Hadis Kütüphanesi | مكتبة الحديث

(( اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِي أَطْعَمَنيِ هَذاَ وَ رَزَقَنِيهِ مِنْ غَيْرِحَوْلٍ مِنيِّ وَ لاَ قُوَّةٍ.))

180- (2/1) "Benden hiçbir güç ve kuvvet harcamak-sızın bana bu yemeği yediren ve beni onunla rızıklandıran Allah’a hamd olsun."

[Nesâi dışında diğer sünen sahipleri. Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/159).]

(( اَلْحَمْدُ ِللهِ حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُباَرَكاً فِيهِ، غَيْرَ [ مَكْفِيٍّ وَلاَ ] مُوَدَّعٍ، وَلاَ مُسْتَغْنىً عَنْهُ رَبَّناَ.))

181- (2/2) "Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çok, sonsuz ve terk olunmayan, kendisinden müstağni olunmayarak yapılan hamd, Rabbimiz Allah’adır."

[Buhâri, (6/214); Tirmizi, lafzıyla (5/507).]

(( بِسْمِ اللهِ ))

'Bismillah' desin. Başında söylemeyi unutursa, hatırladığı zaman;

(( بِسْمِ اللهِ فيِ أَوَّلِهِ وَآخِرِهِ.))

Başında ve sonunda Bismillah’ desin."

[Ebu Dâvud, (3/347); Tirmizi, (4/288). Bkz. Sahih-i Tirmizi (2/167).]

179- "Allah’ın yemekle nimetlendirdiği kimse şöyle desin:

(( اَللَّهُمَّ باَرِكْ لَناَ فِيهِ، وَ أَطْعِمْناَ خَيْراً مِنْهُ.))

'Allahım! Bizim için bu yemekte bereket kıl ve bize bundan daha hayırlısını (cennet yiyeceği) yedir."

Allah’ın sütle susuzluğunu giderdiği kimse de şöyle desin:

(( اَللَّهُمَّ باَرِكْ لَناَ فِيهِ، وَزِدْناَ مِنْهُ.))

"Allahım! Bizim için bu içecekte bereket kıl ve bize bundan daha fazla ver."

[Tirmizi, (5/506). Bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/158).]

(( ذَهَبَ الظَّمَأُ وَ ابْتَلَّتِ الْعُرُوقُ، وَ ثَبَتَ اْلأَجْرُ إِنْ شَاءَ اللهُ.))

176- (2/1) "(Kuruluğun gitmesiyle) susuzluk gitti; damarlar ıslandı, (yorgunluk ortadan kalktı ve) Allah’ın izniyle ecir sâbit oldu."

[Ebu Dâvud, (2/306) ve Diğerleri. Bkz. Sahih-i-Câmi (4/209).]

(( اَللَّهُمَّ إِنيِّ أَسْأَلُكَ بِرَحْمَتِكَ الَّتيِ وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ أَنْ تَغْفِرَ ليِ.))

177- (2/2) "Allahım! Her şeyi kaplayan rahmetinle beni bağışlamanı dilerim."

[İbn-i Mâce, (1/557), Abdullah b. Amr'ın -Allah ondan râzı olsun- duâsından. Hafız İbn-i Hacer, hasen olduğunu söyler, el-Ezkâr. bkz. şerhi (4/342).]

KUR'AN-I KERİM