler. "Bunu niye getirdiniz, nesi var?" diye sordu. Kendisine: "Kendisini kadınlara benzetmiştir!" dediler. Bunun üzerine Efendimiz emretti ve Naki` nam mevkiye sürgün edildi. "Ey Allah`ın Resulü, onu öldürmeyelim mi?" diye soranlar olmuştu ki: "Hayır!" dedi, "ben namaz kılanları öldürmekten men edildim." HadisNo : 2117 [next]
Koku Ve Yağ (10 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana, (dünyanızdan) koku ve kadın sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı." HadisNo : 2137 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : İbnu`l-Müseyyeb Hadis : Allah Teala Hazretleri münezzehtir, (halde ve sözde) nezih olanı sever; naziftir, nezafeti sever; kerimdir, keremi sever; cömerttir, cömertliği sever. Öyle ise avlularınızı temizleyin ve yahudilere benzemeyin." (Bu hadisi bazı raviler, Amir İbnu Sa`d`ın babası tarikiyle Hz. Peygamber`e ulaştırıp merfu olarak rivayet etmişlerdir) HadisNo : 2138 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kime tib ikram edilirse onu reddetmesin. Çünkü, o güzel koku verir ve taşıması da kolaydır." HadisNo : 2139 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Ebu Osman en Nehdi Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birine reyhan sunulduğu takdirde onu reddetmesin, zira o cennetten çıkmadır." HadisNo : 2140 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : İbnu Ömer Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Üç şey reddedilmez: Minder, yağ ve koku." HadisNo : 2141 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Nafi` Hadis : İbnu Ömer (ra) buhur yaktığı zaman saf öd ve kafurla karışık öd kullanır ve şunu söylerdi: "Resulullah (sav) da böyle yapardı." HadisNo : 2142 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Erkeğin tib`i (sürünme maddesi) koku neşreder, rengi olmaz. Kadının tib`i ise rengi olur, kokusu olmaz." HadisNo : 2143 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav) misk ve anber gibi, renksiz koku maddeleri sürünürdü ve derdi ki: "Sürünme maddelerinin en iyisi misktir." HadisNo : 2144 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Ebu Musa Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her göz zanidir. Şurası muhakkak ki, kadın koku sürünür, sonra da (erkek) cemaate uğrarsa o da zaniyedir." HadisNo : 2145 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Koku Ve Yağ Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kendisine buhur değen kadın sakın bizimle yatsı namasına katılmasın." HadisNo : 2146 [next]
Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti (9 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : İbnu Ömer Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şu resimleri yapanlar var ya, -bir rivayette: "Şu resimlerin sahipleri var ya! Kıyamet günü azab olunacaklar. Onlara: "Şu yaptıklarmızı diriltin" denir." HadisNo : 2165 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav) bir seferden dönmüştü. (O yokken) ben, yüklüğün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez çekmiştim. Resulullah perdeyi görünce, çekip attı, (öfkeden) yüzü de renklenmişti. "Ey Aişe!" buyurdular, "bil ki, Kıyamet günü insanların en çok azab görecek olanı Allah`ın yarattıklarını taklid edenlerdir." Hz. Aişe rivayetine devamla dedi ki: "Biz o bezi kestik bir veya iki minder yaptık." HadisNo : 2166 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : İbnu Abbas Hadis : Anlattığına göre kendisine bir adam gelip: "Ben ressamım, şu resimleri yaptım. Bana bu hususta fetva ver!" dedi. İbnu Abbas adama: "Bana yaklaş!" emretti, adam yaklaşınca: "Bana daha da yaklaş!" dedi. Adam yaklaştı, İbnu Abbas elini başının üzerine koydu ve: "Ben Resulullah (sav)`ı dinledim. Şöyle diyordu: "Bütün tasvirciler ateştedir. Allah ressamın yaptığı her bir resim için bir nefis koyar ve bu ona cehennemde azab verir." İbnu Abbas devamla adama dedi ki: "İlla da resim yapacaksan ağaç yap, canı olmayan şeyin resmini yap." HadisNo : 2167 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim resim yaparsa, Allah onu Kıyamet günü, yaptığı resim sebebiyle, onlara ruh üfleyinceye kadar azab eder. Hiçbir zaman da ruh üfleyici değildir." HadisNo : 2168 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : Ebu Talha el-Ensari Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Melekler, içerisinde köpek ve timsaller bulunan eve girmezler." HadisNo : 2169 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : Sefine Hadis : Hz. Ali (ra), Resulullah (sav)`ı hazırladığı bir yemeğe davet etti. Efendimiz gelip, içeri girmek üzere elini kapının kirişleri üzerine koyunca, evin bir köşesine gerilmiş bir kıram görmüştü ki hemen geri döndü. (Resulullah`a geri dönüşünün) sebebi sorulunca: "Bir peygambere tezyin edilip süslenmiş bir eve girmek uygun olmaz" cevabını verdi. HadisNo : 