Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

İ'râbu'l-Hadîs
İ'rab aslında bir şeyin aslını ve hakikatini açığa çıkarmak manasınadır. Konuşurken hata etmeden dilin nahiv kaidelerine riayet ederek fesahat üzere söz söylemek manasına da gelir. 499 Nahivde i'rab, Arapça kelimelerin cümle içindeki yerlerine göre doğru bir şekilde okunmasını sağlamak üzere bilhassa sonlarında hareke takdir etmekür. İ'rabu'1-hadis ise bu manası ile alakalı olarak hadis metinlerini meydana getiren kelimelerin doğru ve düzgün bir şekilde okunmasını sağlamak için yazılışı esnasında hareke konulmasıdır. Kelimelerin yanlış okunarak kullanılış maksadı dışında yanlış mana verilmesini önlemek bakımından hadisleri yazarken her kelimenin i'rabını vermek yerinde görülmüştür. Şu hadis buna misal verilmiştir: “Boğazlanan hayvanın karnından çıkan ceninin boğazlanması anasının boğazlanmasıdır.”500 Hadise verilen bu mana zekâtu ummihi ibaresinin haber takdir edilerek sonunun merfu olmasına göredir. Bu manaya göre herhangi bir hayvanın (av hayvanı dahil) fiilen veya hükmen kesilmesi halinde karnından çıkan yavrunun ayrıca boğazlanmasına lüzum olmadığına hükmedilmiştir. Ne var ki haneliler zekât kelimesini teşbih üzere veya takdir edilen “yüzekkâ” fiilinin mefulu mutlağı olarak mansub okumasını tercih etmişlerdir. Bu takdirde mana, “anası boğazlandığı gibi karnından çıkan cenin de boğazlanır” demek olur. 501Başka okuyuş şekilleri ileri sürenler de vardır. Umumiyetle hadisciler sırf yanlış okumaya mani olmak gibi önemli bir gerekçe göstererek hadis yazanların, hadis metnine dahil kelimelerin düzgün zabtedile-bilmesi için hepsinin i'rab edilmesi gerektiği görüşündedirler. Kadı İyad'a göre bilhassa hadis ilmine yeni başlamış mübtediler için doğru olan, kelimelerin hareke verilerek i'râb durumunun gösterilmesidir. Bununla birlikte bazı alimler sadece konuşma ve yanlış anlama söz konusu olan yerlerde (iltibas halinde) i'rabın gerektiği, bunun dışında hadislerin i'rabına gerek olmadığı görüşündedirler. 502 Kur'ân-ı Kerim ayetlerinin i'rabına dair kıymetli bir eseri bulunan Ebul'l-Berekât Abdullah İbni'l-Huseyn el-Ukberi'nin bazı hadislerin i'rabına dair İ'râbu'l-Hadîs isimli bir kitabı vardır.  

İntikâd-ı Esânîd
Bk. Nakd-i Rical.
Nakd, sözlükte esas itibariyle alış verişte peşin verilen miktara denir. Bu manasiyle ilgili olarak bir malın kıymetini nakden vermeye, bir başka deyişle peşin ve para olarak vermede kullanılmıştır. Ayrıca paranın kalpını sağlamından ayırmaya da nakd denilmiştir. So aları eleştiri ve tenkit manasına buradan geçmiş olmalıdır.
Nakd-i rical, Hadis Usulü tabiri olarak bazı muhaddislerce kullanılmış bir tamlamadır. Tamamen hadis ravilerinin adalet durumunu ortaya çıkarmak maksa-diyle tenkide tabi tutulmaları karşılığıdır. Nakd-i ricalin sonu ravinin sika olup olmadığının, bir diğer ifadeyle sika veya zayıf olduğunun tesbit edilmesidir. Rivayet ettiği hadis üzerinde bu tes-bite göre hüküm verilir.
Nakd-i ricale kısaca intikad da denir. Intikaddan maksat isnadı teşkil eden ra-
vilerin tenkide tabi tutulması olduğundan bu tabir yerine intikad-ı esânîd tabirinin kullanıldığı da olur.

İntikad
Sözlükte intikad veya nakd paranın hakikisini sahte ve kalp olanından ayırdetmeye denir. Hadis terimi olarak ise hadisin sahihini zayıfından ayırdetmek ve hadis metinlerinin farklarıyla birbirlerine zıt düşen taraflarını göstermek üzere ravilermi tenkid süzgecinden geçirmeye denilmiştir. Aynı manada intikad-ı esânîd, nakd-i rical tabirleri de kullanılır. 

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget