Hadis Terimleri ~ Eceztu Leke (Li-Fulân) Me'şte-Melet Aleyhi Fihristî Hâzihî
Eceztu Leke (Li-Fulân) Me'şte-Melet Aleyhi Fihristî Hâzihî |
---|
Bk. İcâzetu'l-mu'ayyen li mu'ayyen fî mu'ayyen.
İcâze li'1-mu'ayyen fî mu'ayyen tabiriyle de bilinir. Herhangi bir yazılı metni elden vermemek kaydıyla muayyen bir şeyhin muayyen birine, belirli bir kitabı rivayet etmesine izin vermesi manasına icazetin ilk nevidir. Bu nevi icazetin belirli bir özelliği icazet verenin (mucîz), kendisine icazet verilen talibin (mucâzun leh)'e icazete konu olan hadislerin yazılı olduğu kitap veya fihrist denen defterin (mucâz) belli oluşdur. Bu itibarla bu çeşit icazet, münâvelesiz icazet çeşitlerinin en üstünüdür. 435 Bu neviden icazette muhaddis, eceztu leke'l-kitâbe'l-fulânî (falancanın kitabını rivayet etmen için sana izin verdim); eceztu li-fulânin me'ştemelet aleyhi fihristi hâzihî (su fihristimde bulunan hadislerin rivayeti için falancaya icazet verdim) ve benzeri ifadeleri kullanır. Bu şekildeki bir icazetin kabul edilebilir olması için, icazet veren muhaddisin, rivayetine izin verdiği kitap veya fihristdeki hadisleri iyi bilmesi, icazet alanında ilim ehlinden olması aranır. Hatta İmam Mâlik mucîz ile mücâzun lehin ilim ve ehliyet sahibi olmalarını şart bile koşmuştr. İbn Abdilberr ise isnadı müşkil olmayan muayyen şeyleri rivayet için yalnız hadis ilminde mahareti olan kimseye icazet verilebileceği görüşündedir. Muayyen bir kimseye, muayyen şeylerin rivayeti için verilen icazet eğer yazılı olarak verilmiş ise verenin sözle te'yid etmesi münasiptir. Şayet yalnız yazı ile yetinirse zahire göre icazeti sahih olur. Şu var ki böyle bir icazet öbüründen yani yazılı olarak verilen, sözle teyid edilenden daha aşağı mertebededir. |