2170 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana Cibril (as) geldi ve: "Dün sana gelmiştim (ama yanına girmedim)." Girmeyişimin sebebi de üzerinde timsaller bulunan perde bezi idi. Orada bir de köpek vardı, kapının üzerinde de insan resimleri bulunuyordu. Timsallerin başlarının koparılmasını emret ki ağaç şekline dönsun. Örtüden ayak altına atılacak iki minder yapılmasını, köpeğin de dışarı çıkarılmasını söyle!" Bu söylenenler yapıldı." (Bu rivayet Ebu Davud ve Tirmizi`nin metnine mutabıktır) HadisNo : 2171 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : Ali Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "İçerisinde resim, cünüb ve köpek bulunan eve (rahmet) melekleri girmez." HadisNo : 2172 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ressamların Zemmi; Resim Ve Örtülerin Keraheti Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) (Mekke`nin Fethi günü), Beytullah`ta tasvirler görünce, içeri girmedi, önce onların imhasını emretti ve imha edildiler. İçeride Hz. İbrahim ve Hz. İsmail (as)`in ellerinde kumar okları bulunur vaziyetteki suretlerini görmüştü. Şöyle buyurdu: "Allah canlarını alsın. Vallahi onlar asla oklarla kısmet aramadılar." HadisNo : 2173 [next]
Takılar Hakkında (18 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) (iran Kisrasına göndermek için) bir mektub yazmıştı. Kendisine: "Onlar mühürlü olmayan mektubu okumazlar" denildi. Bunun üzerine gümüş bir mühür yaptırdı. Üzerine Muhammed Resulullah cümlesini kazdırdı. Cemaate de: "Ben bir mühür yaptırdım. Üzerine Muhammed Resulullah kazdırdım, kimse bunu yüzüğüne kazdırmasın" buyurdu. (Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) sağ (eli) ne gümüş bir yüzük taktı. Kaşı Habeşi idi. Karşı avucunun içine geliyordu.) HadisNo : 2093 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : İbnu Ömer Hadis : Resulullah (sav) kendisine altından bir yüzük yaptırdı. Bunun üzerine halk da altın yüzükler yaptırdı. Bilahare aleyhissalatu vesselam minbere çıkıp oturdu, yüzüğü çıkardı ve: "Vallahi bunu ebediyen takmıyacağım!" dedi. Halk da yüzüklerini çikarıp attılar. (Bir rivayette şu ziyadeyi yaptı: "Yüzüğü sağ eline takmıştı." Bir diğerinde de şu ziyade vardır: "Resulullah (sav) gümüşten bir mühür edindi, eline takmıştı. Sonra Hz. Ebu Bekir`in eline intikal etti, sonra Hz. Ömer`e, sonra da Hz. Osmana (ra)`a intikal etti. Eriş kuyusuna düşünceye kadar onun elinde kaldı. Üzerindeki yazı Muhammed Resulullah idi.") HadisNo : 2094 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Büreyde Hadis : Resulullah (sav)`ın yanına, parmağında demir yüzük bulunan bir adam uğramıştı. (Yüzüğü görünce): "Niye bazılarınızın üzerinde ateş ehlinin süsünü görüyorum!" buyurdu. Adam derhal onu çıkarıp attı. Sonra parmağında sarı renkli (pirinç) yüzük taşıyor olduğu halde geldi. Bu sefer "Niye sende putların kokusunu hissediyorum?" dedi. Bilahare adam altın yüzük takmış olarak geldi. Bu sefer de: "Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum?" dedi. Bunun üzerine adam: "Öyleyse yüzüğüm neden olsun?" diye sordu. "Gümüşten" dedi, "ancak ağırlığı bir miskale ulaşmasın." HadisNo : 2095 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) bir adamın elinde altından bir yüzük gördü. Onu çıkarıp attı ve: "Biriniz tutup ateşten bir parçayı alıp eline koyuyor!" buyurdu. Resulullah (sav) gidince adama: "Yüzüğünü al (başka surette) ondan faydalan" dediler. O: "Hayır! Vallahi ebediyen almayacağım, onu Resulullah (sav) attı" dedi. HadisNo : 2096 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav)`a, Habeş kralı Necaşi`den hediyeler geldi. İçerisinde Habeşi kaşlı bir de altın yüzük vardı. Resulullah onu bir çöple veya tiksinerek bir parmağıyla aldı. Kızı Zeyneb`in kızı Ümame Bintu Ebi`l-As`ı çağırıp: "Yavrucuğum al şunu, takın!" dedi. HadisNo : 2097 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Said İbnu`l-Müseyyeb Hadis : Hz. Ömer, Süheyb (ra)`e: "Niye parmağında altın yüzük görüyorum?" dedi. Beriki: "Onu senden daha hayırlı olan da gördü, ama ayıplamadı" deyince, Hz. Ömer: "O da kimmiş?" dedi. Süheyb: "Resulullah!" cevabını verdi. HadisNo : 2098 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Ali Hadis : Resulullah (sav) yüzüğümü şu parmağa koymamı yasakladı -ve eliyle orta ve ondan sonra gelen (şehadet) parmağına işaret etti- buyurdu. HadisNo : 2099 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Ali Hadis : Resulullah (sav) yüzüğünü sağ eline takardı. HadisNo : 2100 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Cafer İbnu Muhammed Hadis : Cafer İbnu Muhammed, babasından naklen anlatıyor: "Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (ra), yüzüklerini sol ellerine takarlardı." HadisNo : 2101 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : İbnu Ömer Hadis : Resulullah (sav) yüzüğü sol eline takardı ve kaşını avucunun içine getirirdi. (İbnu Ömer de böyle yapardı) HadisNo : 2102 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Enes Hadis : Hz. Peygamber (sav) helaya girdiği zaman yüzüğünü çıkarırdı. (Rezin şu ilavede bulunmuştur: "Yüzük Resulullah (sav)`ın sol elinde idi.") HadisNo : 2103 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Bir kadın Resulullah (sav)`a gelerek sordu: "İki altın bilezik hakkında ne dersiniz, (takayım mı?)" "Ateşten iki bileziktir, (takmayın!)" deyip cevap verdi. Kadın devamla: "Pekala altın gerdanlığa (ne dersiniz?)" diye sordu. Resulullah (sav)`dan yine: "Ateşten bir gerdanlık!" cevabını aldı. O, yine sordu: "Bir çift altın küpeye ne dersiniz?" "Ateşten bir çift küpe!" Kadında bir çift altın bilezik vardı. Onları çıkarıp attı ve: "(Ey Allah`ın Resulü), kadın kocası için süslenmezse, onun yanında kıymeti düşer" dedi. Resulullah (sav): "Sizden birine, gümüş küpeler takınmasından, bunları za`feran veya abir ile sarartmasından kimse engel olmaz!" cevabını verdi. HadisNo : 2104 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Sevban Hadis : Resulullah (sav)`ın yanına Fatıma Bintu Hübeyre, elinde altından iri yüzükler (Feth) olduğu halde gelmişti. Hz. Peygamber (sav), kadının ellerine vurmaya başladı, Fatıma da hemen (oradan sıvışıp) Resulullah`ın kerimeleri Fatımatu`z-Zehra (ra)`nın yanına girdi. Ona Resulullah (sav)`ın kendisine olan davranışını anlattı. Bunun üzerine Hz. Fatıma (ra) boynundaki altın zinciri çıkanp: "Bunun bana Hasanın babası Hz. Ali (ra) hediye etti" dedi. Zincir daha elinde iken Resulullah (sav) yanlarına girdi ve şunu söyledi: "Ey Fatıma! Halkın: "Resulullah`ın kızının elinde ateşten bir zincir var!" demesi seni memnun eder mi?" dedi ve böyle diyerek oturmadan geri dönüp gitti. Bunun üzerine Fatıma (ra) zinciri çarşıya gönderip sattırdı, parasıyla bir köle satın aldı ve onu azad etti. Bu olanlar Resulullah (sav)`a anlatılınca: "Fatıma`yı ateşten kurtaran Allah`a hamdolsun." buyurdular. HadisNo : 2105 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Hadis : Huzeyfe`nin kız kardeşi (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey kadınlar cemaati! Süs eşyanız gümüşten olmalıdır. Sizden hangi kadın altınla süslenir ve onu izhar eder (yabancıya gösterirse), mutlaka onunla azaba maruz kalır." HadisNo : 2106 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Ukbe İbnu Amir Hadis : Resulullah (sav) ehline takı ve ipeği yasakladı ve: "Eğer sizler cennet takılarını ve cennetin ipeğini seviyorsanız, bunları dünyada takınıp giymeyin" buyurdu. (Nesai`nin İbnu Ömer`den yaptığı bir diğer rivayette: "Resulullah, altın takınmayı, mukatta` yani az bir parça olmak kaydıyla tecviz etti" denilmiştir. Mukatta: Az bir şey demektir, kulağın üst kısmına takılan küçük halka, kadın yüzüğü gibi. İsraf, kibir ve zekat vermekten kaçınmak gibi durumları mekruh addetmiştir) HadisNo : 2107 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Bünane Mevlatu Abdirrahman İbnu Hayyan el-Ensari Hadis : Hz. Aişe (ra)`nin yanına, üzerinde ziller bulunan bir kız getirildi. Kızın zilleri çıngır çıngır ses çıkarıyordu. Hz. Aişe (ra): "Sakın ha! zillerini koparmadan onu yanıma getirmeyin!" dedi ve ilave etti: "Ben Resulullah (sav)`ın: "Zil bulunan eve melake girmez" buyurduğunu işittim. HadisNo : 2108 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Arfece İbnu Es`ad Hadis : Cahiliye devrinde cereyan eden Külab savaşında burnum isabet almış, bu sebeple gümüşten bir burun taktırmıştım. Bilahare kokmaya başladı. (Durumu kendisine açınca), Resulullah (sav), bana altından bir burun yaptırmamı söyledi." HadisNo : 2109 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Takılar Hakkında Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav)`ın kılıncının kabzasının üst kısmı (kabia) gümüştendi. (Nesai`nin Enes`ten bir rivayetinde, "Resulullah`ın kılıncının pabuç kısmı gümüştü, kabzasının baş kasmı (kabia) da gümüştü. Bunlar arasında gümüş halkalar vardı" denmiştir.) HadisNo : 2110 [next]
Tüyler (15 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Ebu Katade Hadis : "Ey Allah`ın Resulü" dedim, "benim omuzlarıma kadar dökülen (gür) saçlarım var, tarayıp tanzim edeyim mi?" "Evet" dedi, "ona ikramda bulun." Ravi der ki: "Ebu Katade, "Evet, ona ikramda bulun!" sözü sebebiyle, günde iki sefer (bakım yapar ve) saçlarını yağlardı." HadisNo : 2122 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav): "Kimin saçı varsa, ona ikram etsin!" buyurdu. HadisNo : 2123 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Ata İbnu Yesar Hadis : Resulullah (sav)`a saçı sakalı karmakarışık bir adam gelmişti. Efendimiz, ona (eliyle) işaret buyurarak, sanki saçını ıslah etmesini emretmişti. Adam bunu yapıp sonra tekrar geri geldi. Aleyhissalatu vesselam: "Şu hal, sizden birinizin tıpkı bir şeytan gibi başı(ndaki saçlar) karmakarışık vaziyette gelmesinden daha hayırlı değil mı?" buyurdular. HadisNo : 2124 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Abdullah İbnu Mugaffel Hadis : Resulullah (sav) saç bakımını gün aşırı yapmayı emredip, fazlasını yasakladı. HadisNo : 2125 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Nafi` Hadis : İbnu Ömer (ra)`in şu sözünü nakleder: "Resulullah (sav) kaza`ı (yani çocuğun başının bir kısmını traş etmek) yasakladı" deyince, "Kaza`" nedir?" diye sordular. Şöyle açıkladı: "Kişi çocuğun başını traş eder, ancak şurada burada bazı yerleri kesmez, olduğu gibi bırakır." Ravi, bunu söylerken alnına ve başının iki yanına işaret etti. HadisNo : 2126 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Abdullah İbnu Ca`fer Hadis : Resulullah (sav), Hz. Ca`fer (ra)`in ölüm haberi gelince, Cafer ailesini üç gün (matem yapmaya) terketti. Sonra yanlarına gelerek: "Kardeşimin üzerine artık bugünden sonra ağlamayın!" dedi ve: "Bana kardeşimin oğullarını toplayın!" emretti. Biz yanına getirildik, tıpkı civcivler gibiydik. "Bana bir berber çağırın!" dedi. (Gelince) berbere emretti, o da başlarımızı traş etti. HadisNo : 2127 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Ali Hadis : Resulullah (sav) kadınların başlarını traş etmelerini yasakladı. HadisNo : 2128 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Esma Hadis : Bir kadın Resulullah (sav)`a gelerek: "Kızım çiçek hastalığına yakalandı ve saçları döküldü. Ben onu evlendirdim, iğreti saç takayım mı?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Allah takana da taktırana da lanet etmiştir?" diye cevap verdi. HadisNo : 2129 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Humeyd İbnu Abdirrahman İbnu Avf Hadis : Hz. Muaviye (ra) hacc yaptı. O zaman minbere çıkarak halka bir hutbe irad etti. (Hutbe sırasında), koruma polisinin elinde bulunan bir tutam saçı alarak şunları söyledi: "Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Ben Resulullah (sav)`ı işittim, bu çeşit şeyleri yasaklamış ve şöyle demişti: "İsrailoğullarının kadınları ne zamanki bunu taktılar helak oldular." HadisNo : 2130 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : İbnu Abbas Hadis : Ehl-i Kitap, saçlarını alınlarına döküyorlardı, müşrikler de ayırıyorlardı. Resulullah (sav) (vahiyle) emir gelmeyen hususlarda Ehl-i Kitab`a muvafakatı severdi. Saçını alnı üzerinde o da serbest bıraktı. Sonra (ortadan) ayırarak (sağ ve sola) taradı. HadisNo : 2131 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Amr İbnu Şu`ayb (an ebihi an ceddihi) Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Saçtaki akları yolmayın. Zira bir kimse müslüman iken tek bir kıl bile ağarmış olsa, bu Kıyamet günü onun için mutlaka bir nur olur." (Hadisin metni Ebu Davud`dan alınmadır) HadisNo : 2132 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : İbnu Ömer Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bıyıkları kazıyın, sakalları serbest bırakın." (Sahiheyn`in bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Şu ameller fıtrattandır: Kasık traşı, tırnakların kesilmesi, bıyıkların kesilmesi." Bir diğer rivayette: "Müşriklere muhalefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin" denir) HadisNo : 2133 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Zeyd İbnu Erkam Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bıyığından kim almazsa bizden değildir." HadisNo : 2134 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) bıyığından keser ve şöyle derdi: "Halilu`r-rahman İbrahim (as) de böyle yapardı." HadisNo : 2135 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Tüyler Ravi : Abdullah İbnu Amr İbni`l`As Hadis : Resulullah (sav) sakalından enine ve boyuna alırdı. HadisNo : 2136 [next]
Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler (18 Hadis)
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fıtrat beştir: Sünnet olmak, etek traşı olmak, bıyığı kesmek, tırnakları kesmek, koltuk altını yolmak." HadisNo : 2147 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmese sakalın uzatılması, misvak, istinşak (burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını yolmak, etek traşı olmak, intikasu`l-ma yani istinca yapmak." HadisNo : 2148 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav), bize bıyığın makaslanıp, tırnağın kesilmesini, koltuk altının yolunup, eteğin traş edilmesini kırk gün aşmayacak şekilde vakitledi. HadisNo : 2149 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "İbrahim (as) Kaddum nam -bazısı da şeddesiz olarak Kadum demiştir- mevkide seksen yaşında olduğu halde sünnet oldu." HadisNo : 2150 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Yahya İbnu Said Hadis : Yahya İbnu Said, Said İbnu`l Müseyyeb (ra)`ten şunu işitmiştir: "Hz. İbrahim (as), misafir ağırlayan ilk kimse idi. Keza o ilk sünnet olan kimseydi. Bıyığını kesenlerin ilki, saçında aklık görenlerin ilki de o idi. Ak saçları görünce: "Ya Rabbi bu nedir?" diye sormuş; Rabbi de: "Bu vakardır ey İbrahim!" demiş. O da: "Rabbim! Öyleyse vakarımı artır!" diyerek duada bulunmuştur." (Rezin şunu ilave etmiştir. "Bu sırada Hz. İbrahim 120 yaşındaydı. Bundan sonra 80 yıl daha yaşadı.") HadisNo : 2151 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : İbnu Cübeyr Hadis : Hz. İbnu Abbas (ra)`a: "Resulullah (sav)`ın ruhu kabzedildiği vakit sen ne kadardın?" diye sorulmuştu şu cevabı verdi: "O gün ben sünnetliydim... Ve, erkekleri idrak edinceye kadar sünnet etmezlerdi." HadisNo : 2152 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ümmü Atiyye Hadis : Bir kadın Medine`de kızları sünnet ederdi. Resulullah (sav) (kadını çağırtarak) kendisine: "Derin kesme. Zira derin kesmemen kadın için daha çok haz vesilesidir, koca için de daha makbuldür" diye talimat verdi. (Rezin`in rivayetinde Resulullah şöyle buyurur: "Kızları sünnet ederken üstten kes, derin kesme, bu şekilde kesilmesi yüze daha çok parlaklık, kocaya daha çok haz verir.") HadisNo : 2153 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "İğreti saç takana da, taktırana da, bedene dövme yapana da, yaptırana da Allah lanet etsin!" HadisNo : 2154 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : İbnu Abbas Hadis : İğreti saç takan, taktıran; kaşları incelten, kaşlarını incelttiren, dövme yapan ve dövme yaptıran lanetlenmiştir. HadisNo : 2155 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ebu`l-Husayn el-Heysem İbnu Şefi Hadis : Ben ve künyesi Ebu Amir olan Meafirli bir arkadaşım iliya (da denen Kudüs)da namaz kılmak üzere beraberce yola çıktık. Onlara kıssa anlatan büyükleri, Ezd kabilesine mensup Ebu Reyhane künyesini taşıyan bir Sahabi idi. Ebu`l-Husayn der ki: "Arkadaşım benden önce mescide vardı. Sonra da ben geldim ve yanına oturdum. Bana: "Ebu Reyhane`nin anlattığına yetiştin mi?" dedi. "Hayır!" diye cevap verince: "Ben onun anlattığını dinledim, diyordu ki: "Resulullah (sav) on şeyi yasakladı: Dişleri törpüleyip inceltmek, dövme yapmak, (erkeklerin saç ve sakallarındaki akları, kadınların yüzlerindeki tüyleri) yolması, kadının kadınla, erkeğin erkekle aynı örtü altında arada bir mania olmadan yatması, erkeğin Acemler gibi elbisesinin alt kısmına ipek şerit ilave etmesi, yine Acemler gibi omuzlarına alem olarak (dört parmak genişliğinden fazla) ipek koyması, yağmacılık yapması, saltanat sahibi olmayanın (Acemlerin ziyyi (süsü) durumunda olan) kaplan (derisinin) üzerine oturması ve yüzük takması." HadisNo : 2156 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : İbnu Mes`ud Hadis : Resulullah (sav) on şeyi sevmezdi: San yani haluk, yaşlılıkla ortaya çıkan akların rengini değiştirme, izarın (kibirle) yerde sürünmesi, altın yüzük takmak, teberrüc (kadınlann zinetlerini yersiz olarak göstermesi), zar atmak, Muavvizeteyn`den başka bir şey okuyarak rukye yapmak, akdü`t-temaim (muska bağlamak), suyu (meniyi) mahallinden başka yere atmak, çocuğu ifsad etmek. Resulullah, bunları) haram kılmaksızın mekruh sayardı. HadisNo : 2157 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ali Hadis : Resulullah (sav), bana altın yüzük takmayı, kıssi elbise giymeyi, rüku ve secdede Kur`an okumayı, sarıya boyanmış elbise giymeyi yasakladı." (Tirmizi ve Nesai`nin rivayetlerinde şu ziyade var: " ...kızıl meysereyi ve el-ciayı da yasakladı." Cia, Mısır`da arpadan veya buğdaydan yapılan bir şaraptır." Ebu Davud`un rivayetinde Hz. Ali: "Bunları size de yasakladı demiyorum" der) HadisNo : 2158 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Bera Hadis : Resulullah (sav) bize yedi şeyi yasakladı: Altın yüzükler altın ve gümüş kaplar, ipekli eyer yaygıları, ipekli kıssi kumaşlar, istibrak denen kalın ipekli kumaşlar, ibrişim kumaşlar ve ipek kumaşlar. HadisNo : 2159 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : İmran İbnu Hüsayn Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Erguvanın üzerine oturmam, sarıya boyanmış olan elbiseyi, ipekten kenar çekilmiş elbiseyi giymeme -Ravi Hüsayn burada rivayeti keserek gömleğinin cebine işaret etti (ve anlatmaya devam ederek) Resulullah`ın geri kalan sözlerini tamamladı: "Haberiniz olsun erkeğin tıbi (sürünme maddesi) kokuludur, rengi yoktur; kadınların tıbi renklidir, kokusu yoktur." Ravilerden biri demiştir ki: "Bu yasak kadının dışarı çıkma durumuyla ilgilidir. (Evinde) kocanımn yannıda olduğu takdirde istediği kokuyu sürünür." HadisNo : 2160 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ebu Eyyüb Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kına yakma, koku sürünme, misvak kullanma ve evlenme bütün peygamberlerin tabi olageldikleri sünnetlerdendir." HadisNo : 2161 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Cabir Hadis : Resulullah (sav) bir adam gördü, saçları darmadağınıktı. "Bu adam saçlarını düzeltip tertibe sokacak bir şeyi bulamadı mı?" diye memnuniyetsizlik izhar etti. Derken, o sırada bir diğer adam gördü, bunun da üstü başı kirliydi. Bunun hakkında da: "Şu adam elbisesini yıkayacak bir şey bulamıyor mu?" diye söylendi. HadisNo : 2162 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Rafi` İbnu Hadic Hadis : Resulullah (sav), bineklerimizin üzerinde bazı torbalar gördü, torbalarda kırmızı yün hatları vardı. "Bu kızıllığın size galebe çaldığını görüyorum" dedi. Resulullah`ın bu sözü üzerine yerlerimizden fırlayıp kalktık, öyle ki develerimizden bir kısmı (telaşımızdan) ürktü. Keseleri aldık, onlardaki kızıl yünleri söküp attık." HadisNo : 2163 Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Abbas İbnu Temim Hadis : Ebu Beşir el-Ensari (ra) kendisine bildirmiştir ki, Ebu Beşir bir seferde Resullullah (sav) ile beraberdi. Efendimiz, o sırada tellalına emrederek şu hususu ilan ettirdi: "Hiçbir devenin boynunda kirişten mamul bir gerdanlık veya (herhangi) bir gerdanlık kalmasın, mutlaka kesilsin!" Malik: "Zannederim bu yasak, nazar değmesine (karşı develerin boynuna asılan şeyler) için verilmiş olmalı demiştir. HadisNo : 2164

  • Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr (2.Sayfada 10 Hadis)
  • Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik (3.Sayfada 16 Hadis)
[next]
Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr (10 Hadis)
Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Aişe Hadis : Bazı aylar olurdu, hiç ateş yakmazdık, yiyip içtiğimiz sadece hurma ve su olurdu. Ancak, bize bir parçacık et getirilirse o hariç." (Diğer bir rivayette: "Resulullah ölünceye kadar Muhammed ailesi buğday ekmeğini üst üste üç gün doyuncaya kadar yememiştir" denmiştir. Bir diğer rivayette: "Muhammed (as) bir günde iki sefer yedi ise, biri mutlaka hurma idi" denmiştir) HadisNo : 2083 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) ve ailesi üst üste pek çok geceleri aç geçirirler ve akşam yemeği bulamazlardı. Ekmekleri çoğunlukla arpa ekmeği idi." HadisNo : 2084 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Nu`man İbnu Beşir Hadis : Hz. Ömer (ra) insanların nail oldukları dünyalıktan söz etti ve dedi ki: "Gerçekten ben Resulullah (sav)`ın bütün gün açlıktan kıvrandığı halde, karnını doyurmaya adi hurma hile bulamadığını gördüm." HadisNo : 2085 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, Allah hakkında benim korkutulduğum kadar kimse korkutulmamıştır. Allah yolunda bana çektirilen eziyet kadar kimseye eziyet çektirilmemiştir. Zaman olmuştur otuz gün ve otuz gecelik bir ay boyu, Bilal ile benim yiyeceğim, Bilal`in koltuğunun altına sıkışacak miktarı geçmemiştir." (Tirmizi, hadisin sahih olduğunu belirtir ve ilave eder: "Bu durum Resulullah (sav)`ın (amcası Ebu Talib öldüğü zaman, Taifte yeni bir hami bulmak ümidiyle, müşriklerden) kaçarak Hz. Bilal (ra)`le Mekke`den çıktığı zamanla ilgilidir.") HadisNo : 2086 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav)`a arpa ekmeği ile kokusu değişmiş erimiş yağ getirmiştim. (Bir seferinde) şöyle söylediğini işittim: "Muhammed ailesinde, dokuz kadın bulunduğu bir zamanda, ne bir sa` hurma, ne de bir sa` hububat gecelememiştir." HadisNo : 2087 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Ali Hadis : Evimden soğuk bir günde çıktım. Çok açtım, (yiyecek) bir şey arıyordum. Bir yahudiye rastladım, bahçesinde çıkrıkla sulama yapıyordu. Duvardaki bir açıklıktan adama baktım. "Ne istiyorsun ey bedevi, kovasını bir hurmaya bana su çeker misin?" dedi. Ben de: "Evet! ama kapıyı aç da gireyim!" dedim. Adam kapıyı açtı, ben girdim, bir kova verdi. Su çekmeye başladım. Her kovada bir hurma verdi, iki avucum hurma ile dolunca kovayı bıraktım ve bu bana yeter deyip hurmaları yedim, sudan içip sonra mescide geldim. HadisNo : 2088 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) bir gün (veya gece mutad olmayan bir saatte) mescide geldi. Orada Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra)`e rastladı. Onlara (bu saatte) niye geldiklerini sordu. "Bizi evden çıkaran açlıktır!" dediler. Resulullah da: "Beni de evde çıkaran açlıktan başka bir şey değil!" buyurdu. Hep beraber Ebü`l`Heysem İbnu`l Teyyihan`a, gittiler. O, bunlar için arpadan ekmek yapılmasını emretti. Ekmek yapıldı. Sonra kalkıp bir koyun kesti. Yanlarında bir hurma ağacında asılı olan tatlı suyu indirdi. Derken yemek geldi, yediler ve o sudan içtiler. Resulullah (sav): "Şu günün nimetinden (Kıyamet günü) hesap sorulacak! (Açlık sizi evinizden çıkardı. Bu nimetlere nail olduktan sonra dönüyorsunuz!" buyurdu. HadisNo : 2089 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Utbe İbnu Gazvan Hadis : Gerçekten ben kendimi, Resulullah (sav) ile birlikte olan yedi kişiden yedincisi olarak görmüşümdür. Huble yaprağından başka yiyeceğimiz yoktu. Öyle ki avurtlarımız yara oldu. HadisNo : 2090 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Ebu Talha Hadis : Resulullah (sav)`a açlıktan şikayet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkeste bir taş vardı. Resulullah (sav) da karnını açtı, O`nda iki taş vardı. HadisNo : 2091 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Resulullah (sav) Ve Ashabının Yaşayışlarında Fakr Ravi : Fudale İbnu Ubeyd Hadis : Resulullah (sav) halka namaz kıldırırken, bazı kimseler açlık sebebiyle kıyam sırasında yere yıkılırlardı. Bunlar Ashab-ı Suffe idi. (Medine`de misafireten bulunan) bedeviler, bunlara delirmiş derlerdi. Efendimiz namazdan çıkınca yanlarına uğrar ve: "Eğer (bu çektiğiniz sıkıntı sebebiyle) Allah indinde elde ettiğiniz mükafaatı bilseydiniz, fakirlik ve ihtiyaç yönüyle daha da artmayı dilerdiniz" derdi. HadisNo : 2092 [next]
Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik (16 Hadis)
Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Sehl İbnu Sa`d Hadis : Bir adam, Resulullah (sav)`a uğradı. Efendimiz, yanında bulunan bir zata: "Şu gelen kimse hakkında reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkın eşrafındandır, bu vallahi bir kıza talib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine şefaate bulunsa, şefaatinin yerine getirilmesine layıktır" dedi. Resulullah (sav) sükut buyurdular. Derken az sonra bir adam daha uğradı. Resulullah (sav) yanındakine: "Pekiyi bunun hakkında reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah`ın Resulü! Bu, müslümanların fakir takımındandır. Vallahi, bu bir kıza talib olsa evlendirilmemeye, şefaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir şey söylese dinlenilmemeye layıktır?" cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayırlıdır?" buyurdu. HadisNo : 2067 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Zerr Hadis : Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Dünyada zahidlik, helal olanı haram etmek veya malı ziyan etmekle olmaz. Gerçek zahidlik, Allah`ın elinde olana, kendi elinde olandan daha çok güvenmen ve bir müsibete düştüğün zaman getireceği sevabı sebebiyle, onun devamına rağbet göstermendir." [Rezin şunu ilave etti: "Zira Allah Teala Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah`ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir" (Hadid 23)] HadisNo : 2068 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Ey Aişe! Cennette) benimle olman seni mesrur edecekse sana dünyadan bir yolcunun azığı kadarı kifayet etmelidir. Sakın zenginlerle sohbet arkadaşlığı etme. Bir elbiseye yama vurmadan eskimiş addetme." [Rezin şunu ilave etmiştir: "Urve dedi ki: "Hz. Aişe (ra), bir elbiseyi eskitip yamamadıkça ve içini dışına ters çevirip (bir zamanlar da öyle giyerek iyice eskitmedikçe) yenilemezdi. Bir gün kendisine, Muaviye tarafından gönderilmiş olan seksenbin (dirhem) geldi. Bu paradan, akşama tek dirhem kalmadı (hepsini tasadduk etti). Cariyesi ona: "Bana ondan bir dirhemlik olsun et alsaydın ya!" dedi. Hz. Aişe: "(Para varken) hatırlatmış olsaydın, isteğini yapardım" dedi."] HadisNo : 2069 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah`ım, Al-i Muhammed`in rızkını belini doğrultacak kadar ver -Bir diğer rivayette- "yetecek kadar ver" buyurmuştur." HadisNo : 2070 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) şöyle dua etmişti: "Allah`ım, beni miskin olarak yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet, kıyamet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret." Hz. Aişe (ra) atılarak sordu: "Niçin ey Allah`ın Resulü?" "Çünkü," dedi, "onlar cennete, zenginlerden kırk bahar önce girecekler. Ey Aişe! Fakirleri sev ve onları (rivayet meclisine) yaklaştır, ta ki Kıyamet günü Allah da sana yaklaşsın." [Diğer bir hadiste: "Beşyüz yıl" tabiri vardır, iki hadis şöyle cem`edilir: "Kırktan maksad hırs sahibi fakirin, hırs sahibi zenginden öne geçeceği müddettir. Beşyüzden maksad, zahid fakirin hırslı zenginden önce gireceği müddettir. Böylece hırs sahibi fakir, zahid fakirin yirmibeş derece üstünlüğüne nazaran iki derecelik bir üstünlüğe sahiptir. Bu kırkın beşyüze nisbetidir. Bu ve benzeri takdirler Resulullah`ın lisanında mücazefe veya tesadüfi olarak cereyan etmez. Bilakis idrak ettiği bir sır veya ilminin ihata ettiği bir nisbet sebebiyle söylenmiştir. Zira o hevadan konuşmaz] HadisNo : 2071 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fukaralar, cennete zenginlerden beşyüz yıl önce girerler. Bu (Allah`ın indinde) yarım gündür." HadisNo : 2072 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Abdirrahman el-Hubuli Hadis : Bir adam Abdullah İbnu Amr (ra)`a sorarak dedi ki: "Biz muhacirlerin fakirlerinden değil miyiz?" Abdullah da ona sordu: "Kendisine sığındığın bir zevcen var mı?" Adam: "Evet" dedi. Abdullah: "Senin oturduğun bir meskenin var mı? Adam: "Evet!" deyince Abdullah: "Sen zenginlerdensin!" dedi. Adam: "Benim bir de hizmetçim var!" diye ilave edince, Abdullah: "Öyleyse sen krallardansın!" dedi. HadisNo : 2073 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Said Hadis : Muhacirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmuştum. Bunlardan bir kısmı, bir kısmı(nın karaltısından istifade) ile çıplaklıktan korunuyordu. Bir kari de bize (Kur`an) okuyordu. Derken Resulullah (sav) çıkageldi ve üzerimizde dikildi. Resulullah`ın yanımızda dikilmesi üzerine kari okumayı bıraktı. Resulullah da selam verdi ve : "Ne yapıyorunuz?" diye sordu. "Ey Allah`ın Resulü!" dedik, "o karimizdir, bize (Kur`an) okuyor. Biz de Allah Teala`nın kitabını dinliyoruz." Bunun üzerine Resulullah (sav): "Ümmetim arasında, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri yaratan Allah`ıma hamdolsun!" dedi. Sonra, kendisini bizimle eşitlemek üzere Resulullah, ortamıza oturdu.Ve eliyle işaret ederek: "Şöyle (halka yapın)" dedi. Cemaat hemen etrafında halka oldu, yüzleri ona döndü. Ebu Said der ki: "Resulullah (sav)`ın onlar arasında benden başka birini daha tanıyor görmedim. (Herkes yeni baştan vaziyetini alınca) Resulullah şu müjdeyi verdi: "Ey yoksul muhacirler, size müjdeler olsun! Size Kıyamet günündeki tam nuru müjde ediyorum. Sizler cennete, insanların zenginlerinden yarım gün önce gireceksiniz. Bu yarım gün, (dünya günleriyle) beşyüz yıl eder." HadisNo : 2074 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Üsame İbnu Zeyd Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Mirac sırasında) cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenlerin büyük çoğunluğunun miskinler olduğunu gördüm. Dünyadaki imkan sahiplerinin cehennemlikleri ateşe gitmeye emrolunmuşlardı, geri kalanlar da mahpus idiler. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin büyük çoğunluğu da kadınlardır." HadisNo : 2075 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana zayıflarınızı arayın. Zira sizler, zayıflarınız sebebiyle yardıma ve rızka mazhar kılınıyorsunuz." HadisNo : 2076 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Allah hiçbir peygamber göndermedi ki, koyun çobanlığı yapmamış olsun." "Sen de mi, Ey Allah`ın Resulü?" diye sordular. "Evet," dedi "ben de bir miktar kırat mukabili Mekke ehline koyun güttüm." HadisNo : 2077 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Abdullah İbnu Muğaffel Hadis : Bir adam gelerek "Ey Allah`ın Resulü! Ben seni seviyorum" dedi. Resulullah: Ne söylediğim dikkat et!" diye cevap verdi. Adam: "Vallahi ben seni seviyorum!" deyip, bunu üç kere tekrar etti. Resulullah (sav) bunun üzerine adama: "Eğer beni seviyorsun, fakirlik için bir zırh hazırla. Çünkü beni sevene fakirlik, hedefine koşan selden daha sür`atli gelir." HadisNo : 2078 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ali Hadis : Biz Resulullah (sav) ile birlikte otururken uzaktan Mus`ab İbnu Umeyr (ra) göründü, bize doğru geliyordu. Üzerinde deri parçası ile yamanmış bir bürdesi vardı. Resulullah (sav) onu görünce, (Mekke`de iken giyim kuşam yönünden yaşadığı) bolluğu düşünerek ağladı. Sonra şunu söyledi: "(Gün gelip, sizden biri, sabah bir elbise, akşam bir başka elbise giyse ve önüne yemek tabakalarının biri getirilip diğeri kaldırılsa ve evlerinizi de (halılar ve kilimler ile) Ka`be gibi örtseniz o zamanda nasıl olursunuz2" "O gün," dediler, "biz bu günümüzden çok daha iyi oluruz. Çünkü hayat külfetimiz karşılanmış olacak, biz de ibadete daha çok vakit ayıracağız." "Hayır!" buyurdu, "bilakis siz bugün o günden daha iyisinizdir." HadisNo : 2079 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Ebu Ümame İbnu Sa`lebe el-Ensari Hadis : Resulullah (sav)`ın yanında dünyayı zikretmişlerdi. Buyurdular ki: "Duymuyor musunuz, işitmiyor musunuz? Mütevazi giyinmek imandandır, mütevazi giyinmek imandandır!" HadisNo : 2080 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Cabir Hadis : Resulullah (sav)`ın yanında bir adamın çok ibadet ettiğinden, bir diğerinin de vera sahibi olduğundan bahsedilmişti. Efendimiz: "Vera`ya denk olacak onunla tartılabilecek bir şey yoktur!" buyurdu. HadisNo : 2081 Fasil : ZÜHD VE FAKR BÖLÜMÜ Konu : Zühd Ve Fakrın Medhi Ve Bunlara Teşvik Ravi : Atiyye es-Sa`di Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişi mahzurlu olan şeyden korkarak mahzursuz olanı terketmedikçe gerçek takvaya ulaşamaz." HadisNo : 2082

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget